Tam 34 Ay önce ; "Bize Ömer Halisdemir'ler lazım, onun gibi yürekli aslan gibi delikanlılara ihtiyacımız var" buyurmuştu ,
Kendileri için gözünü kırpmadan ölüme gidecek insanlar ararken , Assubay camiasına bu gazı verdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan , ağzına Assubayla ilgili tek söz almayan şimdilerde İstanbulda attan inip eşeğe binmeye çalışan Binali Yıldırım buyurmuştu bu sözleri tam 1040 gün önce .
Eski Savunma Bakanı Fikri Işık ,
Balıkesir'de Şehit Astsubay ailesini'ni ziyareti sırasında şehit Ailesinin
9-2 ve tazminatlar sorusuna,
Hanginizden başlamalı bilemedim , hanginizden ?
" Biz onların (Suriyeli sığınmacılara yardım etmeyeceğini açıklayan Bolu Belediyesini kastediyor) eline bırakmadan valiliklerimiz yoluyla aynen yedirmeye , içirmeye , giydirmeye devam edeceğiz. " (Basın).
Türk Silahlı Kuvvetlerinin,
1) Subayı, astsubayı, uzman erbaşı ve kuvvet komutanlıklarıyla bir bütün ,
2 ) “Subay ve astsubay et ve tırnak gibidir, ayrım yapılması imkansızdır. Gece gündüz, kıtada, operasyonlarda tüm görevlerde beraberler.”diye konuştu.
3 ) Bütünün bir parçası astsubayları “olmazsa olmaz” olarak nitelendiren Akar, “Astsubaylarımızın bir eli karargahta bir eli erbaş ve erlerdedir.
4 ) Astsubaylarımızın teknik, idari, komuta konusundaki rolleri yadsınamaz, hiçbir şekilde göz ardı edilemez.
5 ) Herkes astsubaylarımızın öneminin ve değerinin farkında, bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.
6 ) Subay - Assubay - Uzman erbaşların milletimizin bekası için omuz omuza vatan savunmasında görev yaptığını bu birlikteliğin emeklilikte de devam etmesinin önemli olduğunu da vurgulamıştır.
* * *
Bu kısa metni cümle cümle açalım, açalım bakalım içinden ne çıkacak , sayın Akar aslında ne demek istiyor ?
1 ) Türk Silahlı Kuvvetlerinin subayı, astsubayı, uzman erbaşı ve kuvvet komutanlıklarıyla bir bütün ;
Demek istiyor ki ; Siz bakmayın bu sözlerime , asla bütün mütün değiliz , Bütün olsak Lojmanımızı - servis aracımızı - kampımızı - tabldotumuzu - asansörümüzü - berberimizi - mıçtığımız helaya kadar ayırır mıydık?Bütün olsak OYAK'ta mevcuda göre - üye sayısına göre ADİL temsil edilirdik. Bütün olsak, fötörü giyince Tai -Tei - Aselsan - Aspilsan - Roketsan -Havelsan - THK dahil bu kurumlara ballı maaşla sadece biz değil, birlikte yerleşirdik, değil mi ? Bütün olsak musalla taşımızı ayırmazdık Hacı bayram - Kocatepe diye.
2 ) “Subay ve astsubay et ve tırnak gibidir, ayrım yapılması imkansızdır. Gece gündüz, kıtada, operasyonlarda tüm görevlerde beraberler.”
Demek istiyor ki ; Mecburum bu şekilde gaz almaya , asla inanmasam da bulunduğum makam böyle konuşmamı gerektiriyor ne yapayım , Subay - Assubay et ve tırnak gibi dedimse tabii ki ET olan biziz hem de LÖP ET , TIRNAK sizsiniz , öyle ya yeri geldiğinde kes at o tırnağı değil mi ? Gece gündüz operasyonlarda beraberler dedimse de tabii ki EN ÖNDE sizler varsınız , zaten onun için değil mi ki en çok ŞEHİT sizden oluyor.
3 ) Bütünün bir parçası astsubayları “olmazsa olmaz” olarak nitelendiren Akar, “Astsubaylarımızın bir eli karargahta bir eli erbaş ve erlerdedir.
Demek istiyor ki ; "Bütünün bir parçasıdır Assubaylar" dediğime bakmayın , Sadece KÜÇÜK bir parçasısınız o kadar , "elimiz-ayağımızsınız eyvallah , karargah - kıta arasında yapmadığınız hiç bir görev yoktur hem de layıkı ile , olmazsa olmaz personelimizsiniz , karargah hizmetinden, er'lerin karnının doyurulmasına kadar her işte siz varsınız, hatta bizlerin kredi kartlarımıza kadar , banka şifrelerimize kadar size emanet ederiz , Evimizin alışverişini dahi siz yaparsınız MAYDANOZ'una varıncaya kadar , bununla da yetinmeyiz çocuklarımızın okula götürülmesini dahi üslenirsiniz ve dahi hanımefendilerimizi çarşı - pazar - kuaför siz Assubaylar götürürsünüz , ANCAKKK ; yine de size karşı ADİL olmayız , bu TSK'nın varlığından beri kurduğumuz sistemin ruhuna aykırıdır , Aslında bizimkisi " Silah arkadaşlığı " değil , "Ağa - Maraba " ilişkisidir .
