×

Uyarı

JUser: :_load: 2207 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

TEMAD tarihinin en büyük maddi ve manevi desteğini alan Sn.Ahmet Keser'in  kişisel hesapları ve yanlış mücadele stratejileri yüzünden mücadele tarihinin en büyük umutsuzluğu yaratılmış, sorgulamayı engellemek adına görevlendirip bilahare ödüllendirdiği tetikçilerle yarattığı kavga ortamı ise assubayların birbirine tahammülsüzlüğüne ve ayrışmalarına neden olmuştur. Tüm bunlardan ders alınması için yaptığımız eleştiriler aynı taktiklerle engellenmek istenmiş, yönetime yapılan eleştiriler TEMAD ve mücadeleye zarar veriyor algısı yaratılıp  assubay sevdalıları ve şahsım hedef alınınca gerçeklerle yüzleşmek adına MOLA isimli yazımı bu platformda sizlerle paylaştım.

Sn.Başkan olumsuzluklardan ders alıp toplumu yeniden kucaklamak, öz eleştiri yapmak yerine  Mustafa C.Sadakoğlu'na yazımla ilgili gerçekleri, emeği ve vefa duygusunu yok sayan mesnetsiz değerlendirmelerde bulunduğundan  son kez yanıt hakkımı kullanıyorum.

Kişisel hesaplara dayalı yanlış mücadele stratejisi değişmezse hiçbir sorunumuzun çözülmesi mümkün değildir. Bizler, umutsuzluğa haksızlığa mahkum olurken tek kazanan mücadeleden nemalananlar olacaktır.

Sevgi ve saygılarımla.


Sayın Başkan

1. Delege sizi kral seçmedi. Bir sivil toplum örgütüne başkan seçti. Süreniz bitince toplum vicdanı sizi de, beni de değerlendirecektir. Kimin oksijen çadırına ihtiyacı olacağını zaman gösterecektir!

2. Kaf Dağı'nın anka kuşu değilsiniz. Size abi tavsiyesi; daha önce de özelden yazdığım gibi tetikçilerinizin sıktığı kurşunlar sizin hesabınıza yazılıyor. O makam kimsenin malı değil. O makamdan ayrıldığınızda bu gün sizi pohpohlayanlar size ilk taşı atacak olanlardır.

3. Bu gün vermediğiniz hesap mutlaka sorulacaktır. Delege oyları sizi aklamaz, toplum vicdanında aklanmalısınız...

4. Her muhalif sesi ihraç etmek, her eleştiriyi taşa tutmak, şube kapatmak diğer şubelere kapatmayı tehdit unsuru olarak göstermek, kusursuzluğa soyunmak sonun başlangıcıdır. Geçmişe bakın, sayısız örnekleri var...

5. Ersen Gürpınar makam değil, misyon adamıdır. Dün neyse bu gün de odur. Yaşadığı sürece de aynı olacaktır. En büyük makam bu toplumun gönlünde yer edinebilmiş ise orasıdır. En büyük ödülü de bu mazlum toplumun mücadelesine bir nebze sunduğu katkıdır.

6. Bunca maddi ve manevi desteğe rağmen toplumun önüne koyabileceğiniz bir tek başarınız olmadığı için sizin psikolojinizi de anlamak mümkün. Kişisel ikbal için angaje olduğunuz kesimlerden de eliniz boş döneceksiniz, hiç kuşkunuz olmasın...

7. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Yeni şubelerden bahsediyorsunuz. İhraçlardan, mahkemelerden, şube kapatmaktan, hayal kırıklığından  hiç söz etmiyorsunuz! Toplumu kucaklamak, sırça sarayınızdan çıkmak, Cumhurbaşkanı gibi sözcü kullanmak yerine toplumumuzla kucaklaşmak için halen geç değil..

8. Benim ne kişisel beklentim ne de topluma borcum var. Kendime, mesleğime saygının gereği mücadeleye 40 yılı aşkın bir süredir destek veriyorum ama sizin topluma borcunuz var. Tüzükteki amaçlar ve verdiğiniz vaatleri gerçekleştirmek sizin göreviniz olduğunu unutmayın...

9. Ersen Gürpınar ne dün, ne de bu gün kimsenin müridi, kurşun askeri, şakşakçısı olmamıştır, olmayacaktır. Aklı, vicdanı, tecrübesi ile yapan kim olursa olsun doğruya doğru, yanlışa da yanlış diyecek sağduyuya sahiptir. Bu toplum için alkışlanacak bir başarınız olursa ilk alkışlayan yine ben olurum.

10. Meslekten de tanıdığımız, kişilik sorunu olan, kendisine bir efendi bulup ona yaslanmadan ayakta duramayan, yalakalık ruhunda var olan kişilikte olmadığım için size uygun biri değilim ve bu durumdan da memnunum. Zaten etrafınızda da yeterince var. Bu nedenle de mücadeleyi kişiselleştirdiğiniz andan itibaren yanınızda  olmadım...

11. Mücadele ve TEMAD'a destek misyonunu üstlenen ve gerçekleştiren www.emekliassubaylar.org sitesi elbette sadece benden ibaret değil, bunu hiçbir zaman iddia etmedim. Özverili arkadaşlarımla başarılı bir şekilde yıllardır aynı çizgide devam ediyoruz. Unutmayın ki sizin grubunuzun kurduğu 2 site tarih oldu, site kurmak önemli değil yaşatmak önemlidir...

12. Para kazanmak için roman yazmadım. Aşırma şiirlerle övünmedim. Çiçek, böcek, aşk hikayesi yazmıyorum. Elbette sorunlar aynı, çözümler aynı olunca kalıplaşmış ifadeler kullanmak zorundayım!

13. Genelkurmayla diyaloğun sonlandırılmasının mahzurlarını belirtmek adına Genelkurmay'da 'ki, o toplantıda sizinle bulunan ve despot tutumunuz nedeniyle sizinle yollarını ayırdığını belirten 7 yönetim kurulu üyesinin toplumla paylaştıkları bilgileri aktardım' Sn.Genelkurmay başkanına görüşmede verdiğiniz yanıtları da siz açıklayın; hatta assubayların hiçbir yarasına merhem olmayan sağduyu sahiplerinin onaylamadığı genelkurmay ile köprülerin atılmasına neden olan maksadı aşan eleştirilerinizin kaynağını ve amaçlarını açıklayın Ayrıca zahmet olmaz ise nizamiyesinden içeriğe alınmadığınız halde görüşmelerimiz devam ediyor dediğiniz genelkurmay ile nerede, hangi konuları konuşup, neleri karara bağladığınızı da açıklayın. Bunun için elinizi tutan ağzınızı kapatan kimse yok...

14. Kişisel ego ve ikballeri için yönetim amigoluğu yapanların kullanıp atılan kağıt mendilden farkı olmadığı için cevap vermeye lüzum dahi görmezdim. Sizin adınıza sözcülük ettikleri için ilk ve son kez cevap veriyorum.

15. Toplum için, bu toplumun yararı için size ve yönetim riyakarlarına rağmen çabalarım sürecektir. İşgal ettiğiniz makama verdiğim değere istinaden, saygılarımla..

MOLA

Ocak 20, 2015

M O L A

Saygıdeğer Meslektaşlarım

Sürekli belirtiyoruz; assubaylar olarak tahsilimizi, müfredat programlarını, statümüzü bizler tayin ve tespit etmedik. Bir eksiklik varsa taleplerimizi dikkate almayan ön yargılı zihniyetin eksikliğidir! Verilen her görevi şartları zorlayarak yerine getirdik. En az sorumluluk alan arkadaşımızın bile normal görevleri dışında ek görevleri vardı. Tüm haksızlıklara rağmen ordumuza ve ülkemize sadakatimizi terimiz, kanımız ve canımızla ispatladık. Her kurum kendi personelini koruyup kollarken, bizim kurumumuz bizlere hiç bir değer yargısının kabul edemeyeceği sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yaptı. Bizleri sadece göreve ve ölüme gönderirken hatırladılar!

Bu ön yargıların sona ermesi ve adalet taleplerimiz için ONUR MÜCADELESİ başlattık. Bu mücadelede temsilcimiz elbette TEMAD yönetimidir. TEMAD şemsiyesi altında Türkiye’nin örnek göstereceği bir STK olmuştuk. Hiç bir sivil toplum kuruluşunun bizler kadar bilinçli fedakar üyesi yoktur. Mücadelemiz, 1970 assubay eşlerinin protesto yürüyüşü ardından, hukuksuzluğa "artık yeter" diyen fedakar arkadaşlarımızın katıldığı 8-9 Ocak 1975 eylemleri ile doruğa çıktı. Bu eylemlerin sonucu adaleti sağlamak gibi kolay ve erdemli  bir yol varken hiç bir değer yargısı ve evrensel hukukun kabul edemeyeceği keyfi cezalara uğradık. Susturmak için her şey yapıldı ama maddi olarak sussak bile yüreğimizdeki haksızlıklara isyanımız büyüdü.

1980 darbesinden sonra kapatılan TEMAY yerine  1984  yılında TEMAD kuruldu. Ancak yöneticiler tüzükte belirtilen amaçlarını gerçekleştiremedi. İhtilaller subaylara imtiyaz sağlarken, assubaylara tahakküme varan haksızlıklar devam etti. İletişim çağının nimetlerinden yararlanarak mücadelemizi yeniden başlattık. Vizyon olarak yetersiz olan yönetimlerden sonra,2011 seçimleri ile  hepimiz için umut olacak şimdiki Sn. Keser ve ekibi tüzükteki amaçlara ek olarak hepinizin malumu onlarca vaatlerle göreve geldiler ve TEMAD tarihinin en büyük maddi ve manevi desteğini aldılar. Sosyal medyada başlayan, görsel ve yazılı basında devam eden rüzgar, fırtınaya döndü. Ancak, elbette kendilerinden mucize beklemediğimiz yönetim, kişisel hesaplarla mücadelede strateji hataları yapmaya başladı. Hatalarını akılcı taktiklerle düzeltmek yerine yeni hatalar yaptılar. Hâlâ daha hata da ısrar ediyorlar!...

İlk seçildikleri zaman Genelkurmay Başkanı'nın  "haklarınızı sokakta aramayın. Kurumunuzu şikayet ediyor izlenimi vermeyin. Emeklilerin sorunlarını biliyoruz. Görevdeki kardeşlerinizin sorunlarını da kıtaları dolaşarak bire bir görüşmelerle tespit edip bize getireceksiniz ve bizler geçmişin hatalarını silecek sorunları çözeceğiz" teminatı olan açık çeki mevcut yönetime verildi mi, verilmedi mi? Verildiğini o zamanki toplantıda bulunan yönetim kurulu üyeleri açıkladılar. Sn.Keser İzmir görüşmemizde bana bizzat ifade etti.

Bu vaatlerin gerçekleştirilmesi yönünde hiç bir adım atılmadan, sonuçlar değerlendirilmeden, nedense bu site vasıtası ile kendilerine iletilen basın açıklama tekliflerini "olumlu gelişmeler var. Şikayet eder gibi anlaşılabilir" diyerek kabul etmeyen Sn.Keser birden, TV programlarında bizlere uygulanan hukuksuzlukları dile getirmek yerine maksadı aşan eleştirileri yüzünden Genelkurmay ile diyaloğu sonlandırdı. Çalışmaların askıya alınmasına neden olan kime hizmet ettiği belli olmayan ama bizlerle ilgili sosyal,ekonomik ve insani haksızlıklarımızı dile getirmekten uzak sonuçsuz basın açıklamaları, yürüyüşler takip etti. Son olarak çaresizlikten çare yaratma amacı ile uygulaması imkansız bugüne kadar sadece illegal örgütlerin başardığı ÖLÜM ORUCU kararı alındı. Teşkilatlarının önerilerine önem verilmeden alınan bu kararla da tabiî ki sonuç alınamadı!.. 

