×

Uyarı

JUser: :_load: 932 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

İTİRAF ET!

Şubat 27, 2015

 

Sizlere son aylarda Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılmış açıklamaları sunuyorum.

Yılmaz, Bakanlar Kurulu'nda yapılan değerlendirmede, silahlı kuvvetlerinin öncelikle "Bedelli askerlik çıkmasa daha iyi olur" dediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Çok net olarak, 'Çıkmasa daha iyi olur. Ama toplumsal bir gerçek de var. Eğer böyle bir talep olacaksa o halde sizden ricamız, isteğimiz şudur ki mümkün olduğu kadar yaş düşük olmasın, bedel de çok düşük olmasın. Yaş düşük olursa çok kimse katılır. Bedel de düşük olduğunda daha fazla kişinin başvurması mümkün olur. Mümkünse çıkarmayın, ama illa ki toplumsal ihtiyaçlarla Bakanlar Kurulu'nda değerlendirme yapacaksanız çok fazla bedel düşmesin, çok fazla da yaş düşmesin'. Bir de şunu dikkate alırsanız çok uygun olur; sözleşmeli erbaş... Sözleşmeli erbaşla ilgili 2011 yılında çıkarılan yasa kapsamında kadro miktarımız 72 bin 55 olmasına rağmen çağrıda bulunduk, gelen şu anda 4 bin 122 kişi. Yani çağırıyoruz gelmiyor. Mevcut sözleşmeli erbaşı alırken askerliğini yapmış olma şartı var. Askerliğini yapmamış olanları da kapsamda çağıralım, ola ki gelirse belli bir eğitimden sonra sözleşmeli erbaş olarak ilk dönem 3 yıl, sonra 7 yıla kadar çalıştıralım dedik. "

Yılmaz, Genelkurmay Başkanı'nın görevini hakkıyla yaptığını belirterek, "Bu geçiş sürecinde, zor davalarda kendi arkadaşlarının süreci en az hasarla atlatması için hukuk çerçevesinde elinde geleni her şeyi yaptığını Milli Savunma Bakanı olarak, her türlü talepleri cumhurbaşkanı, başbakan ve ilgililere aktardığını biliyorum" ifadesini kullandı.

Uzman jandarma okullarında geçen sürenin emeklilikten sayılmasına ilişkin çalışmaları olduğunu anlatan Yılmaz, okulda geçen sürelerin de emeklilikten sayılmasını sağlayacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Kasım'da Cezayir'e giderken bedelli askerlikle ilgili sözleriyle ilgili sorulara Yılmaz, askerlerin 6 Kasım'da gittiğini ancak aralık ayında gideceklerin düzenlemeden yararlanacağını kaydetti.

http://www.haberturk.com/gundem/haber/1017945-milli-savunma-bakanindan-bedelli-askerlik-aciklamasi

Mili Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'de 200 bin 338 kişinin bedelli askerliğe başvurduğunu açıkladı. Yılmaz, "Biz 200 bini beklemiyorduk. Bu çok iyi bir rakam. Ve yine bir kez daha söylüyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güçlenmesi için, emniyet, güvenlik güçlerimizin, teknik imkanlarını, kabiliyetlerini artırmak için Savunma Sanayi Fonu'na gidiyor bu kaynak. Destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum" dedi.

http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/02/14/bedelli-askerlik-icin-200-bin-338-basvuru

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin güçlenmesi için, emniyet, güvenlik güçlerimizin, teknik imkanlarını, kabiliyetlerini artırmak için Savunma Sanayi Fonu’na gidiyor bu kaynak. Destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bu bir seçenekti. Bu seçeneği kullanmayıp da Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bedenen katılmak istiyorum diyenlere de teşekkür ediyorum. TSK’nın hem bedenen, hem askere ihtiyacı var hemde mali olarak teknik kabiliyetlerini geliştirmeye ihtiyacı var.

http://www.milliyet.com.tr/bedelli-askerlige-200-bin-338--gundem-2013649/

***

En üstte Bizzat Milli Savunma Bakanının ağzından bu ülkenin ordusunun başındaki kişinin fikirlerini ve açıklamalarını okuduk. Görüyoruz ki, şahıs sadece bir memuriyet yapıyor. Ama kimin memuriyetini?

2015 yazında Türk Silahlı Kuvvetlerinde Yükümlü olarak görev yapan askerlerimize yönelik bir anket yapılmasını öncelikler Üniversitelerden, daha sonra Genelkurmay Başkanlığından istiyorum.

  • Baba mesleği,
  • Ailenin kişi başına düşen gelir miktarı,
  • İş ve sigorta durumu,
  • Medeni durumu
  • Evi kendine mi ait yoksa kira mı?
  • Neden bedelli askerliği tercih etmediniz?
  • Bedelli askerlik hakkındaki görüşünüz nedir?

Ayrıca Profesyonel olarak Askerlik mesleğini icra edenlere de konu hakkında bazı sorular bulunan bir anket yapılmalıdır.

  • Bedelli askerlik hakkında düşünceniz nedir?
  • Bedelli askerlikten gelen gelirden bir fon oluşturulup savunma sanayiine harcanmasını nasıl karşılıyorsunuz?
  • Askerlerinizin çeşitli gelir gruplarından gelerek toplumun homojenliğini temsil ettiğine inanıyor musunuz?
  • Bir şansınız daha olsa bu mesleği tercih eder miydiniz?
  • Bedelli Askerliğin TSK’nın ihtiyaçlarına olan etkisi nasıldır?

Benim bildiğim kadarıyla devletin gelirleri ve giderleri bir havuzda toplanır. Daha sonra bu havuzdan bakanlıklara ve kurumlara bütçe ayrılır. Bu bütçeler sayıştay tarafından denetlenir.

Hatipliğine bakılarak oy verilen bir demokrasi modelinde, Cumhuriyetin olmazsa olmazlarına saygı aynen şu an yaşadıklarımız kadar olur. Maalesef yasama ve yürütme tek elde toplanmış durumda. Yargı susturuldu. Halk ekmek derdinde. En ucuz, en yalan masalları dinleye dinleye uçurumun kenarına gidiyoruz. Oysa bu kirli sayfalara ortak olmasak. En azından üç beş satır okumuş insanlar olarak bir iki kelam mırıldanabilsek.

