FUTBOLA ADANMIŞ DESTANSI BİR ÖMÜR: FETHİ DEMİRCAN (8)

1981–1982 SEZONU: DÜZCESPOR’UN BİRİNCİ LİGE ÇIKMA ÇABASIduzcespor1

Eleme grup maçlarının bitmesi sonrasında, milli takımda yaşanan belirsizlik ortamında verdiği bir ani kararla, Düzcespor’u çalıştırmaya başladı Fethi Demircan. İkinci Lig A Grubu’nda mücadele eden Düzcespor, Birinci Lig’e yükselmeye çok istekliydi. Hatta kadrosunu epey güçlendirmiş, o dönemlerin büyük golcüsü Güvenç Kurtar’ı da ekibe katmayı başarmıştı. Deneyimli bir hoca arzuluyordu Düzcespor yönetimi. 1981 yılının Ekim ayı ortalarında, Fethi Hoca’yı kadronun başına getirerek, üst lige yükselme hedeflerine doğru büyük bir adım attılar.

İkinci Lig A Grubu, dört gruptan birisiydi ve İstanbul Bölgesi takımlarından oluşuyordu. Bu grubun en iddialı takımları Sarıyer ve Düzcespor’du.

guvenckurtar1980Bugün Düzcespor taraftarları bilirler ki o dönemki kadro ve o dönemki başarılı sezon, bir efsanedir. Düzcespor’un tarihinde, bir zirve noktasıdır. Fethi Hoca’nın Kocaelispor’da da birlikte çalıştığı talebesi Güvenç Kurtar, o yıl yine gol kralı olmuştur. Düzcespor’un golden yana bir sorunu olmamış, sadece büyük bir şanssızlık yaşamış, kıl payı Birinci Lig’i kaçırmıştır.

Düzcespor ile Sarıyer arasındaki kıyasıya mücadele sezon sonuna kadar sürdü. Mayıs ayı sonlarında, tam da sezon finaline doğru, Edirne deplasmanında alınan 2-0’lık mağlubiyet, şampiyonluk rüyasının sonlanmasına neden oldu. Liderlik koltuğunu kaybetti. Dahası, rakibi Sarıyer arayı açtı ve Düzcespor ancak ikinci olabildi. Bir büyük fırsat kaçmış oldu böylece. Bir dönemler adından çok söz ettiren Düzcespor, hayalini gerçekleştirememiş, Birinci Lige çıkamamıştı. Oysa son ana kadar her şey o kadar iyi gitmekteydi ki… Yaklaşık 20 maç boyunca yenilgi yüzü görmemişti. Edirne’ye lider olarak gitmiş ama eli boş dönmüştü. Sarıyer; oynadığı 28 maçta, 43 puan alırken, Düzcespor ancak 39 puan kazanabilmişti. Gol averajı, rakibinden daha iyiydi, Sarıyer’de bu rakam 26 iken, Düzcespor’da 27 olmuştu. Güvenç Kurtar’ın sihirli ayaklarıyla, takımın attığı gol sayısı elli biri bulmuştu oysa. İş averaja kalsaydı, belki de büyük mucize gerçekleşecekti.

fethidemircan1O sezon Düzcespor, Türkiye Kupası mücadelelerinde de oldukça başarılıydı. Altıncı kademeye kadar geldi ve yine şanssızlık eseri burada Diyarbakırspor’a elendi. İlk maçta deplasmanda 1–0 yenilmişti. Kendi evinde ise Diyarbakırspor’u 2–1 yenmeyi başarmıştı. Fakat kendi evinde rakipten yediği o bir gol, kupadan elenmelerine sebep olmuştu.

Sezon tamamlandığında, Fethi Demircan, şampiyonluğu kaçıran bir teknik direktör olarak hayli üzüntülüydü. Fırsatı nasıl kaçırdıklarını samimiyet dolu şu sözlerle açıkça ifade ediyordu:

Düzcespor’da göreve sezon içinde geldim. Takım 20 maç mağlubiyet yüzü görmedi. Edirne deplasmanına lider olarak gittik. Ne var ki Edirne’de her şey tersine döndü. Edirnespor maçını kaybetmemiz, bizi şampiyonluktan uzaklaştırdı. Evet, Düzcespor, şampiyonluğa Edirne’de veda etti. Fakat bu takımın yeri İkinci Lig değil, kesinlikle…

Düzcespor macerası da bu şekilde noktalanmış oluyordu.