İZMİR belediye seçimlerine büyük önem veren iktidarın oy talebini çok iyi değerlendiren İZMİR NARLIDERE TEMAD yönetimi sayesinde, MSB "eylemleri durdurun, sorunlar çözülür" açıklaması yapılarak ölüm orucundaki vahim sonuçların ya da fiyaskonun önüne geçildi.

Biz, her şeye rağmen temsilcilerimizin arkasında olduk. Onlara verilen orduevi yasağına en ciddi tepkiyi bu sitede yapılan mail kampanyası ile verdik. Yöneticilerin şahsında derneğimize sahip çıktık ama  istisna şubeler dışında özellikle de sosyal medyada emeğe saygısız yönetime adeta riyakarlık yaparcasına ahkam kesenlerin hiç biri iki dakikasını ayırıp bu kampanyaya katılmadılar. Onurlu binlerce arkadaşımızın yanında yer almadılar.

Yeniden seçilebilmek için kişisel hesaplarının, başarısızlıklarının, mücadele adına gönderilen milyonlarca liranın sorgulanmaması için bizzat bu yönetimin destek verip bilahare ödüllendirdiği  kişiler eleştirenlere hakaretler, mesnetsiz suçlamalarda bulunarak toplumu ayrıştırdılar. Tarihinin en büyük maddi ve manevi desteğini alan yönetim yine tarihinin en büyük hayal kırıklığını, birbirimize tahammülsüzlüğü  yarattılar. Sonuç ortada olmasına rağmen hala eleştiriye tahammül edemeyenler,sorunu yok sayarak kendilerini kandıranlar,seçimlerde yönetim listesinde kimler var, mücadele için normal gelirler dışında gönderilen milyonlarca liranın nereye harcadığını sorgulamadan oy verenler   bu mazlum zümrenin vebaline ortaktır.

TEMAD yönetimi öz eleştirisini yaparak bu olumsuzluklardan ders alıp toplumu kucaklamak yerine yine polemiklerden medet umdu. Birbirimizi kandırmayalım, bakın çevrenize 1 yıl öncesinin umut, birbirimize tahammül var mı? Sorunlarımızın çözümü olan genelkurmay ile diyalog olmadan temsiliyet sağlanabilir mi?  

  • Peki hiç bir mecburiyeti olmadan gönüllülük esasına göre derneğine maddi ve manevi destek verenlerin, tüm bu olumsuzluklari eleştirme hakki yok muydu?

Elbette vardır. Eleştiri mükemmele açılan kapının anahtarıdır. Olumsuzlukları yok kabul edip eleştiriye tahammülsüzlük gösterirseniz, sürekli amigoluk yaparsanız  yeni olumsuzluklara davetiye çıkarırsınız. Hiç kimse eleştirilmeyecek kadar mükemmel olamaz!

Mücadele kimsenin tekelinde değildir. Buna rağmen mücadelede kendine rol biçenler hakaret, iftira içermeyen yönetimi muhatap alan  yapıcı eleştirileri  TEMAD’A ZARAR VERİYOR ALGISI YARATARAK önlemeye çalışanlar, tahammülsüzlük gösterenler var!

  • Bunlara; "kardeşim, insanız yanılabiliriz. Hangi eleştirimiz gerçek dışı? Kanıtlayın özür dileyelim" diyoruz, "Delegenin iradesine saygı"  diyorlar.  Peki bizlerden  ısrar ve tekliflerimize rağmen tüzük kurultayında değiştirme şansını kaybettiğimiz Tüzük'teki  antidemokratik bir sistem ile seçilen delege iradesine saygı istiyorsunuz da sizler neden özgür ifadeye tahammül edemiyorsunuz?
  • Eleştirilerde art niyetimiz olamaz. "Bizler  yıllardır mücadeleye destek veriyoruz. Kendimizi ön plana çıkarmak gibi bir amacımız yok. Bunca desteği sağlayanların TEMAD’a zarar vermesi mümkün olabilir mi?" diyoruz, "vay efendim kendini ön plana çıkarıp  yenilip parası ödenmemiş yemek faturası gibi sürekli önümüze emeği koyuyorsunuz" diyerek  banal, emeğe saygısız bir yaklaşım sergilemiş olmuyor musunuz?
  • Yönetimde görev almak onurdur, sorumluluktur ama arkadaşın cebinde TEMAD yönetici kartviziti var diye  sanırsın ki o olmasa TEMAD olmayacak. Ayakları yere basmıyor! Kendisi sanki Vatan Kurtaran Şaban misali,mücadeleye tek katsısı yok ama iki de bir elinizi taşın altına koyun tavsiyesinde bulunuyor. Mantar gibi ortaya çıkmış kerameti kendinden menkul bir başkası iki dakikasını ayırıp çalışmalara destek olmamış, maddi destek kampanyasına tek kuruş bağışta bulunmamış ama  millete ayar vermekte üstüne yok. Bir başkası ısmarlama birkaç kelime yazısı ile kendini yazar olarak görüp polemiklerle topluma hizmet ettiğini sanıyor. Görevde iken de tanıdığımız olumsuzlukları yüzünden sıkıntılarımıza neden olan sayıları elin parmaklarını geçmeyen bu kişilerin  kendisinden başkasının ne varlığına, ne fikrine, ne de desteğine tahammül göstermeyen bu kişilerin mücadeleye katkısına inanıyormusunuz?..
  • Bizim derneğimizin amacı  haklı olduğumuz konularda sorunlarımızın çözümüdür. Amacı sosyal dayanışma, yardımlaşma olan dernekler gibi cenazeye katılmak, hasta, esnaf meslekdaş, STK ve resmi makamları ziyaret etmek elbette sosyal bir hizmettir ama bu konuları  hele hele lokal işletmesini mücadeleye destek olarak lanse edilmesi, kişisel ikbal için sistemin çarklarına yağdanlık olunması  temsilcilerimiz susarken bunların ahkam kesmesi bir yanılgı değil midir? 
Ben şahsen bu yönetimin toplumu yeniden kucaklayacağına inanmıyorum, tesadüfen elde edilecek birkaç küçük iyileştirmeyi ben yaptım imajı yaratarak koltuklarında bizlerin sunduğu imkanlarla günleri geçirecekler benim temsilcim olamazlar. Umutlarımızı desteğimizi istismar edenlerin destekçisi olmak kendime ve mücadeleme saygısızlıktır.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Belirttiğimiz gibi bu yönetimden de mucize beklemedik ama "60 yıldır çözülmeyen sorunun çözümünü bu yönetimden beklemeyin" düşüncesine de katılmıyoruz. Beklentimiz olmazsa, yöneticilerin hedefi olmaz ise neyin mücadelesini yapıyoruz? Bunca emeğin, desteğin karşılığını beklemekten daha doğal ne olabilir? Ama bunları anlayamayanlar toplumu yeni arayışlara sürüklemiş ve örgütlü toplumun en kırılgan noktası olan umutsuzluğu yaratmıştır...

Eleştirilerin yapılmadığını, herkesin futbol takımı tutar gibi amigoluk yaptığını düşünelim, sorunlarımız bitecek mi?

Bunca yazı, bunca gayrete rağmen hâlâ amacımızı anlatamadıysak, bundan sonra anlatmak mümkün değil. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana sazı yuttursan az...

BU NEDENLE ZORUNLU OLMADIKCA YÖNETİMLE İLGİLİ  ELEŞTİRİ YAPMAYIP MÜCADELEYE HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ DESTEĞİMİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİM. BAZILARI DA  ALKIŞLARINI BİRAZ KESSİNLER, KİMSENİN KİMSEYE HESAP VERME ZORUNLULUĞU OLMADIĞINA GÖRE HERKES YAPTIĞINI VİCDANINDA DEĞERLENDİRSİN YÖNETİMİN AYAKLARI YERE BASSIN,TEMENNİ EDERİZ Kİ BAŞARIRLAR O ZAMAN BİRLİKTE ALKIŞLARIZ. 

Şimdilik hoşçakalın MOLA için izninizi istiyor hepinize huzur ve adalet dolu günler diliyorum.


Ersen-Gurpinar-Kisiye-OzelErsen-Gurpinar-Degerlendirme Raporu

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

Bir çok meslektaşımız doğal olarak 1971 assubay eşlerinin protesto yürüyüşlerini ve mücadelenin miladı olan 8-9 Ocak 1975 eylemlerini hatırlamazlar ama bilmek zorundalar. Her ne kadar şimdi sahneye çıkan sözüm ona  mücadele kahramanı olmak adına ahkam kesenler alaycı ifadelerle emeğe saygısızlık gösterseler de mücadelemiz bugünlere tombaladan çıkıp gelmedi.

1971 protesto yürüyüşlerine katılan assubay eşleri fotoğraflarından tespit edilmiş, evrensel hukukta suç bireysel olmasına rağmen eşi protesto yürüyüşlerine katılan assubaylar  gerekçesiz sudan bahanelerle cezalandırılmışlardı.

Bu arada sayıları 300 kadar olan meslektaşlarımız aldıkları cezaya ek olarak tart edilip ordu ile ilişkisi kesildi. Eyleme katılanlar fişlendi. Sürgün tarzındaki tayinler, hak etmedikleri sicillerle görevde ve bilahare emekliliklerinde acılar yaşadılar.

1975 yılında çıkan iş gücü, iş riski kararnamesindeki kabul edilemez haksızlık, hukuksuzluk bardağı taşıran son damla oldu, daha önceden haksızlıklar karşısındaki  isyanı dayanılmaz noktaya gelen büyük garnizonlarda görevli olup kısa sürede örgütlenen assubaylar  8-9 Ocak 1975 yılında işi bırakma, göreve gelmeme, işi yavaşlatma eyleminde bulundular. Ne yazık ki bu onurlu eyleme yine içimizden bazıları ihanet etti...

70'li yılların antidemokratik ortamında assubaylar haklarını gasp eden zihniyet tarafından ahlak ve vicdan sınırları dışında “eşlerinin etekleri altına gizlenen Mao’nun askerleri” benzetilme talihsizliğini yaşadılar. Hiç bir hukuk normunun kabul edemeyeceği cezalar alarak görevin aksatılmaması için de cezaları vardiya usulü ile çektirildi; Çünkü biliyorlardı ki assubayların hepsini ihraç etmek, ya da aynı anda cezaevlerine doldurmak orduyu kilitleyecek, o çok adil (!) komutanlar köşklerinden mesaiye bile gelemeyeceklerdi...

Eylemler sonucunda nispeten küçük iyileştirmeler yapılıyor izlenimi verilse de  her kurum kendi personelini koruyup kollarken TSK. assubaylarına ön yargılarla sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklara devam etti. Ardından 1980 ihtilalinin baskıları geldi  assubaylar susturuldu...

2005 yılında iletişim çağının sağladığı imkanlarla  emeğe saygısızların mangalcı başı, ne emekmiş yahu diyerek  suçlama ahlaksızlığını gösterdikleri  özverili meslektaşlarımız ilk kez İzmir bölge toplantıları ile bir araya geldiler, ardından internet üzerinden birleşip yeniden mücadele ateşini yaktılar; Mynet mesaj gurubundan sonra assubayların sesi ve mücadelenin kalesi olacak www.emekliassubaylar.org sitesi kuruldu.