Desek ki; neden bedelli askerliği parayla yapılan bir hizmet olarak görüyorsunuz? Bu çağdaşlık mı, eşitlik mi? Zenginlik üstün vatandaşlık mı? Paralı askerliğe en başından karşıydınız. Ne oldu da savundunuz? Pahalı olsun, az insan yararlansın diyordunuz. Ne oldu da yaygınlaştırdınız ve 230.000 insan faydalandı? Bu kanun nasıl oldu da Anayasa Mahkemesine takılmadı? Bu kanun insanları askerlikten soğutmakla ilgili kanun kapsamında suç işlemek isteyenlere yardım ve yatakçılık yapmaktadır. Bu kanun bölücüdür ve işbirlikçidir. Bu ülke çığırından çıktı. Halk celladına aşık.

Tekrar soruyorum, kendi fikrine bile sahip çıkamayan bu Bakan kime ve neye sahip çıkabilir. Haydi dostum itiraf et!

Saygılarımla…

Sn. Vecdi GÖNÜL 'ÜN MSB 'lığında bulunan portresindeki BAŞARILARI aynen aşağıya çıkarılmıştır. Bürokraside hemen hemen yapmadığı iş kalmayan Sn GÖNÜL 'ün tüm BAŞARILARINI gölgeleyen;

19.11.2002 ile 07.07.2011 tarihleri arasında MSB'lığı yaptığı dönemlerde ASSUBAYLARA verdiği SÖZLERİNİ TUTMAMASI,SÖZLERİNİN ARKASINDA DURMAMASI, Bakanlıktan AYRILIRKEN "GENELKURMAYDAN BİR TEKLİF GELMEDİKÇE ASSUBAY haklarıyla ilgili olarak BAKANLIK ve SİYASETÇİLER olarak bir şey YAPAMAYIZ" demesidir.

Ne YAZIK ki bu BÜROKRASİDE bu kadar ÖNEMLİ görevlere yükselen bir kişi YILLARCA Assubayları hakları konusunda OYALAMIŞ, "HAZIRLADIK, HAZIR AMA ŞİMDİ SEÇİM DÖNEMİNDE OLDUĞUMUZDAN VERMEMİZ ETİK OLMAZ" diyerek  seçim sonunda da aynı mevkide olmasına rağmen SÖZLERİNİ TUTMAMASI, SÖZLERİNİN ARKASINDA DURMAYARAK UNUTMASI BAŞARI HANELERİNE ( - ) PUAN olarak yazılmış ve bu kadar BAŞARILI bir BÜROKRATA ve DEVLET ADAMINA YAPTIKLARI hiç yakışmamıştır.

Şimdi halen MSB'ı olan Sn. İsmet YILMAZ da Assubayların ÖLÜM ORUCU için "MESAJ,MSB'LIĞI ve GENELKURMAYCA alınmıştır. Assubay HAKLARIYLA ilgili  GEREKENLER YAPILACAKTIR. EYLEMİ BIRAKSINLAR, EYLEMDEN VAZGEÇSİNLER" demesinin üzerinden GEÇEN zaman içinde bu konuda ADIM atıldığına dair bir İŞARET yoktur.

Assubayların en BÜYÜK KORKUSU, MSB'ı Sn. YILMAZ'ın kendisine  Sn. Vecdi GÖNÜL'ü ÖRNEK olarak almasıdır. Eğer böyle olursa Assubaylar yine AYIRIM ve HAKSIZLIKLARI yaşayacak demektir. Bu durum da TSK'yı çok OLUMSUZ olarak ETKİLEYECEKTİR.

ASSUBAYLAR MSB'ı Sn. YILMAZ 'dan ASSUBAY HAKLARIYLA ilgili ÇALIŞMALARIN SONLANDIRILARAK YASALAŞTIRMASINI "ACİLEN ve ÖNCELİKLİ "  olarak beklemektedirler.

 

M. Vecdi GÖNÜL 19.11.2002 - 07.07.2011

M. Vecdi GÖNÜL, 29 Kasım 1939'da Erzincan'da doğdu.

Annesi Lütfiye GÖNÜL ev hanımı, babası ise Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurucularından olup Askeri Okullarda Türkçe ve Edebiyat Öğretmenliği yapmış olan Mustafa Saffet GÖNÜL'dür.

M.Vecdi GÖNÜL Devlet bursu ile kazandığı A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesini 1960 Haziran döneminde bitirdi ve aynı yıl Erzincan İl Maiyet Memurluğu'na atandı.

37. Kaymakamlık Döneminin Birincisi olan GÖNÜL, 9 yıl süre ile değişik illerde Kaymakam Vekilliği ve Kaymakamlık yaptı (Araban, Tercan, Gerger vekaleten, Doğanhisar, Çamardı, Hozat, Narman asil Kaymakam olarak).

1970 yılında İçişleri Bakanlığı Özlük İşleri Şube Müdürlüğü'ne atandı.

1972 yılında açılan Mülkiye Müfettişliği imtihanını birincilikle kazanarak Mülkiye Müfettişi oldu.

1975 yılında İçişleri Bakanlığı Özlük İşleri Genel Müdürlüğü'ne getirilen GÖNÜL 1976 yılı başında Kocaeli Valiliğine atandı.

1977 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü'ne,

1978 yılında Merkez Valiliği'ne

1979 yılında ise Ankara Valiliği'ne atandı.

1981 yılı sonunda Yüksek Öğretim Kurulu Kurucu Üyeliği'ne getirildi.

10 Şubat 1984 tarihinde İzmir Valiliği görevine başladı.

11 Ocak 1988 tarihinden itibaren de İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulunan GÖNÜL TBMM'ce 08 Mayıs 1991 tarihinde Sayıştay Başkanlığı'na seçildi.

Yedi yıl süre ile Sayıştay Başkanlığı yaptıktan sonra 4 Mayıs 1998'de üyeliğe döndü.

Yeminli Mali Müşavir unvanına da sahip olan GÖNÜL 18 Nisan 1999'da Kocaeli'den Milletvekilliğine ve 01 Haziran 1999 tarihinde de TBMM Başkan Vekilliği'ne seçildi.

25 Ekim 2000 tarihinde ikinci defa TBMM Başkan Vekilliğine seçilen GÖNÜL 22 Haziran 2001 tarihinde bu görevden ayrılarak Adalet ve Kalkınma Partisinin kurulmasıyla birlikte AK Partinin MKYK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı, TBMM'nin 21. Dönem 4. Yasama Yılının başlamasıyla birlikte de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ve Batı Avrupa Birliği Asamble Üyeliğine seçilmiştir.

