• TSK'da MAAŞLARI düzenlerken SUBAYLAR için daima iyisi ve üstü, ASSUBAYLAR için kötüsü ve altı,
  • TSK'da TAZMİNATLAR hazırlarken yalnız SUBAYLARI düşünüp onlara VERECEK, ASSUBAYLARI YOK SAYACAKSIN,
  • SOSYAL TESİSLER LOJMANLAR, ORDUEVLERİ GAZİNOLAR ARAÇ GEREÇLER için SUBAYLARA KONFOR ve AYRICALIĞI önde ve ÖNCELİKLİ tutacak ASSUBAYLARA KÖHNE ve KÖTÜLERİ vererek AYIRIMIN en BÜYÜĞÜNÜ yapacaksın,
  • TSK içinde yapılan AYIRIM ve HAKSIZLIKLAR yetmezmiş gibi diğer KAMU görevlilerine verilen HAKLAR konusunda ASSUBAYLARI GÖZETMEYECEK MAĞDUR olmalarına BİLEREK İSTEYEREK GÖZ YUMACAKSIN,
  • MYO STATÜSÜNDEki birçok kamu görevlisi ve polislerin GÖREVE başlama derecelerinin 9/2 olduğu BİLİNMESİNE rağmen ASSUBAYLAR mağdur olsun ve 1/4'üne YÜKSELEMESİNLER diye KASTEN ve BİLEREK ASSUBAYLARI göreve 9/1'den BAŞLATTIRACAKSIN,
  • MECLİS gurubunda ASSUBAYLARIN 1/4 dereceye YÜKSELMELERİ kabul edilmişken bir gün sonra GENKURUN yaptığı BASKI sonucu TEKLİF kadük hale getirilerek GENELKURMAY olarak PERSONELİM dediğin ASSUBAYLARIN önünü KESECEK, kasten bilinçli olarak onları mağdur EDECEKSİN,
  • ATAMALARI yaparken PERSONELİ hiç DÜŞÜNÜP değerlendirmeyecek, tüm KAMU personeline HAK olarak verilen KALKINMADA ÖNCELİKLİ İLLERDE çalışanlara verilen KADEME ilerlemelerini TSK'da HİYERARŞİYİ bozar gerekçesiyle ASSUBAYLARIN almasını ENGELLEYİP bu "YASAL" hakkı almalarını ENGELLEYİP mağdur olmalarına SEBEP olacaksın, (Assubayları PERSONEL olarak kabul etseydiniz HUKUKÇULARINIZ mağduriyeti önlemek için bu HAKLAR EMEKLİLİKTE verilmek üzere ibaresini KULLANMAYI DÜŞÜNEMEDİLER Mİ? Tabii konu ASSUBAY olunca böyle zahmetlere girmezler)
  • Bazı kamu Personeli ve Emeklilerine YILLARDIR verilen 100 TL'nin PERSONELİM ve AYIRIM YOK dediğin TSK'da ASSUBAYLARA verilmesi için görevini YAPMAYACAK, personelinin HAKLARINI ARAMAYACAK, KORUMAYACAK, ENGELLEYECEKSİN,

Bunları yapan, uygulayan, uygulatan GENELKURMAY olarak kusurlu, hatalı, suçlu olmayacaksın da; tüm bu ayırım ve haksızlıkların sonlandırılması için yıllarca YASAL yollara başvurup SİZİNLE bizzat görüşen TEMAD Gn.Başkanı ve YÖNETİM kurulu üyeleri ÇALIŞMALARDAN hiç bir sonuç alamadıklarından son ÇARE olarak AYIRIM ve HAKSIZLIKLARI BASIN ve YAYIN yoluyla duyurma yolunu seçip HALKIMIZI bilgilendirdikleri için onlar mı "SUÇLU" oldular?

Ne zamandan beri HAK aramak ve BİLİNENİN söylenmesi SUÇ olmuştur? Suçlu arayacağınıza ÇÖZÜM bulmanız doğru olmaz mıydı?

Toplumumuzda bilinen bir HIRSIZLIK olayı var ya;

evine giren HIRSIZ yerine hakimin devamlı ev sahibini sıkıştırmasından bunalan ev sahibi sonunda patlamış ve "HAKİM bey iyi tamam da evime giren HIRSIZIN hiç mi SUÇU yok?

der gibi bir DURUM ortaya çıkmıştır. Genelkurmay Başkanlığı YASAK savar gibi olayda SUÇLU arayacağına MAKAMIN ciddiyetine yakışır bir çalışma içine girerek sorunları çözme yoluna gitmelidir.

TSK Milletin kurumudur. Bu kurumu birlik, beraberlik ve dayanışma içinde ayırımsız olarak yönetmek kurumun amirlerinin birinci ve öncelikli görevidir.

Kibir ve Gurur insanların en büyük kusurudur. Kibir ve gurur önce insanın kendisini sonra da toplumu yok edip parçalar.