Bu site yönetimi ve üyeleri aidat, gayrimenkul, lokal  gelirleri, ödenekleri, binası, sekreteri her şeyden önemlisi tüzel kişilikleri olmamasına rağmen kendi aralarında topladıkları mütevazi bütçe ile Cumhuriyet tarihinde ilk kez  SABAH gazetesine haksızlıklarını, mücadele kararlılıklarını belirten bir ilan verdiler. Birçok ulusal gazetede günlerce süren yazı dizileri, söyleşiler, makaleler yayınlanmasını, yürekli, insan onuruna saygısı olan yazarların bizlere destek vermesini, protesto yürüyüşü organizasyonu, haklarımızla ilgili AİHM AYİM ve diğer yargı kurumlarında haklarımız onurumuz ile ilgili kişisel davaların açılmasını, o zamanın TEMAD yönetiminin haberdar olmadığı derecemiz, kadememiz kısacası haklarımız konusunda bilinçlenmesini sağlayıp binlerce kişinin katıldığı  genelkurmay, kuvvet komutanlıklar, bakanlıklar, milletvekilleri ve basına ulaştırılan uğradığımız haksızlıklarımızı dile getiren metinleri içeren mail kampanyaları yaptılar.

TEK YÜREK grubu ile işlevi olmayan TEMAD yönetiminin değişmesi için YENİ OLUŞUM grubunun kurulmasını sağlayarak akabinde Sn.Keser ve ekibini bu toplumla tanıştırdılar seçilmesine ve temsilcimiz  TEMAD'a maddi ve manevi desteğin verilmesine öncülük ettiler.

Tüm bu çalışmalarda emeği olanlar takdir beklentisi içinde olmadan kendilerine ve mesleklerine saygının gereğini yerine getirdiler.

Sn. Keser ve yönetimine TEMAD tarihinin en büyük maddi ve manevi desteği verildi. Yönetimin bir işareti ile bu fedakar zümre bölge toplantılarına, mitinglere koştu, her türlü eyleme hazır olduğunu deklare etti, teşkilatlara danışılmadan illegal örgütlerin tercihi ve uygulanması imkansız olan ÖLÜM ORUCU eylemine bile destek verdi; Bu yönetim strateji hataları, kişisel hesaplarla yaşanan başarısızlıklarının, olumsuzluklarının sorgulanmasını önlemek gündem değiştirmek adına görevlendirilip bilahare ödüllendirdikleri kişilerin de katkısı ile yine TEMAD tarihihin en büyük umutsuzluğuna ve assubayların birbirine tahammülsüzlüğüne  neden oldular...

Bizler bu yönetimden mucize beklemedik; tek beklentimiz üyesine saygılı, şeffaf, katılımcı ve özverili bir yönetimdi bu bizim hakkımız olduğu kadar Yasa, TÜZÜK ve Sn.Keser’in  yeni oluşum adına seçilirken verdiği vaatlerin gereği idi.

TEMAD tüzüğünde derneğin amaçları bölümünde özetle;

*Ekonomik yaşam koşullarını yükseltmek bakımından gerekli yasal çalışmaları yapar,konuyu ilgili makamlarda takip eder sonucu üyelerine duyurur.

*Üyelerin sosyal,kültürel ve hukuki ihtiyaçlarını karşılar.

*TEMAD Atatürk devrim ve ilkelerinin sürekli savunucusudur Sosyal-kültürel konferans ve seminerler düzenler .

Sayın Ahmet KESER TÜZÜK’teki görevlerini  ve aşağıdaki vaatlerinin hangisini gerçekleştirmiştir? 

Genelkurmay bizim sorunlarımızın da, çözümünün de kaynağıdır. TV programlarında sunucuların "biz de astsubay çocuğuyuz sıkıntılarınızdan adaletsizliklerden örnekler verin" ısrarına rağmen kimse, bir üniforması kefen olan assubayların büro memuru statüsünde ve ilk okul mezunu 20 yıl hizmeti olan KİT işçi emeklisinden daha az emekli maaşı aldığını duymamış bu konuda kamuoyunun desteği ne yazık ki heba edilmiştir. 

Hiç bir derdimize derman olmayacak GÜZİN PAŞA - ŞEZLONG ALBAYI - REZERVE PAŞA - GENELKURMAY LAĞV EDİLMELİDİR çıkışları ile hakkınızı sokakta aramayın sorunlarınızı bire bir müzakere ederek çözeceğiz sözü veren genelkurmay ile diyaloğu sonlandırmış hiçbir çalışmaya müdahil olamamıştır; Bunun yanı sıra ihraçlar, şube kapatma yetkisi, destek için gönderilen milyonların nereye harcandığının şeffafca açıklanmaması, yandaşlara sağlanan imkanlar, tepki çeken kişilerin yönetime alınması gibi olumsuzluklar yaşanmaktadır. 

Bu olumsuzlukların tekrarını önlemek, yaşananlardan ders almak yeni bir mücadele stratejisi ile dağılan birliği sağlamak için yapılan haklı eleştiriler TEMAD yönetimin öz eleştirisini sağlamamış,  seçimlerden aylar geçmesine rağmen olumlu tek bir adım atılmamış yine seçim öncesi gibi umutla beklenen iyileştirmelerde sansasyonel haberlerle toplum uyutulmaya çalışılmaktadır, Sosyal medya'ya  ayni taktiklerle yapıcı eleştirileri TEMAD’a zarar veriyor algısı yaratmak için görevlendirilen yeni Aktrol’lar sürülmüştür...

TEMAD hepimizin derneğidir; hiçbir mecburiyeti olmadan derneğine gönüllü katkı verenlerin art niyeti olamaz.

Bizler, bu yönetimden tesadüfen elde edilecek başarıları sahiplenip riyakarların alkışlaması için destek vermedik.

Eleştiriye tahammülsüz, emeğe saygısız olanların “Ben sizden sorunları çözmek için değil sizi temsil etmek için yetki aldım” diyerek benden daha fazlasını beklemeyin diyen bir genel başkanın amigoluğunu yapmak yerine  Sn.Keser’in vaatlerinin ve TÜZÜK'teki amaçların hangisinin gerçekleştirildiğini vicdanlarında sorgulamaları gerekiyor. Yanıtlarını bize değil aynaya bakarak kendilerine versinler, inanıyorum ki kendilerinin cesaret edemediği  olumsuzlukları  dile getirenleri  sistemin gereği destekleyemeseler de gönülden teşekkür edeceklerdir.

Olumsuzlukları yok saymak yeni olumsuzluklara davetiye, kişinin kendisine ve mesleğine saygısızlıktır...

Bizler yıllardır tahakküme varan haksızlıklara tabi tutulduk, onurlu mücadelemizde başarı ancak birlik beraberlik ve mücadelenin kişiselleştirilmemesi ile sağlanır,

Örgütlü mücadelenin en kırılgan noktası olan umutsuzluk başlamıştır; Başta TEMAD yönetimi olmak üzere herkesin yaşananlardan ders alması özellikle de birbirine tahammül ve saygı göstererek düşüncelerini açıklaması olmazsa olmazımızdır. Eleştiriye donanımsız ve saklayacak olumsuzlukları olanlar tahammül edemez, eğer eleştirilmiyorsanız sizden umut kesilmiştir; Nitekim bakın çevrenize birçok mücadele gönüllüsü küsüp ayrıldı kamplaşmalar, umutsuzluklar, tahammülsüzlükler başladı biz bu şekilde başarabilirmiyiz?

Her assubayın mücadeleye destek, başarıyı alkışlamak kadar olumsuzlukları eleştirme hakkı vardır.  Adaletin gerçekleşeceği huzur dolu günler diliyorum.


SAYINAHMET KESER'İN SEÇİLMEDEN ÖNCEKİ VAATLERİ

1. Birinci önceliğimiz; Yıllardan beri çözüm bekleyen özlük haklarımızı almak olacaktır.

  • a. Özlük haklarının alınması için ilgili, yetkili ve etkili kurumlarla sonuç alınıncaya kadar müzakereler kararlılıkla yürütülecektir.
  • b. Gerektiğinde meslektaşlarımız ve kamuoyunun desteği alınarak kararlılık ve güç gösterisi olacak yürüyüş, gösteri ve her türlü eylemleri yapacak ve bu eylemlere sonuç alınıncaya kadar kararlılıkla devam edilecektir.

2. İkinci önceliğimiz; TEMAD, İl, İlçe Başkanlıkları ve üyelerinin de katılımını sağlayacak demokratik bir yönetim anlayışıyla yeniden yapılandırılacaktır. Bu maksatla yapmak istediklerimizden bazıları şunlardır,

  • a. Bu yapılanma için öncelikle gerekli olan tüzük değişikliği geniş katılımlı olarak yapılacaktır.
  • b. Ankara’da İl ve İlçe örgütleri kurulma çalışmaları yapılacak, gerekli görülen yerlerde de temsilcilikler açılarak, tabanla bütünleşme hareketi başlatılacak derneğin üye sayısı ve etkinlikleri artırılacaktır.
  • c. TEMAD’ ın ekonomik bağımsızlığına imkân verecek şekilde yeniden düzenlemeler yapılacaktır.
  • d. TEMAD yönetimi de yeniden yapılandırılacak, öncelikle danışma kurulu sistemi oluşturulacaktır.
  • e. Genel Merkezde bazı kurullar oluşturulacaktır bunlar; Yüksek Danışma Kurulu, Hukuk Müşavirliği (AB, AİHM, İdare Hukuku, Ceza Hukuku, Askeri Hukuk konularına hakim hukukçulardan oluşacak) Siyasi danışma kurulu, gibi kurullar oluşturulacaktır.
  • f. İl ve İlçe Başkanlıkları ile TEMAD yönetimi “Telekonferans sistemi” ile ortak toplantılar düzenleyerek “Katılımcı Yönetim” uygulaması yapılacaktır.
  • g. Emekli Astsb.ların dernek kurma çoğunluğuna ulaşamadığı şehirlerde, şube yerine temsilcilikler açılacaktır.
  • h. Komisyonlar kurulacak ve etkin olarak çalışmaları sağlanacaktır. (Başlıca komisyonlarımız, Kuvvet Komutanlıkları, AR-GE, TBMM irtibat, Basın, Basın izleme Halkla ilişkiler, Sağlık, Kadınlar, Gençlik, Sosyal işler ve İş bulma, Burs ve yurt temini ve benzeri.)
  • i. Üyelerin ihtiyaç sahibi öğrenci çocuklarına; burs ve yurt temin edilmeye çalışılacaktır. Yaşlı üyelerimizin bakımı için gerekli olan bakımevleri açılacak veya anlaşmalar sağlanacaktır.
  • j. Ticari işletmeler ve tüketim kooperatifleri açılarak derneğin maddi gücünün artırılmasının yanında emekli personelimize de istihdam sağlanacaktır.
  • k. Seçilen yöneticilerin profesyonel eğitim kurumlarından; Siyaset, Hukuk, STK, Teşkilatlanma, Ekonomi, İletişim, Halkla ilişkiler, Yönetim ve Organizasyon vb. konularda eğitim almaları sağlanacaktır.
  • l. Genel Merkez üyelerini ve kamuoyunu aydınlatmak maksadıyla konusunda uzman konuşmacıların katılımıyla bilimsel toplantılar ve sempozyumlar düzenleyecektir.
  • m. Mevcut askeri yasaların meslektaşlarımızın aleyhine oluşturduğu insan haklarını ihlal eden kişi hak ve hürriyetlerini tehdit eden maddeleri ile ilgili çalışmalar yapılarak yeni kanunlar yapılması talepleri yetkili kurumlara yapılacaktır.