19 Kasım 2002 tarihinden itibaren 58 nci ve 59 ncu Hükümetler döneminde Millî Savunma Bakanlığı görevini yürüten M.Vecdi GÖNÜL, 29 Ağustos 2007 tarihinde teşkil edilen 60 ncı hükümet döneminde de bu göreve getirilmiştir.

Vecdi GÖNÜL yukarıda belirtilen kariyer görevlerine ek olarak;
  • Belediye Başkanlıklarını tedvir etmiş,
  • Basın İlan Kurumunda Hükümet Temsilciliği yapmış,
  • Yurt dışında Avrupa Konseyi UN, WHO, UNICEF toplantılarına Heyet Başkanı veya delege olarak katılmış,
  • Değişik ülkelerle Hükümetimiz adına güvenlik anlaşmaları imzalamıştır.
  • ASOK ve MKE Kurumu Danışma Kurulu Başkanlığında,
  • Yüksek Öğretim Kurulu Genel Kurul ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fon Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur.
  • Ayrıca, Avrupa Konseyi Mahalli İdareler Daimi Konferansı (CLRAE) ile Türk Heyeti ile, Milletlerarası Ahval-i Şahsiye Komisyonu (CIEC)'nda Türk Delegasyonu Başkanlığı'nı da yürütmüştür.
  • GÖNÜL, Sayıştay Başkanlığı döneminde Avrupa Sayıştaylar Birliği (EUROSAI) ve Dünya Sayıştaylar Birliği (INTOSAI) Kongre ve seminerlerinde Divan Başkanlığı, yedi yıl süre ile EUROSAI teşkilatının denetçiliğini, üç yıl süre ile de kurucusu olduğu ECO Ülkeleri Sayıştaylar Birliği (ECOSAI)'ın Başkanlığını yapmıştır.
  • Türkiye'de 1965 yılında TODAİ'de idare alanında uzmanlık alan GÖNÜL, ayrıca kazandığı bir bursla Amerika Birleşik Devletleri'nde Güney California Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi alanında "master" derecesini almış, daha sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde doktora kurlarını başarı ile tamamlamıştır.
  • M.Vecdi GÖNÜL; İspanya "Beyaz Kurdeleli Büyük Askeri Liyakat Nişanı", Afganistan "Gazi Amir Amanullah Han Yüksek Devlet Madalyası" ve Ukrayna Uluslararası Değerlendirme Teknolojileri ve Sosyoloji Akademisi "Altın Takdir Madalyası" sahibidir.

Yazılı Soru Önergesi

Aralık 05, 2012

Saygıdeğer Meslektaşlarımız,

Yıllardır, önyargılarla tahakküme varan sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklarımızı kamuoyu bilmiyordu. Çünkü, kurumumuza saygımızdan kol kırılır yen içinde kalır düşüncesindeydik. Bu kez kanadımızın da kırıldığını görünce özverili arkadaşlarımız ile mücadele ateşini yeniden yakarak sesimizi kamuoyu ve ilgililerle paylaştık.

Ne yazık ki haklılığımız tescil edilmesine rağmen verilen sözler yerine getirilmiyor! Daha önce MSB basına bu konuda açıklamalarda bulundu. Aylar önce MHP milletvekili Sn.Alim IŞIK'ın şimdi de CHP milletvekili Sn.Sena KALELİ'nin 'aşağıdaki' soru önergelerine verilen yanıtlar ne yazıkki sözden ileriye gitmedi.

Açıklamaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu düşünüyoruz. Nitekim bize daha önce destek veren FOX TV proğram yapımcısı Sn.Fatih PORTAKAL  destek talebinde bulunan arkadaşlarımızın mesajlarına verdiği yanıtta bizleri fevkalade üzen "Assubaylarda hiç bir şeyden mutlu olmuyor verilenlerle yetinin ülkenin şartları belli......" tarzında söz kullanmıştır.

NE VERİLDİ DE BİZ MUTLU OLMUYORUZ?

Bizim talebimiz hiç bir zaman imtiyaz ve ayrıcalık değil, adalet, eşitlik ve insan onuruna saygı olmuştur. Artık söz değil icraat istiyoruz. Sesimizi farklı bir şekilde duyurmamızı istiyorlarsa bizler o kararlılığı hiç kimsenin tahmin edemiyeceği bir şekilde gösteririz. Umarız buna gerek kalmadan yeni hak değil, gasp edilen haklarımızı alırız.

Sn.KALELİ'ye verilen yanıtı bilgilerinize ve ileride gerektiğinde bazılarına göstermek için sitemiz arşivine gönderiyoruz.

Saygılarımızla  


 

TASNİF DIŞI

T.C.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI
ANKARA

28.Kasım.2012

MAİY :2012/7228/Kan. ve Kar.D.Kan Tetkik ve IşI.Ş.(2311)

KONU : Yazılı Soru Önergesi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İLGİ: TBMM Bşk.lığının 02 Ekim 2012 tarihli, A.01.0.KKB.0.10.00.00-86735 sayılı ve "Soru Önergesi" konulu yazısı.

İlgi ile, Bursa Milletvekili Sena KALELİ tarafından TBMM Başkanlığına verilen ve Millî Savunma Bakanı tarafından cevap verilmesi talep edilen, 7/10284 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı EK-A'da sunulmuştur.

Arz ederim.

İsmet YILMAZ
Milli Savunma Bakanı

EKİ

EK-A (Yazılı Soru Önergesinin Cevabı)


TASNİF DIŞI EK-A

28.Kasım.2012

MAİY: 2012/7228/Kan. ve Kar.D.Kan Tetkik ve İşl.Ş.(2311)

BURSA MİLLETVEKİLİ SENA KALELİ TARAFINDAN VERİLEN
7/10284 SAYILI YAZILI SORU ÖNERGESİNİN CEVABI

1.Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin özlük haklarına yönelik iyileştirmeler; imkânlar dâhilinde, ülke şartları ve askerlik mesleğinin kuralları dikkate alınarak, bir sistem bütünlüğü içinde incelenmekte; Genelkurmay Başkanlığı yetkisindeki düzenlemeler hayata geçirilmekte, diğer konular ilgili makamlara teklif edilmektedir.