KOCAELİSPOR’DA İKİNCİ DÖNEM: HAYALKIRIKLIĞIKocaelispor1

Tarihler 18 Haziran 1982’yi gösterdiğinde Fethi Demircan, Kocaelispor ile anlaşma imzalamaktadır. Kocaelispor’u Birinci Lig’e çıkaran Hoca, ikinci kez takımın başına geçecektir. Genç ve güçlü bir kadrosu olan Kocaelispor’un en azından orta sıralarda kendisine yer bulacağından emindir. Hatta sezon hazırlıkları kapsamında Fenerbahçe ile yapılan müsabakada alınan 0–0 beraberlik, bu kadronun ne denli güçlü olduğunun bir göstergesidir.

Gelgelelim daha sezon başlamadan sorunlar da başlamıştır. Üç Büyükler, Kocaelispor’un gençlerine göz koymuştur. Gazeteler, Beşiktaş’ın Metin ile, G. Saray’ın Ahmet ile ve F. Bahçe’nin de K. Turgay ile ilgilendiğini yazmaktadır. Büyük patronlar Kocaelisor’a rahat yüzü göstermemektedir.metintekin2

Bu arada Ağustos ayı sonlarında Türkiye Futbol tarihinin en ilginç transferlerinden birisi gerçekleşir. Beşiktaş, bir hülle ile Kocaelispor’un genç yıldızı Metin Tekin’i renklerine bağlar. Bu transfer için bir kuruş dahi bedel ödemez. Burada Kocaelispor yönetiminin ve eski/yeni teknik kadronun da büyük hatası vardır. Genç milli takıma kadar yükselen Metin, bir türlü Kocaelispor’un A takımında oynatılmaz, kendisi ile profesyonel sözleşme yapılmaz. Amatör olarak genç takımda bulunan Metin, Beşiktaş’ın kendisine gösterdiği ilgiyi karşılıksız bırakmazmetinTekin1. O yıl üniversite sınavları sonucu, kaydını İstanbul’daki bir okula yaptırır. Hülle de burada başlar. Amatör futbolcunun okuduğu ildeki bir kulübü seçme hakkı vardır. Daha doğrusu böyle bir kural henüz koyulmuştur. Bu durumdan faydalanan Metin Tekin, tercihini Beşiktaş’tan yana yapar ve Kara Kartal’ın Sarı Fırtınası olarak yıllarca adından söz ettirir. Beşiktaş’ın o muhteşem üçlüsünden (Metin-Ali-Feyyaz) birisi olur. Yönetmeliklerde kargaşa vardır; bir yönetmeliğe göre, Metin, Kocaelispor’undur, diğer yönetmeliğe göre ise Beşiktaş’ın. Bu kargaşadan kârlı çıkan elbette ki güçlü olandır, Beşiktaş’tır. Kocaelispor, göz göre göre bir yıldız oyuncuyu kaptırmıştır. Yönetimin acemi davranması ve genç milli kadroya yükselmiş bir oyuncusuna ciddi şekilde sahip çıkamaması sonucu, Kocaelispor, ağır bir bedel ödemiştir. Metin Tekin, 2 Eylül 1982 tarihinde, Karagümrük karşısında ilk kez siyah beyaz formayı giymiş ve Kocaelispor ile yollarını tamamen ayırmıştır.

Fethi Demircan’ın ikinci Kocaelispor dönemi ne yazık ki kötü geçmiştir. Takımın savunmadaki sorunları ve bireysel oyundan vaz geçemeyişleri peş peşe yenilgileri getirmiştir. O güzelim kadro, büyük takımların transfer kapanına yakalanmış ve bir türlü toparlanamamıştır. İlerleyen dönemde yönetimle de ters düşen (Başkan Ömer Gençal) Fethi Hoca, en sonunda görevinden istifa ederek ayrılmıştır.

Takımın başında bulunduğu yedi hafta boyunca iki galibiyet, bir beraberlik ve dört yenilgi almıştır. Sıralamadaki yeri, 5 puanla on ikinciliktir. Son olarak Beşiktaş karşısında 1-0’lık bir mağlubiyet almıştır. Fakat istifanın sebebi bu yenilgi değildir. Teknik direktörün bilgisine başvurulmaksızın yönetim tarafından bazı oyuncularla ilgili kararlar alınması, zaten zor durumda olan takımda, kontrolün iyice kaybedilmesine sebep olmuş, Fethi Hoca da bu duruma tepkisini göstermiştir. İstifa açıklamasında; Kocaelispor yönetim kurulu tarafından yapılan olağanüstü toplantıda, kaptan Mahirin süresiz kadro dışı bırakılması ile 6 futbolcunun lig kadrosundan çıkarılarak, kiraya verilmesi kararının prensiplerine ters düştüğünü ve bu yüzden istifa ettiğini belirtmiş, bu konularda fikri alınmaksızın hareket edilmesinin prensiplerine aykırı olduğunu vurgulamıştır.