3. Bu projelerimizle beraber yapmayı planladığımız diğer projelimiz ise şunlardır.

  • a. Askeri birliklerin yoğun olduğu İl ve İlçelerde AYİM, İç Hizmet Kanunu, Askeri Ceza ve Disiplin Mahkemeleri Kanunu ve Askeri yönetmelikler konularına hakim avukatlarla sözleşmeler yapılacak, meslektaşlarımıza hukuk desteği sağlanacaktır. Bu anlaşmalı avukatlar İl ve ilçe Başkanlıkları ile irtibatlı olacak hukuki bilgi desteği konusunda genel merkez hukuk kuruluna bağlı çalışacaktır.
  • b. Üyelikten çıkartılanların (Yürürlükteki kanunlar gereği dernek üyesi olamayacaklar hariç ) tekrar üye olmaları sağlanacaktır.
  • c. Müstafi durumda bulananlar ile öncelikle 1974 ve 1975’li yıllarda meslekten ihraç edilen meslektaşlarımızın üye olabilmeleri için gerekli çalışmalar yapılacaktır.
  • d. Üyelerimizin eş ve çocuklarını da kapsayan gizlilik prensibine uygun olarak bilgi bankası oluşturulacak, üyelerin ihtiyacı olduğunda irtibata geçilecektir (Örnek; Hastalık, Cenaze veya acil kan ihtiyacında destek sağlanması gibi)
  • e. Üyelerin ailelerinin kaynaşması için zaman zaman etkinlikler yapılacak (sohbet toplantıları, eğlence, gezi, yemek... gibi)
  • f. Emekli Astsubaylar İşadamları Derneği kurulması için gerekli alt yapı ve çalışmaları yapılacaktır.
  • g. Genel ve yerel seçimlerde parti ayrımı gözetmeksizin aday olacak arkadaşlarımızın ihtiyaç duyabileceği desteğin verilmesi sağlanacaktır.
  • h. MSB yardımları, Devlet yardımları ve AB yardımları gibi olanaklarından yararlanmak için projeler hazırlanıp destekler talep edilecektir.

Bu projelere ilave olarak TEMAD Genel Merkezinde oluşturulacak AR-GE komisyonunda üyelerden gelecek olan tüm teklifler değerlendirilecektir.

Yapılan her türlü çalışma kamuoyu ile paylaşılarak tüm meslektaşlarımızın bilgilendirilmesi sağlanacaktır.

Ahmet KESER

Saygıdeğer Meslektaşlarımız

Özellikle şunu belirtmekte yarar var; bizim tek yasal temsilcimiz TEMAD yönetimidir. Sn. Ahmet KESER'in temsil ettiği bizler ve yönetimi adına haksızlıklarımızı dile getirirken kullandığı üslüp tartışılabilir. Ancak, kendileri bu eleştirileri yıllardır sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklara uğratılan bir toplumun gönüllerindeki isyanı dile getirmek adına art niyet olmadan ifade ettiğine de inanıyoruz.

İçeriği tartışılabilecek olan bu eleştiriler yüzünden genelkurmay ile görüşmeler ve haklarımızın çözümünün askıya alındığını ayrıca bu tepkilerin görevdeki meslektaşlarımıza mobbing olarak yansıtıldığını üzülerek izliyoruz.

Bazı meslektaşlarımızın da sosyal medyada "Genelkurmay diz çökecek- Çaresi yok o masaya genel kurmay oturacak" tarzındaki duygusal mesajlarının da genelkurmayın  yasal temsilcimizle görüşerek  haklı taleplerimizin  çözümü yerine çözümsüzlüğü artırıcı bu tepkisinin de  yanlış olduğuna inanıyoruz.

Savaşlarda bile birbirine düşman olan ülkelerin diplomasiyi sürdürdüğü gerçeği ile soruna adil bir çözüm bulunacağına olan inancımızı korumaktayız.

Meslektaşlarımızdan çok sayıda aldığımız mesajlardaki ortak görüş Sn.Ahmet KESER'in zaten 2015 seçimlerinde assubayların adayı olarak milletvekili adayı olabileceğini de düşünerek  assubaylar adına kendisine aşağıdaki çağrıyı yapıyoruz.

Bu çağrı kesinlikle "Sarı öküzün aslanlara teslimi" amacını taşımamaktadır.  Bu talep  ve gerçekleşmesi halinde genelkurmayın sorunlarımızı çözmekteki isteksizlik argümanına son vermeyi amaçlamaktadır. Takdir, elbette Sn.Keser'e aittir.  Her şey assubay toplumunun ön yargılarının sonlandırılması içindir.

Saygılarımızla. 

SİTE VE ASSUBAY GÜÇ BİRLİĞİ PLATFORMU YÖNETİMİ


Sayın KESER,

Delege seçim sisteminin ne kadar demokratik olduğu tartışmalı bir konu olmakla birlikte, mevcut sistem gereği delegelerin oyları ile seçildiniz, buna hiç kimsenin itirazı yok, herkesin saygı duyması gerekir. Yasal temsilcimiz olan TEMAD yönetimi başkanlığına topluma hizmet amacıyla gönüllü olarak vaatlerde bulunarak seçildiniz. Toplumda bir algı oluştu; her ne kadar bizlere uygulanan sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yıllardır devam etse de "TEMAD Genel Başkanı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında süregelen gerilim haklarımızın alınmasına engel oluyor" deniliyor. Objektif bir yaklaşımla bakıldığında gerçek payı yok değil!

O makama hizmet ve toplum yararına başarı için seçildiniz. Bazen hizmet makamda kalarak değil, o makamdan ayrılarak da olur. En azından bu algının doğruluğunu ya da yanlışlığını görebilmek adına, toplum yararını gözeterek görevden ayrılmayı, değilse Genelkurmay ile ilk seçildiğiniz dönemde olduğu gibi yine toplum yararını düşünerek diyalog aramayı düşünmeniz genel bir beklentidir.

Meslektaşlarımız adına takdirlerinize sunuyoruz.

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

Her vesile ile belirtiyoruz; biz bu ülke ve ordumuza sadakatimizi terimiz, kanımız ve canımızla kanıtladık. Hiyerarşiye saygı içerisinde kalarak tek talebimiz oldu; adalet! Ama ne yazık ki, her kurum kendi personelini koruyup kollarken, TSK assubaylarına tahakküme varan haksızlık, hukuksuzluk yapıyor ve bizleri sadece göreve ve ölüme gönderirken hatırlıyor. Bu adaletsizliklere son vermek için 1971 yılı assubay eşlerinin protesto yürüyüşü ve ardından da 'bıçak kemiğe dayanınca' 1975 Ocak Eyleleri gerçekleştirildi. Bu eylemler sonunda sesimizi duyurmaya çalıştığımız kurumumuz, adaleti sağlamak yerine, adaletsiz ve keyfiyete dayalı ceza yöntemine başvurdu. 1975 olayları bizi yıldırmak yerine mücadele kararlılığımızın pekişmesini sağladı. Darbelerle de gelen antidemokratik baskılar sonucu, askıya alınan yüreğimizdeki isyan, bu sitenin;

Haksızlığa karşı duran, emeğinin, alın terinin, akıttığı kanın karşılığında adalet, eşitlik, insan onuruna saygının gerçekleşmesini isteyen, çocuklarına aydınlık yarınlar bırakmayı ve insanca yaşamayı  amaçlayan assubay meslektaşım;

Sicil, sürgün, ceza tehdidi ile yıllarca sustun suturuldun. Açlık sınırında emekli maaşına mahkum edildin. Sosyal ve ekonomik hakların  engellendi. OYAK  tarafından yok kabul edildin!...

Hâlâ susacak mısın?

çağrısı ile mücadele ateşi yeniden yakıldı. Zamanın TEMAD yönetimi ne yazık ki derecemizden, kadememizden, haklarımızın temel gerekçelerinin bilgilerinden uzaktı. İstisna şubeler dışında kalanlar ise lokal ve gezi hizmetleri ile yetiniyorlardı. Ödeneğimiz, aidatımız, binamız, sekreterimiz olmadan haksızlıklara isyanımızı dile getiren çalışmalar yaptık. Muhtelif platformlarda ve basında  yazı dizileri, makaleler yayınladık. Bize inanan gazetecilerin de desteği ile sesimizi duyurarak bir çok taşın yerinden oynamasını sağladık. Cumhuriyet tarihinde ilk kez assubayların dayanışması ile kamuoyu ve ilgililere haksızlıklarını hukuksuzluklarını dile getiren ve kararlılıklarını açıklayan gazete ilanı verdiler. Bunu hiç bir kişisel ego ve çıkarı olmadan gerçekleştiren assubay sevdalılarına bir kez daha minnettarlığımı sunuyorum.

Mücadeleye yeni bir heyecan katmak için zamanın yönetiminin ve statükonun değişmesi gerekiyordu. Site yönetimi, yazarları ve mücadele gönüllüleri ile kurulan TEK YÜREK GRUBU  çalışmaları sonucu bayrağı ANKARA’daki YENİ OLUŞUM grubuna devrettik. 2008 seçimlerinde kişisel hırslar yüzünden kazanım sağlanamadı. Ardından 2011 seçimlerinde hepimizin desteği ile Sn.Keser ve ekibi bizleri temsil görevini devraldı.

Toplumda büyük bir heyecan ve umut ile yönetime TEMAD tarihinin en büyük desteği verildi. Site ve PES grubu ile sosyal medyada büyük bir birlik ve beraberlik rüzgarı estirildi ama ne yazıkki Sn.Keser, yelkenlerini bu rüzgarla doldurduğu TEMAD gemisinin rotasını, kişisel ego ve çıkar limanına yönlendirerek, umutların erozyona uğramasına neden oldu!

Kendimize ve mesleğimize saygımızın gereği olarak başarıyı alkışlayıp yanlışı eleştirmek görevimizdir. 

Hepimizin şahit olduğu yaşananları tek tek saymak istemiyorum. Bir önceki “BAŞKAN NEREYE KOŞUYOR?” başlıklı yazımda da belirttiğim hususlara ek olarak ana hatları ile olumsuzlukları sizlerin bilgisine bir kez daha sunuyorum. TEMAD bizim derneğimizdir. Her assubay TEMAD tüzel kişiliğine saygı duymaktadır. Eleştirilerimizdeki amaç, temsilcilerimizin hatalarını tekrarlamamasını sağlamaktır.

Olumsuzlukları eleştirenleri yine TEMAD ve Sn.Keser’e düşmanlık olarak değerlendirecek olanlar, bizlerin mücadeleye, Sn. Keser’e ve TEMAD’a desteğimizi gözardı ederek ahkam kesmeye devam ederlerse TEMAD ve mücadeleye en büyük zararı vereceklerdir. 

Sn. Keser ve ekibi olağanüstü seçimler sonucu düştüğü yanılgıyı tekrar yaşar 2014 seçimlerinde delegelerin çoğunluğunun KERHEN verdiği oyları başarı zannederek aşağıdaki olumsuzlukları devam ettirir, kişisel ego ve çıkarları ön planda tutarsa mücadeleden kazanan assubaylar değil TEMAD’dan nemalananlar olacaktır…

18 Ekim 2014 tarihinde yapılan olağan seçimde Sn.Keser “biz icra makamı değiliz, ben sizden temsil yetkisi aldım” buyurmuşlar. Haklısınız Sn. Bbaşkan bizler de her vesile ile TEMAD’ın icra makamı olmadığını, yönetimden mucize beklemediğimizi, tek isteğimizin üyesine saygılı, kararlı ve kişisel hesaplardan uzak bir temsiliyet olduğunu savunuyorduk.

Peki ama 2011 seçimlerindeki vaatleriniz arasında 1’inci maddesinde belirtilen;

Birinci önceliğimiz; Yıllardan beri çözüm bekleyen özlük haklarımızı almak olacaktır.

a. Özlük haklarının alınması için ilgili, yetkili ve etkili kurumlarla sonuç alınıncaya kadar müzakereler kararlılıkla yürütülecektir.

b. Gerektiğinde meslektaşlarımız ve kamuoyunun desteği alınarak kararlılık ve güç gösterisi olacak yürüyüş, gösteri ve her türlü eylemleri yapacak ve bu eylemlere sonuç alınıncaya kadar kararlılıkla devam edilecektir.

sözünü söylerken sadece temsil yetkinizin olduğunu bilmiyor muydunuz? Yoksa siz “Dünün güneşi ile bu günün çamaşırı kurutulmaz” diyerek emeğe saygısızlığın en büyük örneğini veren  danışmanınız, sırdaşınız, dostunuz ve yönetim kurulu üyeniz müfteri Sami Başkaya’nın etkisinde mi kaldınız? 