4 ) Astsubaylarımızın teknik, idari, komuta konusundaki rolleri yadsınamaz, hiçbir şekilde göz ardı edilemez.
Demek istiyor ki ; Biliyoruz ki ; Siz Assubaylar olmadan Hv.K.leri Muharip - Eğitim - Ulaştırma tek bir uçak kaldıramaz , tek bir Helikopter uçuramaz, her türlü su üstü - denizaltı gemiler seyre çıkamaz - Hiçbir Tank - zırhlı araç - top vs. faal olamaz , daha ötesi Mehmetçik karnını doyuramaz ama yine de biz yıldızlılar , Aslanlar gibi hakkınızı GASP ederek sizlerin göreve başlangıç derecesini adaletsizce 9/1 den başlatırız, MÜHENDİS'lik seviyesinde teknik işler yapmanıza rağmen sizlerden TEKNİKER ünvanını dahi esirgeriz , İşimiz düşünce sizlere ; "Başçavuşum - Assubayım - Şefim - Hocam - Ağabey deriz, Gençliğimizde kıtada sizden öğrendiğimizi yine size bir başka Assubaya satarız ,bu bizim taktiğimizdir , Biz ; Assubay olan babamızın Assubay olduğunu dahi söylemek istemeyiz.
5 ) Herkes astsubaylarımızın öneminin ve değerinin farkında, bundan kimsenin şüphesi olmasın .
Demek istiyor ki ; " Komuta kademesi olarak biz her şeyin farkındayız , TSK'da kimin ne iş yaptığını çok iyi biliyoruz , ANCAK ; asla pastanın adil paylaşmasına yanaşmayız , her darbeden kendimize çeşit çeşit tazminatlar kotardık , bunları sizinle paylaşacak değiliz elbette, değil mi ? Herkes haddini bilsin , biz TSK'nın beyaz adamıyız sizler malum , bizim verdiklerimizle yetineceksiniz , biz ara ara aileyiz - biriz - bütünüz deriz , bu sadece ara ara sizlerin gazını almak içindir, bu konuda son derece başarılıyız da , öyle olmasa 1951'den beri sizleri bu kadar kolay uyutabilir miydik ?
6 ) Subay - Assubay - Uzman erbaşların milletimizin bekası için omuz omuza vatan savunmasında görev yaptığını bu birlikteliğin emeklilikte de devam etmesinin önemli olduğunu vurgulamıştır.
Demek istiyor ki ; TSK ; Ülkenin bekası için vardır tamam , omuz omuza derken cephede sizler önde bizler geride olacağız , biz emir veren siz uygulayansınız , aslında emeklilikte de birlikte olmamız mümkün değil , zira bu güne kadar hangi emeklimizin derdini sormuşum , bi çay içimi birlikte olmuşum? Bu ; bizim zihniyetimize düşüncemize "hiyerarşi bozulur" korkumuza ters , bizler emeklilikte yaz - kış kamplarında ikişer üçer dönem keyif yaparken , sizler ikinci iş peşinde koşmak zorunda kalıyorsunuz , bu durumda nasıl olacak da emeklilikte de birlikte olacağız, değil mi ? Bunun da sorumlusu 1951'den beri biziz , ancak kurduğumuz düzen bunun dışına çıkmamıza engel oluyor , daha açıkçası işimize böyle geliyor . Bu sadece sözün gelişi söylenmiş bir laf , Biz " Genel müdürüz siz çaycı " ,zihnimizdeki gerçek düşünce bu. Bu konuşma sizin 2020'ye kadar gazınızı alır , De haydi üçüncü Etiler Ordu Evi toplantısında buluşmak üzere , bu sefer yemekler benden haa , Aile olduğumuzu sakın unutmayın he mi ?
( İşte sayın Akar'ın konuşmasının biz Assubaylar tarafından anlaşılması gereken Türkçe meali tam da budur .)
* * *
Sayın Akar ,
Gerçek düşünceniz bu açıklamalar gibi değil de yukarıdaki metinde sizin söylediğiniz gibi ise ve bu sözleri gerçekten inanarak söylediyseniz ; o zaman 1951'den beri bu ADALETSİZLİK niye ? TSK'da Her şey güllük gülistanlık ise , Madem "Kamuda en eşitlikçi yer TSK " ise " Bu sorunu Çözeceğim " dediğiniz sorun ne ? Ordu evi toplantıları Assubayları çok sevdiğiniz için mi ?