Kocaelispor’daki ikinci dönemi 18 Haziran’da başlamış, 19 Ekim’de son bulmuştur. Ne yazık ki işler umulduğu gibi gitmemiştir.

Bir sonraki haftanın maçı (rakip sahada Adana Demirspor ile) için Kocaelispor hakkında yorum yapan Spor-Toto erbapları, “Bu maça banko 1 oynayınız çünkü Kocaelispor’un hocası gitti, takım bir boşluk içinde” diyerek durumu tam anlamıyla özetlemişlerdir. Bu müsabakadan 2-0’lık yenilgiyle ayrılan Kocaelispor, daha ligin başlarında, kendisini düşme hattında, on altıncı sırada bulmuştur.

Kocaelispor sonrasında sessiz bir dönem geçiren Fethi Hoca, modern futboldaki değişimleri yerinde görmek için Mart ve Nisan (1983) aylarında İngiltere’ye gitmiş, Nisan ortalarına doğru yurda dönmüştür. Londra’da Arsenal Kulübü’nün tesislerinde G. Saray’ın eski hocalarını bir araya getiren Milliyet Gazetesi’nden Nuri Çolakoğlu, onların değerlendirme ve yorumlarını okuyucularına aktarmıştır. 3 Nisan 1983 tarihindeki bu röportajın konukları Don Howe, Fethi Hoca ve Malcolm Allison olmuştur.

ÜSKÜDAR ANADOLU TECRÜBESİuskudaranadolu2

Fethi Hoca, 1983–1984 sezonu başladığında bir başka takımın başındadır. İkinci Lig’den Birinci Lig’e çıkmayı arzulayan Anadolu Spor Kulübü, Fethi Demircan ile anlaşmış ve iddialı bir ekip haline gelmiştir. 24.7.1983 tarihinde yapılan görkemli açılışta, Asbaşkan Orhan Ergenekon; hedeflerinin büyük olduğundan söz etmiş, üst lige çıkmak istediklerini ve umut dolu olduklarını dile getirmiştir.

burhan-felekVakti zamanında, bizzat Burhan Felek, bu takımın rozetini Fethi Hoca’nın yakasına gururla taktığı için, Fethi Hoca’nın bu kulübe karşı fark edilir bir ilgi ve sempatisi vardır.

O sezon İkinci Lig B Grubu’nda mücadele eden Anadolu Spor Kulübü, oldukça zorlu rakiplerle karşı karşıyadır. Lig, nefes kesen mücadelelere sahne olur. Fakat Anadolu Kulübü, bir türlü istediği başarıyı yakalayamaz. Üst sıralara tırmanacak mücadeleyi ortaya koyamaz. 17 takımın bulunduğu ligde ilk 7 maçta ancak bir galibiyet alabilir. Beraberlik sayısı ise dörttür. İlerleyen dönemlerde hafif bir kıpırdanma olsa da gelecek için umut yoktur.

On birinci hafta sonunda galibiyet sayısı 3’e, beraberlikler ise 5’e çıkmıştır. Sıralamada on üçüncülükten yedinciliğe çıkılmıştır. Mersin İdman Yurdu gibi ciddi bir rakibin olduğu bu kulvarda, durumu pek iç açıcı görmeyen Fethi Hoca, 24 Kasım 1983 tarihinde, Anadolu Kulübü ile yollarını ayırmıştır. sevketyorulmazKulüp Başkanı Şevket Yorulmaz, hocanın kendi arzusuyla ve işlerinin çokluğu nedeniyle ayrıldığını bir bildiriyle basına açıklamış ve naçizane bir şekilde nezaket göstermiştir.

Anadolu Kulübü, o sezonki kötü gidişine son verememiş, düşmekten kıl payı kurtulmuştur. Oynadığı 32 maçta ancak 7 galibiyet alabilmiş, 13 beraberlikle yakaladığı beraberlikler serisinin pek bir faydasını görememiştir. Ligi 27 puanla, ancak 15’inci sırada tamamlayabilmiştir.