Üç yıllık icraatlarınızı, tüzükteki anti demokratik delege seçimi ile belirlenen ve bu nedenle temsiliyet yetkisi tartışılan delegelerin çoğunluğu, kerhen de olsa oyladılar.

Peki biz "karlar yağdı, izler örtüldü" diyerek heba olan 3 yılı unutup, daha kaç yıl adaletin gerçekleşmesini bekleyeceğiz? Geçmişten ders almayan geleceğini tesis edemez. Bizler çabuk unutan  bir milletiz. İsterseniz yönetimin 3 yıllık icraatını, pardon icraatsızlığınızdan bazı konuları ana hatları ile sayalım;

1.Göreve geldiğinizde ilk ziyaret ettiğiniz makam Genelkurmay oldu. Kapısından girdiğiniz andan itibaren saygı gördüğünüz genelkurmay’da sizlere bizzat Sn.Genelkurmay başkanımız “sorunları ilk elden sizden alacağız ve birlikte çözeceğiz. Sokaklarda hak aramayın. Kurumunuzla kavgalı intibaını vermeyin” demişler. Bunu yönetim kurulundaki arkadaşlarımız açıkladılar. Ayrıca size bir gazetenin benimle yapmak istediği söyleşiyi “bizim yasal temsilcimiz TEMAD var, onunla görüşün” diye  sizlere aktardığımda “olumlu gelişmeler var. Şikayet gibi anlaşılacak bir söyleşi ile ilişkilerimizi zedelemeyelim” diyerek bizzat kendiniz ifade ettiniz.

Peki ne değişti de birden TV programlarında genelkurmayı eleştirmeye başladınız? Elbette sorunlarımızın kaynağı genelkurmayı eleştireceksiniz ama, kimse sizin bu eleştirilerinizde, assubayların mahalle bekçilerinden daha alt kademeden göreve başlatıldığını, emeklisinin ilkokul mezunu KİT işçi emeklisinden daha az maaş aldığını duymadı. 

Bizim hiç bir derdimize çare olmayacak ŞEZLONG ALBAYI - GÜZİN PAŞA - REZERVE PAŞA - GENELKURMAY LAV EDİLMELİDİR gibi maksadı aşan çıkışlarınızla genelkurmayla diyaloğu sonlandırdınız. Ancak, 28 Şubat’ın rövanşını assubaylardan alırcasına, yıldırdır genelkurmayın sorunlarımıza çözüm getiren  tekliflerini tozlu raflarda bekleten iktidara tek kelime kullanmadınız. SORUNLARI GENELKURMAYA RAĞMEN ÇÖZECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORSANIZ NEDEN ÇÖZEMEDİNİZ? ÇÖZÜM  GENELKURMAYDA İSE DİYALOG OLMADAN NASIL BAŞARACAKSINIZ?

2.Sizlere site yönetimi adına  “genelkurmaya yaptığınız eleştirileri tartışmıyoruz. O günkü konjöktürde bunu gerekli görmüş olabilirsiniz ama  bu yüzden TEMAD başkanına uygulanan orduevi yasağına tepkimizi ve yeni göreve gelen kuvvet komutanlarına haksızlıklarımızı bir kez daha duyurmak adına bir mail kampanyası yapın” teklifinde bulunduk.  “TEMAD sitesinde bunu gerçekleştirmemiz  teknik olarak mümkün değil. Siz yaparsanız seviniriz” yanıtını verdiniz. Size metni gönderip onayınızı aldık. Ancak, katılımcı miktarı kararlılığımızın ifadesi olacaktı. Bu kampanyaya bir kaç TEMAD yöneticisi dışında katılmadınız. Katılmaları için şubelere tavsiyede bile bulunmadınız. Bu nasıl perhiz, nasıl lahana turşusudur? O kampanya Yunan assubaylarının haklarını mı savunuyordu? Acaba “katılırsak başarı org sitesinin olur, prestij kaybederiz” diye mi düşündünüz? Bunun başka bir açıklaması olabilir mi? Oysa sizlerde gayet iyi biliyorsunuz ki, site yönetimi bugüne kadar kendisini ön plana çıkaran hiç bir davranış içinde olmamış, tarafsızlık ilkesi ile TEMAD ve mücadele misyonunu büyük bir özveri ile yerine getirmiştir.

3. Genelkurmay ile diyaloğun sonlandırılması üzerine, mücadele gönüllüsü arkadaşlarımızla yaptığımız istişareler sonunda, çoğunluğun düşüncesi olarak, soruna çözüm bulmak adına size, “Genelkurmaydan randevu talep edelim. Alabilirsek oluşturacağımız heyette 2 TEMAD başkanı da  olsun. Genelkurmaya, savaşan ülkeler bile diplomasiyi sürdürürken, sizin eleştiriler yüzünden ordumuz personelinin büyük çoğunluğunu teşkil eden assubayların temsilcileri ile görüşmemeniz, iyileştirme çalışmalarını askıya almanız kabul edilemez. Assubay huzursuz ise orduda huzursuz olur. Eleştirilmek istenmiyorsanız taleplerimize yanıt verin. Çünkü bizler imtiyaz değil adalet istiyoruz” ana fikrindeki görüşmeye "kişisel görüşün ama Temad ile ilgili görüşürseniz diz çökmüş oluruz" dediniz. Peki sorunları nasıl aşmayı düşünüyorsunuz? Eylem planınız  nedir? Unutmayın ki sizin bu tavrınız sonucu oluşan tepkiler yüzünden görevdeki kardeşlerimiz baskı altında, emeklimiz açlık sınırında geçim savaşı veriyorlar… Sarı öküzü aslanlara teslim etmiyelim diyenler sarı öküzün tüm sürüyü aslanların önüne attığı gerçeğini unutmamalıdırlar!

4.TEMAD tarihinin en büyük desteği bu yönetime verildi ama TEMAD tarihinin hiç bir döneminde assubaylar birbirlerine bu kadar tahammülsüz ve mücadeleden umutsuz olmadılar. Çevrenize ve sosyal medyaya bir bakın. Umuttan, mücadeleden söz eden var mı? Bir çok şube başkanı görevinden ayrıldı. Bir çok arkadaşımız artık mücadele içerisinde yer almıyor. Daha önceki yıllarda Anıtkabir’de onbinler varken, bu yıl sadece delegeleriniz ve bir avuç Ankara ve civardan gelen meslektaşlarımız vardı. Bu sizin için anlam ifade etmiyor mu?

5.TESUD’a devredilen malların değeri tek kuruş olsa bile geri alınması elbette önemseniyor ama kesinleşmemiş yargı kararını alel acele kamuoyuna 'seçimler zamanında' duyurmanız kasaba politikası olarak değerlendirilmiştir. Tıpkı ahbap çavuş ilişkileri ile, 30 teşkilatının 9 tanesi SİİRT temsilcisi olan, bir avuç üyesi bulunan KAMU-DER’in, TEMAD’ı yılın derneği seçmesini seçime 3 gün kala duyurmanız gibi… Peki bu dernek önemli bir dernekti, TEMAD’ın çalışmalarını takdir ederek yılın derneği olarak kabul ediyordu da, bugüne kadar hangi açıklaması ile bunu ifade etti? Eylemlerde neden yanımızda değillerdi? Milletin zekası ile alay edilerek başarı sağlayamazsınız.

6.TEMAD, her siyasi görüşe eşit mesafede olmalıdır. Bu, hem derneğimizin siyasallaşmaması hem de farklı görüşlerdeki meslektaşlarımıza saygının bir gereği olmasına rağmen, mevcut yönetim televizyon programlarındaki açıklamalarında haklarımızla ilgili teklifleri sümen altı eden iktidara tek kelime etmek bir yana, bu partinin destekçisi olduğumuz imajını veren davranışlar içerisindedir. Ülkemizde yaşanan kaos ortamına sessiz kalınmış, iktidar eleştirilmemiş, ayrıca TEMAD adına AKP’nin parti grup toplantılarına ve genel kuruluna anonslarla katılım sağlanarak, assubayların iktidar partisinin yanında olduğu mesajı verilmiştir. İzlediğiniz mücadele politikaları gereği bu partiden sorunlara ve kişisel beklentilerinize çözüm bekleyebilirsiniz ama assubayların bu partinin arka bahçesi gibi gösterilmesine kesinlikle hakkınız yoktur…

7.Tüm haklarımızı farz edelim TEMAD sayesinde kazanacağız. Peki, üye olmayan, destek vermeyen bu haklardan yararlanmıyacakmıdır? Elbette yararlanacaktır. O halde TEMAD’a destek, gönüllülük esasına dayanır. Derneğine mecburiyeti olmadan, kendine ve mesleğine saygısının gereği  maddi ve manevi destekler verenin olumsuzlukları eleştirme hakkı vardır. Eleştiriye tahammülsüzlük göstererek gündem değiştirmeyi amaçlayan, mücadeleye hiç bir maddi ve manevi destek sunmayan bazı ahlaksız müfteriler, gündem değiştirerek olumsuzlukların sorgulanmasını engellemek adına  eylem isteyen meslektaşlarının tamamına geri zekalı, eleştirenlere de çeşitli hakaret ve iftiralarda bulunmuşlardır. Bu kişilere gösterilen tepkiye rağmen bunların bizim mücadele adına gönderdiğimiz paralarla 5 yıldızlı otellerde ağırlanması, delege yapılması, yönetime alınmasının tek nedeni vardır, bu kişiler yönetimin bilgi ve talimatı ile hareket etmişlerdir. Üyesine saygısı olmayan bir yönetim bizleri nasıl temsil edecektir? Ya da biz bu yönetime nasıl saygı duyacağız?

8.Vaatleriniz arasında katılımcı bir yönetim sergileyeceğiniz sözünü verdiniz. Hâttâ video konferanslarla şubelerin görüşlerinin alınacağını belirttiniz. Peki 3 yıllık yönetiminiz sırasında hangi konuyu şubelerle istişare ettiniz? Uygulanması mümkün olmayan ÖLÜM ORUCU kararını bile şubelere danışmadan aldınız. Sizin aklınızdaki ve programınızdaki istişare ve bilgilendirme toplantıları, seçime 1 ay kala, delege oylarını hatırlayınca mı aklınıza geldi?

Bazı şubelerimiz, lokali ve geliri olmadan, özveri ile assubayları temsil savaşı verirken, bazı şubelere borç adı altında yaptığınız yardımları etik buluyor musunuz? Yasal zorunluluk olmasına rağmen ayrıntılı bilançoyu açıklamamanızın özel bir gerekçesi var mıdır?

Assubaylar günü ve seçimlerde delege ağırlaması dışında mücadeleye katkı için kullanıldığı yer varmıdır?

Bizler için açtıkları davayı kaybeden arkadaşlarımızın maaşlarına SGK dava ve avukatlık gideri olarak haciz koyması üzerine sizden yardım talep ettim. Size yeni destekler sunarız dedim. “Tüzükte yok, yol olur” dediniz ve yardımı ret ettiniz. Vefat eden meslektaşlarımızın yetimlerinden güç durumda olup okullarını bırakanlara tek kuruş yardımda bulunmadınız. Haksızlıklarımızı dile getiren gazete ve bilboard ilanlarını vermediniz. Peki mücadeleye destek için gönderilen bu paraları nerelere harcadınız? niçin açıklamaktan imtina ediyorsunuz? Seçimde tartışılmadan ibra edilmesi sizi meslektaşlarınızın vicdanında aklar mı?  Yardımların bıçak gibi kesilmesinin nedeni bu değil midir?