2.Çalışmalar, ihtiyaçlar dikkate alınarak, bir bütünlük içerisinde, emekli ve muvazzaf personelin önerileri de dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler neticesinde hazırlanmaktadır. Bu kapsamda yapılan çalışmalar aşağıda sunulmuştur.

a.Mali Konularda Tamamlanan ve Devam Eden Çalışmalar:
  • (1) Astsubayların Vinci derecenin 4'üncü kademesine yükselebilmesini amaçlayan "6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 03 Haziran 2012 tarihinde 28312 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
  • (2) Son bir yıllık sürede; iç güvenlik harekât (İGH) bölgesindeki personelin tamamı ile diğer bölgelerden makam ve rütbesi itibarıyla taşıdığı sorumluluğu, eğitimi, üstlendiği görevin riski/zorluk derecesi ve personelin ihtisası gibi hususlar da göz önünde bulundurularak seçilen personelin tazminatlarında kısmi artışlar sağlanabilmiştir. Bu kapsamda;

(a) İç güvenlik faaliyeti icra edilen bölgelerde görevli personele verilmekte olan operasyon tazminatı (aylık 567 TL) ile ilgili olarak tazminat verilen personel ve birlik sayısında artış yapılmıştır.

(b) Ayrıca, birinci derece kritik illerde (Hakkari, Şırnak, Siirt, Hatay vb.) görev yapan personele hâlen ödenmekte olan 567 TL operasyon tazminatına ilave olarak astsubayları da kapsayacak şekilde;

  1. Tabur ve aşağı seviyedeki hudut birlikleri, operasyon icra eden tabur ve aşağı seviyedeki birlikler ile ilçe jandarma komutanlıkları ve bağlı karakollardakı personele aylık sabit 677 TL,
  2. Kritik illerde operasyon icra eden diğer birlikler ile havacılık unsurlarına, operasyona iştirak edilen gün ile orantılı olarak günlük 11-43 TL ilave operasyon tazminatı ödenmesine başlanmıştır.

(c) Emsallerine göre daha zorlu şartlarda görev yapanları ve mesleki gelişim için personeli teşvik etmek, mahrumiyet bölgelerinde görev yapanlar ile risk seviyesi yüksek görevlerde bulunanları motive etmek maksadıyla;

  1. Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Eğitimi (AÜKHE) alan astsubaylara,
  2. Belediye sınırları dışındaki jandarma karakol komutanlıklarında görevli personele,
  3. Patlayıcı madde imhası görevinde çalışan personele ilave tazminat verilmesi sağlanmıştır.

(ç) 2629 sayılı Kanun kapsamında; uçucu, paraşütçü, dalgıç, kurbağa adam gibi niteliklere sahip personelin tazminatlarında ortalama %5-20 oranında artış yapılmıştır.

  • (3)MİT, Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli gibi emeklilerin maaşlarına 2006 yılında 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nda yapılan değişiklikle sağlanan 100 TL iyileştirmenin, makam tazminatı alamayan astsubaylara da yapılması konusunda hazırlanan T.C.Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı 09 Eylül 2012 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  • (4) Birinci dereceden maaş alan astsubaylara görev tazminatı verilmesini öngören 926 sayılı TSK Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı yasalaştırılmak üzere 11 Haziran 2012 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  • (5) 2003 yılı ve öncesi göreve başlamış olan astsubaylarımızın bir üst dereceye intibak işlemlerinin yapılması için hazırlanan 926 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (6) Gelir seviyesi kısmen düşük olan astsubayların maaşlarına %20 oranında artış yapılması amacıyla TSK Hizmet Tazminatında artış yapılmasına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (7) 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında görevlendirilen astsubaylara, görev yaptıkları her gün için en yüksek devlet memuru aylığının brüt tutarının 1/10'u tutarında (63 TL) ödeme yapılması maksadıyla hazırlanan 926 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (8) Mevcut durumda lojman tahsis edilmeyen personele her hangi bir tazminat ödenmemektedir. Lojman tahsis edilmeyen TSK personeline, yaklaşık 400 TL artış getirilmesini öngören 926 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı yasalaştırılmak üzere 24 Nisan 2012 tarihinde Başbakanlığa gönderilmiştir.
  • (9) Ayrıca, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda, mal sorumluluğu verilen Bölük/Batarya Astsubay/İkmal Astsubaylarına ödenen tazminatların artırılması planlanmaktadır.
b. Mesleki Gelişime Yönelik Tamamlanan ve Devam Eden Çalışmalar:

TSK'de görev yapan Astsubayların mesleki motivasyonunu yükseltmek, aidiyet duygularını geliştirmek, Kuvvet Komutanlıkları arasında uygulama birliği sağlamak ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde birlik ve beraberlik ile dayanışmayı artırmak maksadı ile;

  • (1) 05 Nisan 2010 tarihinden itibaren, TSK Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Eğitimi (AÜKHE) verilmeye başlanmıştır. Bu kapsamda;
  • (a) Eğitimi başarıyla bitiren astsubaylara bir yıl kıdem, tazminat ve Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Şerit Rozeti verilmesi sağlanmış,
  • (b) Ayrıca; 20 Mart 2012'den itibaren AÜKHE programına yurt dışı tetkik gezisi ilave edilmiştir.
  • (c) AÜKHE kontenjanları, Kuvvet ihtiyaçları ve On Yıllık Temin ve Tedarik Programı (OYTEP) kadroları dikkate alınarak 128'den 220'ye çıkarılmıştır. Yeni kontenjanlar aşağıda sunulmuştur:

Kontenjanın Kuvvetlere Göre Dağılımı

Kuvveti Eski Kontenjan Yeni Kontenjan
K.K.K.lığı 47 80
Dz.K.K.lığı 18 27
Hv.K.K.lığı 31 52
J.Gn.K.lığı 30 56
S.G.K.lıgı 2 5
Toplam 128 220
  • (2) Yurt dışında yabancı dil eğitimi imkânları artırılarak 2007 yılından itibaren 115 astsubay yurt dışına (ABD, İngiltere vb.) yabancı dil eğitimine gönderilmiştir.
  • (3) 2008 yılından 2012 yılına kadar astsubay yurt dışı sürekli görev (NATO ve ataşelik) kadrolarında % 51, yurt dışı geçici görev kadrolarında ise % 26 artış sağlanmıştır. Yeni NATO Komuta Yapısı kadro görüşmelerinde astsubay kadrolarının artırılmasına yönelik girişimler devam etmektedir.
  • (4) Astsubayların mesleki motivasyonlarını artırmak maksadıyla, azami %15 olan astsubaylıktan subaylığa geçiş kontenjanı, 2012 yılında %25'e çıkarılmıştır.
  • (5) Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan muvazzaf subay ve astsubayların yükümlülük süresini günümüz koşullarına uygun hale getirerek kısaltılmasını amaçlayan "6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 03 Haziran 2012 tarihinde 28312 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
  • (6) Disiplini ve mesleki bilgisiyle emsallerine göre temayüz etmiş lisans, yüksek lisans ve doktora mezunu astsubayların askeri okulların uygun görülecek öğretmen kadrolarında görevlendirilmelerine imkân sağlamak amacıyla hazırlanan 5044 sayılı Askeri Okullar Öğretmenleri Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (7) Bu çalışmalara ilave olarak;
  • (a) Astsubayların atanabilecekleri görevlere ilişkin olarak görev-rütbe hiyerarşisi oluşturmak maksadıyla astsubay kadrolarının Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca yeniden düzenlenmesi,
  • (b)  Astsubay statüsündeki personelin, personel yönetim sistemi içinde sorunlarının çözümü ile kurum içi iletişimlerinin sağlıklı ve güvenli bir yapıda yürütülmesine destek olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı astsubay kadrosu ihdas edilmiş ve 16 Temmuz 2012 tarihinde atama yapılmıştır. Ayrıca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığına ilave olarak, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında da kuvvet astsubaylığı uygulaması başlatılmıştır. Bu kapsamda; Genelkurmay Başkanlığı Astsubaylığı ve Kuvvet Astsubaylığı müesseselerine işlerlik kazandırma bakımından, TSK ağındaki kuvvet personel yönetim bilgi sistemleri üzerinde Astsubay İletişim Forumlarının oluşturulması,
  • (c)Belirli bir yaşın üzerinde bulunan personelin temel ve savaş beden eğitimibirlik standartlarını yerine getirme konusunda yaşadığı sıkıntıları gidermek maksadıyla, birlik standartlarının, "Fiziki Yeterlilik Değerlendirme Testi" yaş gruplarına benzer şekilde yeniden düzenlenmesi,
  • (ç) Sınıf okullarındaki öğretmen yardımcısı kadroları ile AÜKHEM'deki öğretim elemanı ve öğretim elemanı yardımcısı kadrolarının "öğretmen" unvanı ile değiştirilmesi,
  • (d) Mevcut kadro görevleri ve bu görevlerin gerektirdiği eğitim ihtiyaçları doğrultusunda astsubaylara kuvvet nam ve hesabına lisans tamamlama imkânı verilmesi,
  • (e) Astsubaylara öğrenim kıdemi verilecek lisansüstü eğitim kontenjanları ve ilgili bilimsel dal sayılarının artırılması kapsamında kadroların yeniden incelenmesi,
  • (f) Pilotlar hariç diğer uçuş görevlerinde çalışan personelin bröve kullanma esaslarının MY 53-1 (B) TSK Bröve Yönergesi kapsamında belirlenmesi çalışmalarına devam edilmektedir.
c. Sosyal hakların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar:
  • (1) Hastanelerde statü ayrımı yapılmaması kapsamında;
  • (a) Polikliniklerde uygulanan "muayene öncelik sırası", statü ayrımı gözetilmeksizin randevulu hastalara öncelik verecek şekilde değiştirilmiş,
  • (b) "Hasta Servisleri"nin rütbelere göre değil hastaların cinsiyetlerine ve hastaların durumuna göre ayrılması şeklinde düzenleme yapılmıştır.
  • (2) Tanınmış kişilerin orduevi ve askeri gazinolara girişinde, astsubayların referansı ile tanınmış kişi kartı verilmesi uygulamasına 24 Nisan 2012 tarihinden itibaren başlanmıştır.
  • (3) 20 Nisan 2012 tarihinde "Sanık Asker Kişiler İçin Avukatlık Ücretinin Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"te yapılan değişiklik ile asker kişilerin; karakol, karakol nöbetçisi, devriye, nakliyat muhafazası hizmetlerinde veya asayişi temin ve kaçakçılığın men, takip ve tahkiki için görevlendirildiklerinde ya da önleyici, caydırıcı, düzenleyici, koruyucu ve adli görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında veya bu görevlerinden dolayı sanık durumuna düşmeleri halinde avukatlık ücretlerinin ödenmesine imkân sağlanmıştır.
  • (4) OYAK Genel Kuruluna, Temsilciler Kurulu tarafından seçilen 20 üyenin 8'i astsubaydır. Ayrıca; Milli Savunma Bakanı, Maliye Bakanı, Sayıştay Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Bşk. ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanından oluşan seçim komitesi tarafından OYAK Yönetim Kuruluna bir astsubay seçilmiştir.
  • (5) Disiplin hukukuna ilişkin problem sahalarının değişen ve gelişen günümüz hukuk anlayışına da uygun bir şekilde çözülmesinin gerekli olduğundan hareketle yeni bir Disiplin Kanunu oluşturulmasına yönelik olarak bir çalışma yapılmıştır. Bu kapsamda; oda ve göz hapsi cezaları, dolayısıyla da Disiplin Ceza ve Tutukevleri kaldırılmış, amirlik görevinin en önemli yetkilerinden birisi olan disiplin cezası verme konusunda sicil verme yetkisi olan bütün astsubaylara ceza verme yetkisi tanınmıştır.
  • (6) İç Hizmet Yönetmeliğinde eski nasıplı astsubaylardan II.Kademeli Kıdemli Başçavuş rütbesinde olanlara verilen nöbet muafiyetinin,
  • (a) Astsubaylıktan subaylığa geçen personel için 23 hizmet yılını, Uzman Jandarma /Uzman Erbaşlıktan astsubaylığa geçen personel için 24 hizmet yılını dolduranlara,
  • (b)Altı yıllık bekleme süresine tabi olan yeni nasıplı astsubaylar için Kıdemli Başçavuş rütbesine ulaşanlara verilmesi şeklindeki İç Hizmet Yönetmeliği değişiklik taslağına ilişkin yasal düzenleme çalışmalarına devam edilmektedir.
  • (7) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi personelin özlük haklarında yapılan iyileştirmelerin subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar için de uygulanmasını amaçlayan "6318 sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 03 Haziran 2012 tarihinde 28312 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda; eşi doğum yapan, kendisi veya çocuğu evlenen; eşi, anne, baba veya kardeşi vefat eden, bakmakla yükümlü olduğu yakını kaza geçiren veya önemli bir hastalığa yakalanan personele verilecek izin sürelerinin, Devlet Memurları Kanunu'nda yapılan iyileştirmelere paralel hale getirilmesi sağlanmıştır.
  • (8) TSK personelinin orduevi, askeri gazino, sosyal tesisler ve özel/yerel eğitim merkezlerinden faydalanma şartlarının iyileştirilmesi hususunun incelenmesi devam etmektedir. Buna ilave olarak, subay orduevi olarak hizmet veren Ankara Sıhhiye Orduevinin C motel binası, 09 Ekim 2012 tarihinden itibaren "Astsubay Kısmı" olarak hizmete açılmıştır.

3. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin özlük, sosyal ve eğitim hakları ile ilgili çalışmalar, personel ayırımı gözetilmeksizin bir bütün olarak yürütülmektedir. Bu kapsamda teklifler, halen görevde bulunan subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sivil memurların özlük hakları ile bunların emekli maaşlarında iyileştirme yapılmasını içerecek şekilde ihtiyaca göre muhtelif zamanlarda hazırlanmaktadır.

Bilgilerinize sunarım.


İsmet YILMAZ
Milli Savunma Bakanı

MSB'NA AÇIK MEKTUP !

Eylül 07, 2011
ismet-yilmaz-mail

Saygıdeğer Üyelerimiz,

Üç dönemdir MSB olan Sn.Vecdi GÖNÜL (Namı-diğer Sabret GÖNÜL) yeni kabinede tekrar MSB. olarak görevlendirilmedi. Çok da üzüldüğümüz söylenemez! Hâttâ bundan mutluluk duyduk. Çünkü, kendilerinin assubaylar için yaptığı tek şey, umutlarımızla oynamak oldu! Temsil ettiği bakanlığın ordusunun sadece subaylardan ibaret olduğunu düşünmüş olmalı ki basına açıklama yapmış olmasına rağmen bizler için verdiği sözleri tutmadı. Biz, zat-ı alilerinin temsil ettiği bakanlıktan ve Genelkurmay’dan imtiyaz ve ayrıcalık değil, haklarımızı istemiştik. Sıra bize geldiğinde "adalet" kelimesini parti tabelası sananlar, subaylarla ilgili  ayrıcalık sağlayan  birçok yasayı 'üstelik kendi verdikleri önergelerle'  jet hızı ile yasalaştırdılar !..

Şimdi yeni MSB. Sn.İsmet YILMAZ göreve başladı. Bizim taleplerimizi değerlerdirirken evrensel hukuku ve anayasanın eşitlik prensibini dikkate alır mı, yoksa kendileri de söz verip tutmamaya, "adalet" kelimesini Sn.Gönül gibi değerlendirmeye devam mı eder, bunu zaman gösterecek!

Sn.MSB.Bakanı’na "hoşgeldin" mesajını ve duygularımızı dile getiren aşağıdaki mektubu ortak düşüncelerimizi dikkate alarak kaleme aldık.

Arzu eden arkadaşlarımız  adı, soyadı ile sınıf ve rütbesini yazarak GÖNDER tuşu ile  mektubun bakan’a  ulaşmasını sağlayabilirler.

Saygılarımızla.

NOT: Arkadaşlarımızın  vatandaşlık numaralarını yazmalarını öneriyoruz.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI’NA AÇIK MEKTUP

HOŞ GELDİNİZ SAYIN MİLLİ SAVUNMA BAKANIM!

Siz  Türkiye Cumhuriyeti'nin 55'nci Milli Savunma Bakanı’sınız. Yeni görevinizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Saygıdeğer Bakanım,

Ön yargılar sonucu sosyal ve ekonomik bir çok haksızlığa uğratılan, TSK'nın değişmez elemanı astsubaylar yıllardır "kol kırılır yen içinde kalır" düşüncesi ile sessizliklerini koruyup vakurla görevlerini yapmışlar, canları, kanları ve terleri ile bu ülkeye ve TSK'ne bağlılıklarını kanıtlamışlardır. Klimalı ofislerinde görev yapan büro memurları ile aynı dereceden göreve başlatılmaları, bir çok tazminattan ve sosyal haklarlardan mahrum bırakılmaları, hiç bir değer yargısı ile savunulamaz. Aynı tahsil ve hizmet süresine tabi subayın aldığı emekli maaşının üçte birini alan assubaylardan, ilkokul mezunu KİT işçi emeklileri bile fazla maaş almaktadır. Üretime bir gün bile katkıda bulunmayan, sadece 10 yıl 3600 gün isteğe bağlı olarak prim ödeyen SSK emeklileri ile yaklaşık aynı maaşı almaktayız. Bize reva görülen muamelenin bu olmadığını zat-ı aliniz ile tüm adalet ve vicdan duygusu taşıyanların bilgisine sunuyoruz.

Sn.Bakanım, bizlere yıllardır ön yargılarla tahakküme varan haksızlıklar yapıldı. Demokratik yollardan duyurduğumuz sesimize sizden önceki MSB  “Assubayların haklı talepleri ile ilgili çalışmalar tamamlandı ama seçim öncesi açıklamak etik olmaz” demesine ve iki seçim dönemi geçmesine rağmen haklı taleplerimiz karşılanmadı. Bizlerin muhtıra verme gibi yetkileri yoktur! Biz verilen emirleri yerine getiririz. Buna rağmen, arkadaşlarımızda taleplerimizin 28 Şubat’ın ve e-muhtıranın rövanşının bizden alındığı izlenimi vardır!  Bizim haklarımız konusunda Maliye Bakanı "bütçe olanakları"nı ileriye sürüp görev koşulları bizlerle kıyaslanamayacak memurların emekli maaşını örnek olarak önümüze koyarken, iktidar milletvekilleri tarafından hazırlanan subaylarla ilgili yasa teklifleri jet hızı ile yasalaşmaktadır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen ADALET kelimesinin partinizin adında değil, sizlerin yüreğinde olduğuna inanmak istiyoruz.

Bir önceki Bakan Sayın Gönül, seçim öncesi hep haklılığımızı, bu konudaki çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu belirtmesine rağmen gider ayak verdiği demeçte assubaylar için çok şey yapıldığını örneklerken, tamamen teferruat olan ve yıllardır uygulanan konulardan bahsetti. Yüksek okul mezunu tüm devlet memurlarına verilen 1'nci derece 4'ncü kademe hakkını ise “Devletin de bir hiyerarşisi var” diyerek konu dışı bir açıklama ile geçiştirdi!..