Sonraki dönemlerde çok büyük karışıklıklar yaşayan bu güzide kulüp, bugün eski günlerini arar durumdadır. Daha da önemlisi, o karışık dönemlerden sonra, ortaya iki farklı Anadolu (Üsküdar) Kulübü çıkmıştır. Bunlardan birisi amatör ligde yaşam mücadelesi verirken, diğeri profesyonel ligde (3.Lig) varlığını sürdürmektedir.

Fethi Demircan, 1983 yılının Aralık ayında Futbol Federasyonu Denetleme Kurulu’nda görevlendirildi. Bu süreçte, Galatasaray’ı denetleyen grupta yer aldı.

SAMSUNSPOR EFSANESİNİ BAŞLATAN ADAMsamsunspor1

Kadrosunda Tanju Çolak olmasına rağmen, 1982–83 sezonunda İkinci Lige düşmekten kurtulamayan Samsunspor, 1983–84 sezonunda A Grubunda şampiyonluk mücadelesi vermiş fakat Birinci Lige yükselmeyi başaramamıştır. Karşıyaka ve Eskişehir’i geçememiş, grup üçüncülüğüyle yetinmiştir. Birinci Lige ait olduğunu düşünen Samsunspor, 1984–85 sezonuna büyük hazırlıklar yaparak girmiş ve üst lige çıkmayı bir onur meselesi haline getirmiştir. Bu sezon C Grubunda mücadele veren Samsunspor, 19 Haziran 1984 tarihinde hedefine uygun bir hoca seçimi de yapmış, genç ve dinamik takımı, Fethi Demircan Hoca’ya teslim etmiştir. Demircan Hoca’nın etkisi daha ilk aylarda kendisini göstermiş, Samsunspor; 29 Temmuz 1984 tarihinde Kemal Dikmen’in jübilesi nedeniyle Beşiktaş ile Samsun’da oynanan müsabakayı 1-0’lık sonuçla kazanmayı başarmıştır.

samsun1984Sezonun ilk haftalarında iki sürpriz yenilgi alsa da hedefinden şaşmamış, şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlemiştir. Olaylı biten Galata-Samsunspor maçında, tek kale oynayan Samsunspor, ani kontrataklarla gol arayan Galata’ya son dakika golüyle 1–0 yenilince, futbolcular birbirine girdi ve ortalık zor sakinleşti. Bundan sonra aynı sonuçla D.Ç. Karabükspor’a da yenilen Samsunspor, bir daha yenilgi yüzü görmedi ve sezonu 2 yenilgiyle tamamladı.

Sezonun ilk yarısı bittiğinde (30 Aralık 1984), Karşıyaka lider, Samsunspor ise averajla ikinci durumdaydı. Galibiyet, beraberlik ve mağlubiyet sayıları tastamam eşitti fakat Karşıyaka’nın 6 gol fazlası vardı. İlk yarının en göze çarpan müsabakası Vefa-Simtel deplasman maçıydı. Burada Karagümrüklüler, Samsunspor taraftarına saldırmış ve taraftarlar arasında büyük bir arbede yaşanmıştı. İlginç olan ise bu maçın Karagümrük maçı değil, Vefa maçı olmasıydı.

TanjuColaksamsunsporSamsunspor, Karagümrüklülerin bu kırıcı tutumuna, ikinci yarının ilk haftalarında, onurlu bir karşılık veriyor, onları kendi evlerinde 3–2 yeniyor ve mücadelenin centilmence, sahada yapılacağına işaret ediyordu. İlk yarıyı Karagümrük karşısında 2–0 mağlup tamamlayan Samsunspor, muhteşem bir dönüşle ikinci yarı, maçı 3-2’ye getirirken, sahneye Bay Gol lakaplı Tanju Çolak çıkıyordu.