9.Bu mücadeleye gönül ve destek vermiş olanlara hiç saygınız yok! Yüreğindeki adalet ve insan onuruna saygının gereği, tüm ezilenler gibi bizlere de '100 TEMAD şubesinden fazla destek olup sesimizi duyuran' Sn.Umur TALU’yu ziyareti bile, 2 yıl sonra bizlerin ve İstanbul İl Başkanlığı'nın ziyareti ve basın açıklamasından sonra, zorunlu olarak yaptınız. Mücadele adına DENİZLİ - ANKARA arasında mekik dokuyup, haklarımızı hukukta arayan Sn. İsmail TURAN’ı yönetime seçilmeden önce adliye koridorlarında ziyaret etmişken, seçildikten sonra bir kez aramadınız. Son başarısı üzerine kutlama nezaketinde bile bulunmadınız! Biz böyle mi birlik ve beraberlik içerisinde olacağız?

10.AİHM yıllar önce “örgütlenmenin önünde engel olamaz, bu nedenle ordu ve emniyet mensupları da SENDİKA kurabilir” kararı verdiği zaman, “bizim yasal temsilcimiz TEMAD var” dedik ama sizlerin yarattığı umutsuzluk havasından dolayı arayış içine giren arkadaşlarımız sendika konusunu gündeme getirdiler. Şimdi yine yandaşlarınız bölünmekten, sendikaya destek verenlerin ihanetinden bahsediyorlar. Bu konuyu ajite etmektir. Ben sendika taraftarı değilim. İzlemeden ön yargılı davranmanın hata olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki sendika mücadeleyi bölecekse, bunun müsebbibi mevcut yönetimin zafiyeti ve başarısızlığıdır…

SONUÇ OLARAK:

Yaşananlardan ders almadığınız ve bu zihniyeti devam ettirdiğiniz sürece, tesadüfen alınan hakları bizlerden duyup kendinize mâl etmeye devam ederseniz, bu durumda kazanan assubaylar değil TEMAD’dan nemalananlar olur. Dost acı söyler dedikleri gibi, bizler bu tür olumsuzlukların çözümünü arzu ettiğimiz için eleştiri hakkımızı kullanıyoruz. Sadece alkışlamak, sorunları yok saymak riyakarlıktır. Benim mevcut yönetime kişisel davranışları nedeniyle saygım kalmamıştır. Mücadeleye eskiden olduğu gibi, kişisel olarak her platformda destek vermeye devam edeceğim. TEMAD’a övgüler yağdırıp mücadelenin yanında izlenimi vermeye çalışan, ama elindeki zehirli hançeri saplamaktan çekinmeyen bir avuç zavallı bizleri yolumuzdan alıkoyamaz…

DİLERİM YÖNETİM HATALARDAN DERS ALIR, BEN VE BENİM GİBİ DÜŞÜNENLER YANILMIŞ OLUR. 

Mücadeleyi kişisel hesaplarına alet etmeyen, amaç edinen meslektaşlarıma minnettarım.

Huzur ve adalet dolu günler dileklerimle saygılar sunuyorum.

NEDEN BU YÖNETİME ***KESER'E HAYIR*** DEMELİYİZ?

KOLTUKTA OTURDUĞU GÜNLER, HAFTALAR, AYLAR VE DE YILLAR... KOSKACA ÜÇ YIL!...

NE VERDİN BAŞKAN BU SINIFA?

KOSKACA BİR HİÇ!

  • TÜRK ASKERİNİN İNANILMAZ ŞARTLARDA KAZANDIĞI ÇANAKKALE ZAFERİNE BU BİR ZAFER DEĞİLDİR DİYORSA..
  • ZAFER OLSAYDI DÜŞMAN GEMİLERİ İSTANBUL BOĞAZINDA OLMAZLARDI DİYEREK AKP AĞIZI İLE KONUŞUYORSA..
  • MEDENİ DÜNYADA SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN KARŞILIKLI DİYALOG İLE KONULAR MASAYA YATIRILIRKEN KAVGAYI TERCİH EDİYORSA.
  • GENELKURMAY GELİN YÜZYÜZE BU KONULARI MASAYA YATIRALIM DEDİGİ HALDE GÖRÜŞMEYE GİTMEDİGİ VE KÖPRÜLERİ ATIYORSA.
  • GENELKURMAY KAPATILSIN DİYEREK ABSÜRT YAKLAŞIMDA BULUNUYORSA.
  • SOSYAL MEDYAYI TANIMAM DEYİP,SOSYAL MEDYADA ELEŞTİRİLERİNİ YAZARAK KONULARA YAKLAŞANLARIN YAZILARI DOLAYISI İLE  **İHRAÇ ** KALKANINI KULLANDIGI VE TAHAMMÜLSÜZ OLUYORSA.
  • TEMAD TARİHİNİN HİÇ BİR DÖNEMİNDE OLMAYAN KÜFÜR*HAKARET*SAYGISIZ YAKLAŞIMLARA ÖZEL EKİBİ İLE YÖN VERİYOR VE KAVGA ORTAMI YARATIYORSA.
  • YİNE TARİHİNİN HİÇ BİR DÖNEMİNDE OLMAYAN BÜYÜK MADDİ İMKANLARI ÇAR-ÇUR EDEREK BU SINIFI HALA KİRALIK BİR DURUMDA BIRAKIYORSA.
  • FİKİRLERİNİ **EYLEM** OLARAK İFADE EDENLERE GERİ ZEKALI DİYEN BİRİNİ YANINDA ÇANTA OLARAK TAŞIYIP DELEGE YAPIYORSA.
  • BİZ BİR AİLEYİZ LAF SALATALIGI İLE SINIFINA  NİFAK TOHUMLARI EKİYORSA.
  • ANAYASAL GERÇEKLERİ GÖRMEYEREK GENELKURMAYI YUHALATIP,DİZ ÇÖKTÜRDÜK DİYENLERE AKLI SELİM DAVRANMIYORSA.
  • ÖLÜM ORUCU,AÇLIK GREVİ KOMEDYASI İLE BU SINIFI ZOR DURUMA SOKARAK KÜÇÜK DÜŞÜRÜYORSA.
  • TÜZÜK KONUSUNDA OLDU BİTTİYE GETİREREK KENDİSİNE **ÖMÜR BOYU BAŞKANLIK **MADDESİNİ** KOYDURARAK 21. YÜZ YILDA ANTİDEMOKRATİK ADIM ATARAK TÜZÜGÜN HALA MSB TARAFINDAN ONAYLANMAMASINA SEBEP OLUYORSA.
  • PARA İLE OY AVCILIGI YAPARAK ÖZEL GÖRDÜGÜ NOKTALARA PARA VE LAPTOP GÖNDEREREK  SEÇİM İÇİN ETİK OLMAYAN YAKLAŞIMLAR YAPIYORSA.
  • SEÇİM ETİK KURALLARI OLAN KASADAN HER TÜRLÜ SEÇİM GEZİLERİNE PARA HARCAYARAK DİGER ADAY ADAYLARINA ZIRNIK VERMİYORSA......

Yukarıdaki söz çok anlamlı sözdür ve doğru bir yaklaşımdır. Tabii ki insanlar başarıları ve kendi seçimleri sonucu iyi şeylere veya tersi durumlar ile yüzyüze kalırlar. Yapılacak seçim büyük bir sınıfın kaderini belirleyecektir.

Demokrasiyi özümsemiş toplumlarda muhalefet işin yapısında var. Bu yönden ben dahil bir çok arkadaşımın bu dönemdeki muhalif yaklaşımlarını sistemin bir parçası olarak kabul etmeleri gerektiği ve seçime katılacak tüm aday adaylara  başarılar diliyorum.

Şu gerçek karşımızda tüm çıplaklığı ile durmaktadır;

Genelkurmay bu konunun merkezidir. Sokaklar tabii ki hak arama ve ses duyurma noktalarıdır.

İlk önce diyolog şarttır.Bu noktada Genelkurmay "Temad bu kapıdan içeri giremez" diyor ve "bu yönetimi tanımıyoruz" diyorsa ve başkan Keser tekrar seçilirse karar sizlerin olacak ve yukarıdaki söz anlamını bulacaktır.

KARAR DELEGASYONUN...

Saygılarımla.

Atılan yanlış adımlar ile başlayan yolda diger adımlar da yanlış olur.

Vurup geçemeyenler, vururken vurulanlar, vurduranlar, vurdurtulanlar gibi şimdi diz çökme durumuna geçerler sayın Keser.

Mevcut Türkiye'nin, mevcut anayasasının, bilenen gerçeklerini okuyamayan liderler sınıfını ters yollara sokarak, acılar çektirirler.

Aracılar ile görüşme yollarını arayarak, gizli kapı çalmak ve red yanıtını almak gerçekten daha acı olmalı!

Bilinen arkadaşlarımızı o günlerdeki diz çökme yaklaşımının yazılarını, lider vasıflarında birini derhal müdahale etmesi gerekmiyor muydu?

Atılan yanlış adımların, yanlış adamlarla alınan yolun sonucu belli.

Kazansanız da bu seçimi ne vereceksiniz arkadaşlarınıza boş umutlardan başka?

YANLIŞ ADIM VE YANLIŞ ADAMLAR İLE SONUNU HAZIRLAYAN LİDERLERİ TARİH YAZMIŞTIR!

Ayak oyunları denediniz İstanbul'da, suç üstü oldunuz, belgeli ve resimli, üzücü..

SALDIRI, KÜFÜR, YALAN, İHRAÇ ile yol alıyorsunuz. Ankara çıkışlı bilinen üçlü sac ayaklarından dogma merkez onaylı yaklaşımlar. Tarihin hiç bir döneminde bu sınıf bu kadar birbirlerine bu denli tahammülsüz olmamıştı sayenizde...

Size iki mektup yazılmıştı sayın Keser bir hatırlayın, imza benimdi ve ikili bir karar ile tamamen uzlaştırıcı bir iyi niyet yaklaşımı idi. Yanıtınız, KURUMSAL KİMLİGİMİZİ ZEDELER...

İşte bu kadar.

Kişileri birbirbirleri ile MAHKEMELEŞEN durumuna soktunuz.

Bir delegeniz sadece soruyor ve blanconuzu açıklayın ve istifa ediniz derken MAHKEME kapısında kendini buluyor ve SORUŞTURMAYA GEREK YOK noktasında davayı Keser kaybediyor!

Genel merkez şuursuzca trilyonları olmadık yerlerde ve özel kayak merkezlerinde harcamaktadır. Üç yıldır kuru söz ve tv de yaptıkları Showlar ile hepimizi kandırmaktadırlar... Kartalkaya, Hilton ve gittikleri her yerde orduevi yerine lüks otellerde kalarak paraları harcamaktadır. Amacın hak almak mı şovmenlik mi merak ediyorum, Eyy KESER, sen nesin pasa mı, baş kesen mi işine gelmeyeni denetliyor, hesap sorana bilgisayar hediye edip, para yardımı ediyor gibi yapıyorsun ki susturmaya çalışıyorsun. Kral çıplak, bırak bu ayakları, meslektaşlarımıza göster bilançoları görsünler trilyonlar nereye gitti. Bizim paramız, kanımızın parası boşuna ve yersiz, harcayana helal olmaz, ben sana buradan soruyorum trilyonların hesabını, bilançosunu açıkla. 1200 lira maaş için 301 kişi can verdi. Sen trilyon harcadın camiamıza ne verdin açıkla, ey Keser seni buradan istifaya davet ediyorum!"