Hiyerarşi her kurumda var ve her kurum personeli gibi bizler de hiyerarşiye saygılıyız. Assubayların bu kadar ağır görev koşullarına ve sorumluluklarına rağmen, klimalı ofislerinde günde 8 saat mesai yapan büro memurları ile aynı, bir çok kamu görevlisinden daha alt kademeden göreve başlatmak ¼ dereceyi ve birçok ekonomik ve sosyal haksızlıklara uğratmak hiyerarşi ile değil olsa olsa hukuksuzluk ve vicdansızlıkla değerlendirilmesi gerektiğine zat-ı alinizin de inandığını düşünüyoruz.

Size görevinizle ilgili brifing verilmiş her şeyin tozpembe olduğu anlatılmış olabilir. Ancak TSK = Türk Subay Kuvvetleri olarak düşünülmeye devam edildiği sürece sorunlar her geçen gün büyümeye devam edecektir...

Haksızlıkların, personel arasındaki ayrımcılığın, ordumuzda sevgisizlik sarmaşığı oluşturduğunu, kurumumuzu yıprattığını dikkate alarak; bizlerin imtiyaz değil, adalet, eşitlik ve insan onuruna saygı taleplerimizi karşılar mısınız zaman gösterecek...

Artık biz emekli Assubaylar, birlik olarak kendi gücümüze güvenmekten, sorunlarımızın çözümünü gerçek demokraside aramaktan  başka çıkar yolumuz olmadığını çok net anladık.

Bugüne kadar tahakküme varan haksızlıkların kaynağının kurumumuz olduğunu bildiğimizden umutlarımızı neredeyse yitirmiş durumdayken sizin bizlerin özlük hakları ile ilgili iyileştirmeler yapılacağı müjdesini vermeniz ile yeniden umutlandık. Umarız hayal kırıklığı yaşatmazsınız.

Silahlı Kuvvetler bizim yuvamız. O kurum bize üvey evlat muamelesi yapsa da, baba ocağı gibi görürüz! Lakin bizim vatanseverlik duygularımızın daha fazla istismar edilmesini istemiyoruz. Hiç bir talebimiz ayrıcalık ve imtiyaz değildir! Adaletin yüreğinizde olduğu inancı ile taleplerimizi size iletiyor, çözüm konusunda destek ve insiyatifinizi bekliyoruz. Bu konudaki çalışmalarınız aile fertleri ile birlikte yüz binlerce kişinin yüreğinde değerlendirilecektir.

Bir önceki dönemden çok daha zor bir süreç sizi bekliyor.

Yeni görevinizde  başarılar diler, saygılar sunarım.

YASAL TALEPLERİMİZ

1. Üniversite bitirdiği halde 1 'nci derecenin dördüncü kademesine yükseltilmeyen tek kamu görevlisiyiz. Görev koşulları ve sorumlulukları assubaylarla kıyaslanamayacak birçok devlet memurundan daha alt derece ve kademeden göreve başlatılıyoruz. Tek neden assubay oluşumuzdur! Bu durum akla, mantığa, anayasaya ve hatta insanlık anlayışına aykırıdır. MYO mezunu Emniyet Hizmetleri, meclis stenografları, ziraat ev ekonomistleri teknik hizmetleri ile Lisans mezunu olan daha  birçok devlet memuru 657 sayılı Devlet memurları kanununun ortak hükümlerinde belirtilen derece ve kademelerin (görev koşulları dikkate alınarak) bir üst derecesinden göreve başlarlarken bu hak assubaylardan esirgenmiş,Yüksek Okul mezunu assubaylar büro memurları ile aynı derece ve kademeden göreve başlatılmışlardır. Adalet ve eşitlik gereği  MYO mezunu assubayların 9/2 Lisans mezunlarının 8 'nci  dereceden göreve başlatılarak adalet ve eşitlik  sağlanmalıdır.

Aynı süre görev yapan, aynı tahsil süresine tabi bir emekli subayla bir emekli assubay kıyaslandığında aradaki maaş farkı %300' dür. Haksızlığın bile ölçüsü olmalıdır.

2. Tam teşekküllü hastahaneden SAĞLAM raporu alarak orduya giren personel yıllar sonra görevin koşullarının da etkisi ile sağlıkların kaybetmekte ve TSK.GÖREV YAPAMAZ raporu ile  emekli edilmektedirler; TSK dışında sağlık nedeniyle resen emekli edilen başka kamu görevlisi yoktur bu personel durumdaki emsallerinin derece ve kademesine ulaşamadıkları için mağdur olmaktadır Bu personelinde vazife malülleri gibi emsallerinin bulundukları derece ve kademeyi geçmemek kaydı ile yükselmelerinin sağlanması yada asgari bir üst dereceden emekliye ayrılmaları adaletin gereği olarak sağlanmalıdır.

3. Silahlı Kuvvetler'de sayısal oran ¼ civarındadır. Yani bir subaya karşı  dört assubay mevcudu vardır. Daha açık bir deyimle Türk Silahlı Kuvvetleri'nde  100 subay varsa 400 assubay vardır. Ancak sosyal tesisler söz konusu olunca bunun tam tersi vardır. Ordu evlerinden askeri kamplara kadar tüm sosyal tesislerde hem nitelik yönünden hem sayısal olarak assubaylara sağlanan imkanlar subaylara tanınan imkanların üçte biri bile değildir. Sayısal durum göz önüne alındığında aradaki korkunç uçurum çok daha iyi farkedilecektir.Bu ayrımcılığa son verilmesini bekliyoruz.

4.Türk Silahlı Kuvvetleri'nden Lise Mezunu olup, emekli olan albaylar mevcuttur. Daha sonra harp okulları iki, üç ve son olarak dört yıla çıkartılmıştır. Emekli olanların intibakları da yeni duruma göre düzeltilmiştir. Assubay okulları da Yüksek Okul seviyesine çıkartılmış olmasına rağmen,intibaklarımız konusunda  tüm kapılar çalınmış ancak sonuç alınamamıştır.Bu durum mağduriyetimize neden olduğundan ivedi sonuçlanmalıdır.

5. Hastanın emeklinin rütbesi olur mu? Ancak birçok askeri hastanede A-B-C poliklinik hizmetleri ile subaylar lehine  ayrımcılık yapılması önlenmelidir.

