ESKİ TÜFEK

YAZAR : ŞÜKRÜ IRBIK

Haydi gene iyisiniz yiğitler! Kömüş bayıltan sıcakların basdırdığı şu yaz günlerinde, sizlere gıyamadığımdan olsa gerek! Kendimi sizlerin yerine ikâme eyleyip cuvâldûzü önce kendi etime batırdım şöyle derinden derinden. Siz muhterem…
Rütbe ve Cübbe! O gün, alessabâh kalkdı. Sıcacık yatağının içinde şöyle bir doğruldu. Üzerinde, severek giydiği has ipekden mamûl dikine pembe çizgili mavi picaması vardı. Başını geriye doğru atıp gözlerini…
Şalvar-Yelekli Kadın! Merakımı hep mucip olmuşdur. Bizim töremiz ile örfümüz ile anânemiz ile ne alâkası var diye! Birisi buyurmuş, birisi ölçmüş, birisi biçmiş, birisi de kendi aklınca münasip gördüğü yerden…
Bir telefon görüşmesi ve 1923! Telefondan aradı beni bir zaman önce. Benim çember çevirip çelik çomak oynadığım senelerde vatana hizmet aşkıyla yola çıkıp astsubaylık mesleğini seçmiş. 80’li yaşına dayadığı nerdübânın…
Ağacın meyvesi; Astsubay! Çocukluğunuzda hiç ağaç taşladınız mı? Ayıp değil canım! Çocukluk işde, der gülüp geçeriz. Taşlamayanlara diyecek sözümüz yok! Onlar bu soru üzerinde düşünüp vakit kaybetmeden makâleyi okumaya başlayabilir.…
Her Vatandaşda Var! Hiç kimse yok demesin! Her vatandaşda var. İnanmıyorsanız şayet hemen bir göz atın! Gömleğinizin, ceketinizin ya da pantolonunuzun ceplerinden birisinin içinde ya da para cüzdanınızın rahatca görünen…
  O çocuk hakkında aşağıda yazılanlar ve çizilenler külliyen hayâl mahsulüdür. Zinhar, kimse hakikat zannetmeye! Bu hikâyenin bir zamanı da yok. Ne mâzi ile, hele hele ne bugün ile ne…
Cumhuriyetimizin doksanıncı yılının ikinci ayının ikinci haftasıydı. Günün adını ne siz sorun ne de ben dile vereyim. Ne önemi var ki? Hava; açık, güneşli, pırıl pırıl... Vakit, şemsin bize tam…
   İntibâkların Seyir Defteri Güzel yurdumun ferâsetli ve hamiyetli insanları için pek âşina bir kelime değildir. Duymayanlar da bilmez. Niye bilsin ki? Devlet memuru olanları ilgilendirir sâdece. Nedir bu kelime?…
  Her yeni gün, taze bir başlangıçdır tabiat için... Ve bizler için... İyisi kötüsüyle, acısı tatlısıyla...  Hakk’ın rahmetine kavuşanlar bir yanda, ana rahminde bekleme süresini tamamlayıp dâr-ı dünya denen şu…
Bilirsiniz; dönme dolap, dikey bir düzlemde aşağıdan yukarıya doğru sonsuz hareketle, başladığı noktaya gelesiye kadar kendi etrafında 360 derece döner. Döngünün zirvesi, düzleme 90 derecedir ve etrafınızdaki manzarayı en iyi…
  Muvazzaf Saf!   Bölünmez vatanın bekâsı için; dört mevsim, on iki ay, hem gece hem de gündüz; soğuk sıcak demeden başı duman kaplı yalçın dağlarda eşkıya kovaladın, kelle koltukda...…

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