Saygılarımla

Şeref ALKOÇ ***

YOK YOK BU İŞLER ARTIK BÖYLE GİTMEZ...

BU DÜZENİ DEGİŞTİRMELİYİZ.

BİZLERİ BU NOKTAYA TAŞIYAN DÜZENBAZLARLA SAVAŞACAGIZ..

ASLA KANUNLARIN DIŞINDA YOL İZLEMEYECEK,

HAK VE HUKUK YOLLARINI İZLEYECEGİZ..

İŞİMİZ TAVİZ İSTEMEK DEGİL,

ADALETİN TESİSİNİ SAGLAMAK OLACAKTIR..

ZORLA SİSTEMİ SÜRDÜRENLER İLE SAVAŞACAK,

ADALET TERAZİSİNİN ENDAZESİNİ DÜZELTECEGİZ..

Bu mücadelenin seyredeni degil, tam anlamı ile içinde olan ve Temad 'a akan dereleri kuruttunuz!

Sosyal medyayı tanımadınız!

Yazan çizenlere tavır aldınız!

Olumsuzlukları gizlemek adına gündem değiştiren ahlaksızlara kol kanat gerdiniz.

Her şey para ve servet değil; bunlardan önce onur, dürüstlük, insanlık ve paylaşım gelir!

Bunun tesisi için ne gerekirse yapılır. Adaletin tesisi ve paylaşımın temini için hiç bir eleştiriden çekinmeden ne gerekirse bu sınıf için yapılmalıdır.

Saygılarımla..

Atilla ABAYLI

Sayın Genel Başkanım

Her zaman belirttiğimiz gibi “Assubay olmadan bırakın ordunun savaşmasını asker karnını doyuramaz” bunun aksini iddia eden yetkililer varsa assubaylara aynı zaman dilimi içinde 48 saat izin versinler ve yürekleri yetiyorsa bu mesleği kaldırsınlar. Bu kadar önemli görevler üstlenen, ülkesine, orduya sadakatini teri, kanı ve canı ile kanıtlayan, hiyerarşiye saygılı assubaylara yıllardır ön yargılarla tahakküme varan sosyal, ekonomik ve insani haksızlıklar yapılıyor. Bu haksızlıkların sona ermesi için yıllardır TEMAD tüzel kişiliği altında örgütlenen meslektaşlarımızla mücadele ediyoruz.

Mücadele süreci, sizin ve birçok arkadaşımızın malumu olmasına rağmen kısaca özetlemek gerekirse; 1971-1975 yıllarının antidemokratik ortamında haksızlıklara hayır diyen, çileler çeken meslektaşlarımıza hiçbir değer yargısının kabul etmeyeceği adaletsizlikler ve baskılar yapıldı. Daha çok demokrasi diyerek kendi imtiyazlarını artırmak için yapılan darbeden sonra derneğimiz TEMAY kapatılıp mal varlıklarına el konuldu. 1984 yılında TEMAD adı altında yıllarca bir şey başaramadan, sadece lokal ve gezileri ile mutlu bir örgütlenme ile yetinmemiz istendi...

Mücadelenin yetersizliği üzerine bu sitenin fedakar üyeleri ile mücadele ateşini yeniden yaktık. Mücadeleye ivme kazanmak için statükodan kurtulamayan derecemizden, kadememizden habersiz, 11 kez genelkurmaydan randevu talep edip, alamayan ve mektup bıraktığını belirten yönetimin değişmesi için kurulan TEK YÜREK grubu çalışmaları sonunda TEMAD Gn.Mrk. yönetimine aday olacak YENİ OLUŞUM GRUBU kuruldu. Bazı kişisel davranışlar nedeniyle 2008 yılında maalesef başarısız yönetimin değişmesi mümkün olmadı. Hatalardan kısmen ders alınarak sizin önderliğinizdeki YENİ OLUŞUM grubu olarak 2011 yılı seçimlerinde başarı sağlandı...

Sn. Başkan,

Sizler de taktir edersiniz ki bu site sizin ve yönetim adaylarının  tanıtımınızda ve seçilmenizde büyük rol almıştır. Yeni oluşum grubunun lideri olarak mevcut adaylar içerisinde kişilikli, birikimli ve açıklamalarınızdan, geçmişte yaşananlardan ders alındığı ve toplumu bu hatalara düşmeyeceğine inandıran kişiliğinizin büyük etkisi olmuştu. 

Site ve sosyal medyanın desteği ile Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar yoğun bir medya ilgisi ile karşılaştık ama bu ilgi maalesef sorunlarımızı kamuoyu ile paylaşmaktan ziyade genelkurmay ile adeta kavga ortamında geçti. Kamuoyu, bir üniforması da kefen olan assubayların mahalle bekçisi, ziraat, ev ekonomisti, meclis tutanak katiplerinden daha önemsiz kabul edilip göreve alt derece ve kademeden başlatıldığını, emeklisinin ilkokul mezunu KİT işçi emeklisinden daha az maaş alması adaletsizliğini, bu adaletsizliğin MSB tarafından gönderilen hakların iadesi tekliflerinin de iktidarca  giderilmediğini öğrenemedi. Bizim sorunlarımızın kaynağı elbette genelkurmaydır. Bu eleştirilerinize katılanlar da olmuştur. Genel olarak bizi temsil etme yetkisini size verdiğimizi ve o günkü konjoktürde onları söylemeniz gerektiği konusunda birleştik ve size orduevi yasağı uygulanınca bunun yanlışlığı sizlerin de bilgisi dahilinde bu sitede yapılan mail kampanyası ile binlerce kişinin katılımı ile genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarına bildirdik. Ne kadar acıdır ki bu tepkiye şimdi ahkam kesenler ve istisna bir kaç şube dışında katılan olmadı. Oysa katılım miktarı kararlılığımızın ifadesi olarak değerlendirileceği malumlarınızdır...

Bu konuda şahsen size özel yazdım. Ayrıca meslektaşlarımızın duygularını dile getirmek adına site yönetimi size çağrıda bulunduk. Bu kişilerin yazdıklarının sizin bilginiz dahilinde  olmadığını söyleyebilir misiniz? Şikayetlerimizi, tepkilerimizi dikkate almadığınız gibi arkadaşlarımız  bu kişilere tepki duyuldukça siz özellikle bunları onure eden davranışlar sergilediniz...

Sayın Başkan,

TEMAD tarihinde hiç bir yönetime nasip olmayan maddi ve manevi destek sizin yönetiminize verilmiştir. Aidatlar, gayrimenkul kiraları, hazine yardımı, ticari işletme kârları dışında size 2.5 milyon (trilyon) maddi destekte bulunan bu mazlum zümre, bir işaretinizle mitinglere koşuyor, sosyal medyada fırtınalar estiyordu. Ancak bir şeylerin ters gittiği belliydi! Önce yol arkadaşlarınızla anlaşamadınız. 11 kişilik yönetiminizden 8 üyenin istifa etmesi erken olağanüstü seçimlerin yapılmasına neden oldu. 11 kişiden 8 arkadaşınız herhalde macera olsun diye istifa etmediler ama kendilerini yeterince anlatamayınca siz yeniden seçildiniz. Bu seçim sizin kişiliğinizi büyük oranda etkilemiş olmalı ki kongre salonunda ilgisizlikten yanlış uygulamalardan olumsuzluklardan şikayet eden başkanlara, arkadaşlarımıza bulunduğunuz makama gelmenizi ve sesimizin duyurulmasına neden olan sosyal medyayı yok sayan açıklamalar yaptınız. Sosyal medyayı yok sayıyorsunuz ama onun yerine sosyal medyada sizin adınıza açıklamalar yapan, mücadele gönüllülerine hâttâ yardımcınız sn.Yüksel Binici'ye bile  ayar veren, haddini bildiren bir avuç kişiye mani olmadınız, olmak istemediniz...

Sn.Başkan,

Maalesef eleştiriye tahammül göstermeyip saygı duymuyorsunuz. Eleştirilmiyorsanız her şey mükemmeldir ve başarmışsınızdır ki bunun dünyada örneği yok ya da sizden umut kesilmiştir! Gönüllülük esasına göre derneğine mücadelesine maddi ve manevi destek verenlerin eleştiri en doğal hakkıdır.  Eleştiri mükemmele açılan kapının anahtarıdır. Bu toplum sizi kendilerini yönetmeniz için değil, temsil etmeniz için seçti. Para kazanmak adına edebi değeri olmayan bir kitabı yayınlanıncaya kadar TEMAD’ın kapısından geçmeyen, ama şimdi assubayların duygularını istismar eden çantanız gibi yanınızda taşıyıp 5 yıldızlı otellerde ağırladığınız ahlaksız müfteri ile kendisine genel yayın yönetmeni ünvanı veren kişinin gayri ciddi, hâttâ alay konusu olabilecek vıcık, vıcık yağ kokan yazıları , çanak sorularla sizinle yapılan söyleşi  ve birkaç kişinin sözüm ona TEMAD'ı koruyor havası ile riyakarca yazdıkları yorumlarıyla gündemin değişmesini sağlayarak belki yeniden seçilirsiniz, ama başarılı olamazsınız...

Örgütlü mücadelede en kırılgan noktanın umutsuzluk olduğu hepimizin malumudur ve ne yazık ki toplumda umutsuzuluk boşvermişlik duyguları hakim olmaya başlamıştır. Mücadele gönüllülüktür. Toplum sizden şeffaf ve üyesine saygılı bir yönetim istiyor. Toplum yeni ihraçlar, görevden almalar, had bildirmeler, kanunsuz atamalarla diğer şubelere gözdağı vermenizi değil, göreve gelirken karara bağlanan hukuksuz ihraçların kaldırmanızı, toplumu kucaklamanızı ve haksızlıklarımız konusunda azami gayret gösteren temsilcimiz olmanızı bekliyoruz. Kararınız, sizin kadar bizleri de etkileyecektir. İyi günler diliyorum.

TEMAD'ın tüzel kişiliğine karşı olmak kesinlikle aklımızdan geçmez, eleştirilerimiz egomuzu tatmin değil sorunlara çözüm bulunması, derneğimizin gerçek STK olmasını amaçlamaktadır, kişisel beklentimiz olsaydı eleştiri yerine bazıları gibi alkışı riyakarlığı seçerdik ki bu,  mesleğimize derneğimize kişiliğimize ihanet olurdu, lütfen bu unutulmamalıdır.

Böylesi önemli koltuklarda oturanlar ''ince çizgiyi aşarak kendileri ile birlikte koskoca bir ASSUBAY sınıfını da aşağı çekerler.!

Bu yazıyı yazma düşüncem, bir dönem şahsınıza tam destek verdiğim, beraber çok konuları paylaştığım, her bir konuda gerek yazı gerek yüzlerce ikon ve icraatlar ile  günde bir kaç kez konuştuğumuz o günler için üzülüyorum sayın A.KESER.

Size ne oldu da bu ani değişim 22 Ağustos sonrası?

Siyah ile beyaz gibi !

Gece ile gündüz gibi !....

Bu noktadan sonra ''seçimi kazansanız dahi bu sınıfa verecek bir şeyiniz kalmadığını siz de biliyorsunuz .''

Film bitti.!

Şahsınıza ait perde kapanıyor ?

Belki de bu inat ve kaprisiniz,koskaca assubay sınıfının ''bütünleşme şemsiyesi TEMAD'ın yeni bir  TÜRKİYE EMEKLİ ASKERLER DERNEĞİ **TEAD** çatısı altında YENİ  bir yapılanmanın ön hazırlığı haberlerinin yoğunlaşmasına neden olmaktadır..

DİYALOG VE KAVGA...