6. Lojman konusu daha da iç karartıcıdır. Burada bir oran neredeyse söz konusu değildir.Lojmanların %40' ı assubaylara %55 'i subaylara % 5' i (Jandarmada % 15 'i) uzman çavuş ve sivillere tahsis edilir. Ancak bu sayısal oranla terstir. Kısaca subayların tamamı lojmandan faydalanırken  arta kalan lojmanlar assubaylara verilir.Bu adaletsizlik önlenmelidir.

7. Emekli Sandığı Kanununun EK-70 Maddesi 1 'nci fıkra (b) bendinde yer alan gruplardaki oranlar belli bir seviyede azalmasına rağmen 3'ncü ve 2'nci derecedeki personelin oranları orantısız bir şekilde azaldığı için bu dereceden maaş alan personel 1-3 yıllık eksik hizmet için ömür boyu % 30-40 oranında eksik maaş almaktadır. Bu konu müteaddit defalar Genelkurmay ve MSB tarafından yasa teklifi verildiği açıklanmasına rağmen adaletsizlik giderilmemiştir.

8. Yürürlükteki iç hizmet kanunu ve askeri ceza 1930’lu yıllardan kalma ve çağın çok gerisindedir. Personel kanunundaki hükümler subaylara imtiyaz ve ayrıcalık tanımaktadır.Bu yasaların çağın gereklerine uygun olarak yeniden düzeltilmesini bekliyoruz.

9. Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devletidir. En yüksek makam olan Cumhurbaşkanı’nın hürriyeti bağlayıcı ceza vermeye, yani hapis cezası vermeye yetkisi yoktur. Ancak Ordu’ya yeni katılmış, mesleği hukuk olmayan bir  subayın kendi kararı ile hapis cezası verme yetkisi vardır. İddia makamı ve yargıç aynı kişidir. Olağanüstü durumlarda olağanüstü kararlar alınması gereği elbette ve özellikle de görevi savaşmak olan ordu için kabul edilebilir bir durumdur. Ancak, olağanüstü durumlarda olağanüstü mahkemeler oluşturulması gerekir. İnsan hak ve özgürlükleri olağanüstü durumlar söz konusu edilerek göz ardı edilemez. Kaldı ki hapis cezası yetkisi olağanüstü durumlarda değil, olağan durumlarda ve barış konuşlanması içinde de geçerlidir. AİHM bir assubayın başvurusu üzerine şahsi hürriyetin sadece mahkemelerce hakim kararı ile  kısıtlanabileceğine hükmederek Türkiye'yi tazminata hükmetmesine rağmen oda hapsi cezası amirlerce verilmeye devam edilmektedir.

10. Askerlikte hiyerarşik yapı gerekli ve hatta zorunludur. Bunu üniforma taşıyan herkes bilir ve kabul eder. Ancak, askeri garnizonlarda eşlerin ve çok acıdır ki çocukların da rütbesi vardır. Karşılıklı insani saygıdan kimsenin rahatsızlık duyması söz konusu değildir. Ancak, senin baban assubay sen arka sıraya geç.. Benim babam subay ben senden önde oturacağım, burası subayların sosyal tesisi sen assubay eşi çocuğusun giremezsin,benim eşimin rütbesi seninkinden yüksek hizmet önceliği benim   mantığı, ne yazık ki genç beyinlere kardeşlik yerine husumeti, sınıfsal ayrımcılığı yerleştirmektedir.Bu çağdışı düşünce ve tahakküm arzusu terkedilmelidir.

11. Kamu düzeninin işleyişi bellidir. Polisin özlük hakları İçişleri bakanlığı tarafından takip ve teklif edilir. Öğretmenlerin özlük haklarına ilişkin kanun ve teklifler Milli Eğitim Bakanlığı tarafından takip edilir. Assubayların da haklarının da Genelkurmay Başkanlığı ve MSB tarafından takip edilmesi gerekir. Ancak hem görevde olan assubaylara hem de emeklilerine ne yazık ki üvey evlat muamelesi yapılmakta, yukarıda ana hatları ile özetlenen haklara ilişkin hiçbir çalışma yapılmadığı gibi, ne yazık ki meclise kadar gelen teklifler bizzat Genelkurmay tarafından engellenmektedir !Biz bu ülkeye ve TSK .ne olan bağlılığımızı terimiz ve kanımızla ispat ettik personel arasındaki bu ayrımcılık sevgisizlik sarmaşığını büyütmekte olduğu unutulmamalıdır.

12. Üyelerinin % 60 'ını oluşturan assubaylar OYAK ve şirketlerinde denetim ve yönetim kurullarında temsil edilmemektedir. Oysa kendi imkanları ile yüksek lisans doktora yapmış assubay mevcuttur. Oyak, emekli olanlara birikmiş aidatlarına cüzî  bir nema ödeyerek kurumla ilişiklerini kesmektedir oysa üye aidatları ile kurulan şirketlerin karlarının tamamı üyelere nema olarak verilmemekte büyük bir bölümü yeni yatırımlara aktarılmaktadır,bu nedenle tüm üyelerin kurum iştiraklerinde hakları olduğundan tüm üyelere  Aidat miktarı ile orantılı hisse senedi verilmelidir. Bu konuda TEMAD (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) tarafından açılan dava maalesef  red edilmiştir.  İç Hukuk yolları tüketildiği için konu AİHM götürülmüştür..

13. Assubaylar 631 sayılı KHK gereği almaları gereken tazminatları alamamaktadırlar. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu  631 sayılı KHK özüne aykırı olarak uygulama içeren 2002/3546 sayılı BKK 1 'nci maddesinin adil olmadığı gerekçesi ile iptaline karar vermiş olmasına rağmen yeni düzenlemede aynı haksızlık devam ettirilmiştir.KHK özüne uygun olarak adil bir uygulamanın yapılmasını gerekmektedir.

14. Anayasamız ve AİHS angarya'yı yasaklamıştır. Angarya zorla çalıştırmadır, Askeri okullardaki süreler dikkate alınmadan TSK adına 1-10 yıl okuyan herkes 15 yıl mecburi hizmete tabidir! Mecburi hizmet makul seviyelere çekilmeli  ya da tazminat ödeyerek bu mesleği yapmak istemeyenlerin ayrılması sağlanmalıdır.

15. Günümüzün koşulları ve lisans mezunlarının er olarak askerlik yapmaları dikkate alınarak, assubay MYO'ları Lisans seviyesine çıkarılmalıdır.

Saygılarımla

Adı ve Soyadı     :

T.C. No                :

Sınıf ve Rütbesi   :

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