İŞTE SAYIN BAKANIN DİLİNİN ALTINDAKİ SÖYLEYEMEDİĞİ GERÇEKLER TAM DA BUDUR .
AKSİNİ İDDİA EDEN TSK'YI 1951'DEN GÜNÜMÜZE KADARINI İNCELESİN,
BELGE Mİ ?
ALIN SİZE BELGE ; "Sn.Şükrü IRBIK'ın belgeleri ile sitemizde yayınlanan ASSUBAY TEFRİKASI " YAZI DİZİSİ .
Gözümüzün içine baka baka yalan söylemenizden biz bıktık usandık siz usanmadınız , pes artık gerçekten pes ,
* * *
Sayın Akar'a sadece şunu sormak isterim,
“40 milyar dolar civarında bir parayı bu Suriyeli kardeşlerimiz için harcamış bulunuyoruz" derken iki kez Etiler ordu evinde gözlerinin içine baka baka söz verdiğiniz insanlar hiç aklınıza geldimi ?
Gelmediyse sorun yok , bizi bir kere olsun şaşırtmadığınız için içiniz rahat olsun ,
Ama geldiyse eğer ve hala iyi niyetli iseniz ,
O zaman durum çok daha vahim , bilin'ki çaresizsiniz ,
Helallik alamayacaksınız ,
Tıpkı sizden öncekiler gibi ,
" Tazminat " adı altında Assubay maaşının iki katından fazlasını kemiksiz alan birinin , emrindekilere söyleyeceği tek bir söz gerçektir,
O'da; "Biz beyazız , siz zenci" ,
Gerisi Laf-ı güzaf'tır . . .
Vermeyi düşündükleri (!) tazminatın adını dahi son üç yılda koyamayanların samimiyetine ne kadar inanılır? En gencimiz ikinci baharında , masal dinleme yaşını çoktan geçtik efendiler . . .
Assubay da kim ?
Öyle ya , daha sırada Tesud başkanının dediği gibi " ağız tadı ile gazoz içemeyen binbaşılar var " , bi durun hele sabırsız olmayın .
* * *
Kaç yıldır uyutuluyoruz ?
Hepsinin tek ortak noktası aynı dili çok güzel kullanmaları , çok güzel masallar anlatmaları , haklarını inkar etmeyelim çok da inandırıcı oluyorlar , öyle olmasa "Aileyiz " masalı yarım asırdır "En çok dinlenenler" kategorisinde bir numara olur muydu ?
Yeri geldi Ana üslerin uçuş hat binalarında dinledik bu masalları kuvvet komutanının emir ve talimatları ile gelen heyetten yıl 1977 ...
Yeri geldi Asb. tabldot'unda dinledik bu emsalsiz "Aile" masalını en yetkili ağızdan , ballandıra ballandıra hem de bol " hakaretli " cinsinden Tahsin Şahinkaya'nın ta kendisinden Yıl 1978...
Yeri geldi Karargahların orta yerinde dinledik bol inandırıcılı cinsinden masalın kralını , çok yıldızlı bir generalden Yıl 2001...
Yeri geldi 29 Ekim 2015'de Etiler ordu evinde dinledik bu masalı en yetkili ağızdan , bir numaradan "Bu sorunu halledeceğim " diyerek...
Eee , Masal güzel olunca , bir de anlatan en etkili en yetkili olunca aynı mekanda ikinci masal seansı düzenledim. Bu kez daha inandırıcı olması adına olsa gerek cümbür cemaat geldiler masal anlatmaya , 2019'un 22 Ocağında dumanı üstünde...
Hem 2015'de hem de 2019'da konuşulanlara , verilip de tutulmayan sözlere sadece bu toplum değil Etiler Ordu Evinin duvarları şahittir eyy Assubay toplumu...
Üç yıl önce "Bu sorunu çözeceğim " diyen en yetkili , Üç yıl sonra geldiğimiz noktada "Tazminatın adına " karar veremediklerinden bahsedebiliyorsa , ne kadar "Aile ?" olduğumuzun da itirafı gibidir bu sözler , bu sorunu ne kadar " ciddiye " aldıklarının da itirafıdır.
Önce de yazmıştım ,
Amaç , Assubayları suya sabuna dokundurtmadan dernekleri "Tesud"un genel başkanının da söylediği gibi araya "Ağız tadı ile gazoz içemeyen binbaşıları sıkıştırmak" diye ,
Mesele, asla 1970'den beri uyutulan Assubay toplumu değil , mesele asla ve kat'a bütçe meselesi hiç değil , mesele sap'la samanı birbirine karıştırarak " Kendileri ile sidik yarıştırdıklarımızı " düşünen beyinlerin "At gözlüklerinden " kurtulamama meselesidir , mesele kendilerinden başkasını YOK sayma meselesidir ...