İkinci yarının ilk haftalarında liderlik koltuğuna oturan Samsunspor, sezon sonuna kadar bu koltuktan hiç mi hiç kalkmıyordu. Nereye gitse yeniyor, kim gelse deviriyordu. Mart ayının ortalarında, erken final denilen mücadelede ve hem de İzmir’de Karşıyaka’yı 1-0’la geçiyordu. Böylesi bir müsabakadan sonra, kaçınılmaz olarak olaylar yaşanıyor, Karşıyakalı futbolcular, hakem Erkan Göksel’e saldırıyordu. Fakat gerçek olan şey, Samsunspor’un doludizgin ilerlemesiydi. Durdurulamıyordu. Samsunspor koşuyor, Tanju atıyor, takım kazanıyordu…

Sezonun bitimine haftalar varken Samsunspor, şampiyonluğunu ilan ediyor, yeniden Birinci Lige yükselmenin coşkusunu yaşıyordu. Artık tüm hazırlıklar gelecek sezon içindi. Öyle ki bir ara Özkan Sümer Hoca’ya yeni sezon için teklif dahi sundular. Fethi Hoca ile devam konusunda bir tereddüt mü yaşadılar, bilemiyoruz. Fakat yeni sezonda da takım, Fethi Hoca’nın ellerine teslimdi.

1984–85 İkinci Lig C Grubunu lider tamamlayan Samsunspor, oynadığı 32 maçın 21’ini galibiyetle, 9’unu beraberlikle kapadı. Koca sezonda sadece 2 yenilgi aldı. Attığı 49 gole karşılık sadece 15 gol yedi. Elli bir puan ve +34 averajla en yakın rakibi Karşıyaka’ya tam 9 puan fark attı.

O sezon, Türkiye Kupası’nda da 4. Kademeye kadar yükselme başarısını gösterdi. İlk kademede Erzurumspor’u, ikinci kademede Giresunspor’u ve üçüncü kademede Tekirdağspor’u saf dışı bıraktı. Dördüncü kademede Denizlispor’a elendi. Kendi evinde yediği bir şanssız golü bir türlü çıkaramadı. Deplasmanda da 0-0’lık sonuç tura yetmeyince, kupaya veda etti.

O dönemlerde İkinci Lig Grup liderleri arasında İkinci Lig şampiyonunu belirleme müsabakaları düzenlenmekteydi. Bu müsabakalarda diğer grup liderlerinden Kayserispor ile berabere kalırken, Rizespor’a 2–1 yenildi. Bu sonuçlarla İkinci Lig şampiyonluğu Kayserispor’un oldu. Fakat Federasyon yine de her üç takımı şampiyon ilan etti. Kayserispor’un Başbakanlık Kupasında oynama hakkını kazandığını bildirdi.leventeris1984

O sezonki Samsunspor’da geleceğin büyük yıldızı Tanju Çolak vardı. Bunun yanında yine geleceğin en iyi İkinci Lig hocalarından birisi olacak olan Levent Eriş de futbolcu olarak bu ocaktaydı. Fatih Uraz, Emin Kar, Zafer Çabalar gibi önemli isimler de bu koca çarkın önemli birer parçasıydı. Sezonun hemen başlarında Galatasaray, Tanju Çolak’ı kiralamak istedi, Tanju da Galatasaray’a karşı ilgiliydi. Hatta 2 Kasım 1984 tarihinde, Lüleburgaz deplasmanı öncesi, Tanju; G. Saray ile antrenmana bile çıkmıştı. Fakat Samsunspor’un ille de Birinci Lig’e çıkma arzusu ve Tanju’nun kendisini bu kulübe karşı borçlu hissetmesi, işin daha da ilerlemesine mani oldu. Galatasaray ile olan aşkı birkaç yıl ötelendi. Öncelikle Samsunspor, Türk Futbolunda iyi bir yerlere taşınmalıydı, sonra transfer söz konusu olabilirdi.

Artık kırmızı beyaz bir hikâye başlamıştı, Samsunspor efsanesiydi adım adım yaklaşan…

(Devam Edecek)

Aydın Kulak

(Kaynak gösterilerek ve yazar adı belirtilerek alıntılanmasında/kullanılmasında bir sakınca yoktur.)

NOT–1: Kaynakça, yazı dizimizin son bölümünde takdim edilecektir.

NOT–2: Bu yazı, internet üzerindeki çeşitli basın-medya sitelerindeki ve özellikle Milliyet Gazete Arşivi’ndeki haber, yazı, bilgi ve yorumlardan derlenerek hazırlanmış ve yazar tarafından yorum ve değerlendirme yapılmıştır. Aynı zamanda Sevgili Fethi Demircan Hocamızın anı, bilgi ve değerlendirmeleri de dikkate alınmıştır. Yani bu yazı bir tür derleme, inceleme, değerlendirme ve yorumlama çalışmasıdır.

NOT–3: Yazı dizisinde yer alan resimler, haber amaçlı olarak, çeşitli internet sitelerinden temin edilmiştir.

Ögeyi Oylayın
(10 oy)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