Siz ikincisini seçtiniz sayın başkan,sonuç ortada ! ***kavga ***

Gelinen durum itibari ile ''karaya oturmuş TEMAD gemisini tekrar yüzdürme adına kısa süre önce şahsınıza iki özel mektup gönderilmiştir. Tamamen  iyi niyetli olarak bu iletilerin konusunu yönetimde tartışarak verdiğiniz yanıt ''TEMAD'ın kurumsal kimliği'' üzerinde kabul görmediği şeklinde idi.

Kapalı yönetimlerde (ki siz bunu masaya oturduğunuz günden bu yana uyguluyorsunuz) acaba gerek yönetim kurulunuz gerekse övündüğünüz yüze yakın şubelerinizden ''görüş'' alıyor musunuz diye sormuyorum,zira almıyorsunuz .!

Şeffaf yönetimler her konuda üyelerini bilgilendiriler !

ÖNEMLİ MALİ  KONULAR İLE YASA GEREĞİ DE OLSA AÇIKLAMA YAPMAMAKTA DİRENİYORSUNUZ ?

Böylesi konulardaki rakamlara resmi kurumların ''resmi açıklamaları '' geçerlidir ve bu yasal zorunluluktur aksi halde şaibe daima demoklesin kılıcı gibi derneğimiz üzerinde sallanır; bir örnek vermek gerekirse 15 mart etkinliğimizde emniyet teşkilatı 11.000 derken bu sayının 95.528 olan tüm emekli sayımızın üstünde 120.000 ve üzeri ifade edilerek ne amaçlanmıştır?

O tarihte gelen misafirlere dağıtılan ''şapka'' vs. konuları ve dosyalardaki faturalar ile ilişkilendirmek bu yönde acaba ile yorum yapanlara ne diyebilirsiniz !

Genelkurmay başkanlığı sizleri kaç kez yazısal ve görsel basındaki ifadeleriniz üzerine "gelin bu konuyu burada konuşalım" diye davet etti? Siz bu davete ne şekilde yanıt verdiniz.?

Yapılan her icraat olumlu,olumsuz yüz binlerin kaderi ile ilgilidir. Ben yaptım oldu, olmadı diyemezsiniz. Onlarca kez bir çok kalemin  sizlere yaptıkları çağrılara kulak vermediniz .!

Kendi uçağımız tarafından batırılan,kendi savaş gemimizin hazin hikayesi bilinir.!

O koltuktan ayrılmamak,devrilmemek,ayakta kalmak,koltuğu kaybetmemek adına neler oluyor, izliyor tüm umutsuz sınıf. Köprüleri yıktınız,ortada kalakaldık sayenizde.!

Hukuk düzenini tanıdığınızı söylemeyin bizlere ...

Genelkurmay son bilinen söylemlerinizden sonra, "TEMAD'ın bir çiçeği dahi bu kapıdan içeri giremez"! diyerek sadece KESER yönetimini tanımıyorum demiştir.

Elbette genelkurmayın bu günlere dek icraatlarını savunuyor anlamı taşımıyor yazdıklarım. Getirdiğiniz noktayı,son resimi anlatıyorum...

Daha önceki TEMAD yönetimlerine nasip olmayan normal gelirler,hazine yardımları dışında bu mazlum zümre size değil mücadelemize maddi destek oldu bu parayı kuruş,kuruş vicdan ve ahlakınıza mücadelede kullanılmak üzere teslim ettik, ama siz parasal konularda har vurup harman savrulması misali umutları da yok ettiniz.!

Eh şimdi ne bekliyoruz ?

Güneşin batıdan doğmasını mı ?

Soruyoruz; nasıl bir mucizevi olay olacak ?

HEDEFE GİDEN YOL; ÇAKIL TAŞLARI...

Yüz binlerin tam sessizliği,umutsuzluğa,her şeyi olduğu gibi kabullendiği günlerdi.!

Yıl hadi 2005-2006 diyelim. Bir gurup suskunluğa  dur dedi ''bu böyle gitmez ''...

Ve emekliassubaylar.org WEB sayfası kuruldu. Mücadelenin ateşi yeniden yakıldı, cumhuriyet tarihinde ilk kez bu site haksızlıkları dile getiren gazete ilanı verdi sorunlar masaya yatırıldı, yazı dizileri hazırlatıldı,  fedakar arkadaşlarımızın da katkıları ile sessizlerin sesi olmaya başladı ve takip eden yıllar... Size inanıp bir bayrak yarışı olan mücadelede bayrağı inanarak teslim ettiler, ama şimdi izleyin toplum sessiz bu umutsuzluğun işaretidir, oysa her şey inançla mükemmel başlamıştı.

Bu site arşiv sayfaları ile geçmişteki yaşananların da bir göstergesidir...

Hayatımızda başarıyı yakalamak, başarıya ulaşmak ve istenilen hedefi gerçekleştirmek için ilk başta başarısızlıkla ilgili düşünce ve tutumların değiştirilmesi gerekmektedir. Bireyler, kendileri ve başkaları hakkındaki tutum ve yargılarını değiştirirse düşünceleri de kendiliğinden değişir. Düşüncelerin değişmesi, bireyin hislerini de değiştirir. Duyguların değişmesi de davranışların değişmesi demektir. Davranışların değişmesi, varılan sonuçların kalitesini değiştirir ve yükseltir.

Üzülerek izleniyor ki ;  hâlâ birbirimizle didişmekten,yollarımıza çıkan çakıl taşlarını temizlemekten,yalakaların, çanta taşıyıcılarının ve koltuk sevdası, kartvizit başkanlığı dışında lokal işletmeciliği yapma için koltukları işgal etmiş olanlar ile yol alamıyoruz  ne yazık ki...

Saygılarımla.

Atilla ABAYLI

SON KAHRAMAN

Ağustos 05, 2014

Bu günlerde hiç iyi değilim…

Halüsinasyon mu görüyorum, yaşadıklarım mı halüsinasyon, halüsinasyonlar mı yaşıyorum belli değil… Çözemedim bir türlü.

İşsiz adam ne yapar?

Eskiden olsa kahvede pişpirik oynardı, e bu sıcakta o da olmaz… En iyisi oturup bilgisayarda aylak aylak dolaşmak. Ben de öyle yapıyordum ve bir yazıya rastladım…

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Ahmet Keser Türk Astsubay tarihinde olmayacak şekilde haklarımızın kazanımına yönelik mücadeleye başlamış ve astsubayın şanlı ismini tarihin en güzel sayfalarında yerini almasını sağlamıştır.

Tam bu cümleyi okurken, klavye üzerindeki parmaklarım yağlanmıştı, sanki ekrandan yağ gibi bir şeyler akıyordu, gene halüsinasyonlar mı başlamıştı? Bilgisayarın başından kalktım, bir anda  her şey eski haline döndü.

Üç ihlâs bir Fatiha okuyup tekrar masama döndüm!

Yazıyı okumaya devam ettim.

Genelkurmay Başkanımızın  havalesiyle PERSONEL DAİRESİNE ile  sıralı başkanlarına havale edilen TEMAD ve Yönetiminin söyledikleri not alındı. Genkur'un girişinde güzel giyimli kontrol elamanının telsizinin  kulaklığında bile astsubayın beklentileri madde madde duyuldu..

Yazar arkadaş “güzel giyimli kontrol elemanının telsizinin kulaklığında bile astsubayın beklentilerinin madde madde duyulduğundan” diyordu. Demek ki oraya bile nüfuz etmişti, helal olsundu. Kendisine bir de şu Genelkurmayda bizimle ilgili bir şey var mı bi bakıversen diyesim geldi, okuduğum yazıyı bırakmak olmazdı.

Ağlaşanlar bizken memeyi başkasına vermeleri hayatın olağan akışına tersti.

İşte budur” diye bağırmışım, kendi sesimden ürktüm, eğer bu cümleyi de anlamazlarsa “yuh artık, yuh!” dedim… Ama dahası da vardı!

İşte burada TEMAD ın eliyüzü düzgün Ahlaken sağlam karakterli ne dediğin bilen özü sözü doğru sadece astsubayların sorunlarına ve beklentilerine yönelik söylemler yapan  bir dernek başkanı ortaya çıktı.

BU AHMET KESER DEN BAŞKASI DEĞİLDİ…

E, memleket münafık dolu… Bazıları da değil diyorlar demek! Ama Allah için bu cümleleri okuduktan sonra kesin fikirleri değişmiştir o münafıkların!

GERİLENLER, İSTEK VE BEKLENTİLERİMİZİ VERECEK OLAN ETKİLİ VE YETKİLİLERKEN.

DİKKAT!

GENEL BAŞKANIMIZA KARŞI AYAK OYUNLARINA BAŞLAYANLAR İSE BAZI EMEKLİ

ASTSUBAYLARDI.

Birinci cümleyi çözemedim, ama ikinci cümle çok net anlamlar içeriyordu!

Kahretsin” dedim, “gene bu emekliassubaylar yaaa!

Neler yapmışlar neler… Hele 18 MASTIR’lı olanlar… Bunlar hayvan falan da yemlememişler üstelik!

BİZ GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE SALIRGAN TUTUMUNDA SINIR TANIMAYAN NARSİST VE ŞİZOFREN KILIKLI EMEKLİ ASTSUBAYLARDAN NASIL KURTULACAĞIMIZI BİLİYORUZ

Bu cümle hem felsefe hem de derin psikolojik değerlendirmeler içerdiğinden yorum yapabilmem mümkün değil… Ancak; şunu anladım, bu NARSİST ve ŞİZOFREN kılıklılar için planlar mevcutmuş, bence onlar hemen tedavi olmalı, titreyip kendilerine dönmeliler, yoksa tedbir hazır, benden söylemesi.

O ,AJAN PROVOKATÖR OLAN SİZLERİN DIŞINDA

İşte şimdi enselendiniz!

Provokatörü az-çok tahmin ediyorum da, bu ajanlar kim?

MUĞLA TEMAD Başkanı Sayın Halil ERGENLİ, hem bir ara sakal bırakmıştı, hem de gözlükleri var, o olabilir mi? Ama gözlükleri numaralı, siyah gözlük değil! Mehmet ATILGAN Kardeşim biraz gizemli duruyor, az konuşuyor, hem de iri kıyım o olabilir mi? Yer altı bağlantıları varsa kesin Semih KOÇ işin içindedir.

Provokatörü söylemedim değil mi? Kesin Ersen Abidir… Genelkurmay Ordu evlerini yasakladı, arkadaş da provokatör olduğunu tespit etmiş işte…

CEFAKAR VE FEDAKAR CA MÜCADELE VEREN KAHRAMAN ASTSUBAYLARIZ.

Gazan mübarek olsun yiğidim, acıma, kes kellelerini, tut saçlarından resim çektir!

BU GÜÇ SİZİ HAM YAPAR.

DENEMESİ BEDAVA

Yok artık!

Vur, kır, tepele bu emekli assubayları, ama ham da yapma artık!

Bir yerde de aynı arkadaşım “HODRİ MEYDAN” diyordu…

İşte onu okuyunca kendimi kanepenin arkasına Şahadet getirerek nasıl attıysam, dirseğim duvara çarpmış… Etrafa bakındım kimse yok!

Bilgisayarı kapattım, büyük bir vicdan azabı içindeydim.

Bir zamanların Mahmut ERDEM’ine haksızlık ettiğimi düşündüm. Heykeli dikilecek adammış, kıymetini bilmemişim. Kendisini hasretle, özlemle andım. Heykeli dikilseydi kesin bir koşu gider çelenk koyardım.

 

Not 1: Yazıdan yapılan alıntılar aynen yazıda olduğu gibi alınmıştır.

Not 2: Mizah, ciddiyetin vardığı son noktanın bir adım daha ötesidir. Artık ciddiyetle anlatılamayan şeyler mizahla anlatılır.

Not 3: Yazı devam edecek.

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