Mesele , Vazgeçemedikleri beyinlerindeki Ağa - Maraba zihniyetidir.
Mesele , Korktukları gibi " Hiyerarşi " meselesi hiç değildir.
Hanginizi yazalım , kaç kere daha yazalım ?
Yıllar önce "Mesaj alındı " diyen ama o mesajı bu güne kadar bir türlü alamayan , öte yandan 31 Mart yerel seçimleri için vatandaşa hitaben " adayımıza verdiğiniz oy, kıyamet günü beraat belgeniz olacak " diyerek oy karşılığı cennet vadeden bu yüzden insanı dinden - imandan soğutan eski bakan İsmet Yılmaz mı diyelim
Bu işin takipçisi olacağım, maliye ile aramızda az bi tıkanıklık kaldı " diyen eski bakan Fikri Işık mı diyelim?
"Assubaylar için bu defa iş tamam" diler bakan Nabi Avcı mı diyelim?
"Bizim sözümüz senettir,Assubaylarımızın sorunlarını hallediyoruz" diyen verdiği senet karşılıksız çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Ahmet Davutoğlu mu diyelim?
VE ;
" Başkomutan benim " diyen Cumhurbaşkanının milyonlara hitap eden televizyon ve 8 Haziran Kayseri Komando tugayında assubayların gözlerinin içine bakarak verdiği sözlerin üzerinden geçen sekiz aydan mı bahsedelim , Hangisinden ?
Sayın Bakan,
"Onlara verirsek başkaları da ister " diyenlere verilecek iki çift cevabınız yoksa , diliniz dönerse tek kelime edin , onlara sadece "Halisdemir " deyin yeter , diyebilir misiniz ?
2002'den bu güne iktidar kimlere ne güzellikleri sorunsuz yapmış geriye bi bakın hele...
* * *
Verilecek tazminatın adının dahi son üç yılda konulamaması, ciddiyetin boyutunu da göstermektedir . . .
Sizin derdiniz ; Assubaylar değil, sizin derdiniz Assubayları yeni bir masalla uyutup , ağız tadı ile gazoz içemeyen binbaşılara gazoz parasını kotarmaktır.
Size bir öneri ;
Üç yıldır adını koyamadığınız tazminatın adı , "GAZOZ TAZMİNATI " olsun , hiç olmazsa ağız tadı ile gazoz içemeyenlerin de sorununu çözmüş olursunuz , kaynak kalırsa araya yüzbaşılar'ı - üsteğmenler'i - teğmenler'i sıkıştırırsınız ,
Zaten bu toplumun acelesi yok , 1951'den beri bekliyor , bir 68 yıl daha bekler , hele önce bunların da Gazoz paralarını halledin , sonrası Allah kerim , biz gazoz içmesek de olur...
Ne demişti "Netekim evren "
" Bir Başçavuş benim teğmenimden fazla maaş alamaz " , seksenden beri onun çizgisinden sapmadığınıza göre ,
Uçanın Şehzade - uçuranın Maraba olarak ayrıştırıldığı TSK'da ,
Geri dönmeleri için uçana tek kalemde üç bin - dört bin tl zam yapıp , uçurana gazoz kapağı denildiği TSK'da ,
Ölen'in zenci - ölüm emri verenin Beyaz olarak kabul gördüğü TSK'da ,
İtibar hazretlerinin rütbeye göre ayrıştırıldığı TSK'da ,
Birinin dört yumurta için altı ay kodese gittiği - diğerinin Skorsky ile maile pikniğe gittiği TSK'da ,
Son üç yılda 53 Assubayın intihar ettiği , zati-alinizin kılını kıpırdatmadığı TSK'da ,
Kendinize altı çeşit tazminatta hiç İSİM (!) sorunu yaşamayıp , sıra Assubaya gelince 1951'den beri dili LAL olan TSK'da ,
Bir merminin fiyatına gösterilen hassasiyetin , O mermiyi atanlara gösterilmediği TSK'da ,
550 Çeşit yemeğin gırtlaklarından geçtiği sözüm ona benim temsilcilerimin olduğu söyleyenlerin var olduğu ülkemde ,
Mıçtığınız helayı dahi ayırdığınız TSK'da "Aileyiz" sözü sadece Etiler ordu evinin duvarlarında yankılanır , O kadar.
Samimiyet testinde hepiniz dibe vurdunuz , istisnasız HEPİNİZ . . .
EFENDİLER ;
TSK'da AİDİYET DUYGUSUNU YOK ETTİNİZ ,
1951'DEN BERİ BÖYLE DÜŞÜNMEMİZİN SORUMLUSUNU UZAKLARDA ARAMAYIN , AYNAYA BAKIN GÖRÜRSÜNÜZ . . .