Bugüne kadar TSK'da yapılanlardan ille de bir SUÇLU arayıp bulmak istiyorsanız SUÇLUYU dışarıda değil bu uygulamaları yapan ve uygulayan İRADENİN kendisi SUÇLUDUR. Bu irade de TSK'da GENELKURMAY ve KOMUTA heyetidir. Acı ama GERÇEK budur.

TSK'nın kanayan ve her geçen gün artarak tırmanan yaralarından biri de İNTİHARLARDIR. Yasak savma biçiminde alınan tedbirlerle bu sorunun çözülemeyeceğini Genelkurmay ve Komuta heyeti bilmiyor mu? TSK'dan sorumlu olanlar kendileri değil mi? NİMETLERİ paylaşanlar kendileri ve Komuta heyeti değil mi?

İş, sorunlara ve sorunları çözmeye gelince İPE un sermeye devam etmektedirler. Aslında İNTİHARLAR için tüm SIRALI komutanlar yasalar önünde sorumludurlar ve gerekli tedbirleri almadıklarından dolayı hepsi CEZALANDIRILMALIDIRLAR. Manen ve Madden psikolojik olarak rahatsız olan personelin her geçen gün DAYANMA gücü azalmakta ve bu da İNTİHARLARI getirmektedir. Assubayların SORUNLARINI çözmeyip bugünlere getiren Genelkurmay ve Komuta heyeti İNTİHARLARIN direkt bire bir SORUMLULARIDIR. Ama her intiharda olayın gerçek nedenleri araştırılmadan yapılan yüzeysel tahkikatla sonuçlandırılıp bir sonraki intihara kadar ÇÖZÜM düşünülmemekte ve ÇIKILMAZ sokakta SORUNLAR büyüyerek devam etmektedir.

TSK'da Assubayların görmek istediği birlik ve beraberliğin olması dayanışmanın artması ayırım ve haksızlıkların sonlandırılmasıdır. Assubayların isteklerine bugüne kadar Genelkurmay ve Komuta heyetinin yaklaşımı ve olumsuzluklarıda ortadadır. TSK'daki AYIRIM HUZURSUZLUK ve İNTİHARLARIN tek sorumlusu Genkur ve Komuta heyetiyle KAST sisteminin getirdiği ve uygulandığı ÇAĞ ötesi yöntemlerdir. Saygılarımla.

Ögeyi Oylayın
(57 oy)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Yorumlar  

#4 Melih ÇEVİK 27-04-2013 15:12
Sayın ÇAM'ın yazısına bütün benliğimle katılıyorum. Sonrasında da değerli büyüklerim, meslektaşlarım, kardeşlerim üzülerek görmekteyim ki ASSB.'ın adı yok. Hatta hiçbir zaman da olmadı bizimle ‘’haklarımız vb.’’ ilgili konularda, güya bizleri ve ülkeyi yönetenler her ne hikmetse ellerinden geleni yapıyorlar fakat bizler bir türlü anlayamıyoruz. Çok çok sayın komuta kademesi bizlerin de birlikte olduğu bir aileden bahsediyor! Yönetenler daha yeni bitirdiğimiz birkaç hafta öncesinde insan onurundan ve insanın öneminden hak, adalet ve hepsinden de daha önemli insan onuru diye söylemlerde bulunurken bir de bunu İslam dini ve Peygamberle ilişkilendiriyorlar. Ha, bu ilişki tamamen doğrudur, ben de şahsım adına bu insan onuru, İslam ve Peygamber bağlamına tüm benliğimle katılıyorum. Fakat en önemlisi bunları ifade edenler her ne hikmetse ASSB. adını ve haklarını bir türlü anmıyor ve teslim etmiyorlar. Yani daha açık bir ifade ile ASSB yın adı yok.

Geçtiğimiz 2 gün içerisinde 3 ASSB. intihar ediyor. Asli nedenleri bilemeyiz. Fakat ne yönetenlerden ‘’insan onurundan bahseden’’, ne komutanlardan ‘’aile olduğumuzdan bahseden’’, ne de tarafsız olduğunu ifade eden özellikle ana kol medya olarak tabir edilen medyadan tık yok. Yoksa var da benim mi haberim yok? Öyleyse hepsinden ve herkesden canı gönülden özür dilerim. Ağacın üzerindeki kediyi kurtaran itfaiye aracını, görevlisini ve çevresinde seyir halinde olanları veren medyamız, ‘'başta sayın Talu olmak üzere duyarlı olanları tenzih ederek’’ acaba nerede?

Silahlarıyla mı, silahsız mı çekileceklerini bir türlü kendilerinin, yönetenlerinin de , mektubu getirip götüreninin, bütün bunları ayarlayan siyasilerin ve rahat rahat gitsinler veya yayılsınlar diye sivil irade gereği bölgeyi boşaltan komuta katının, bu olayları tasvip eden veya etmeyen medyanın da bilemediği, karar veremediği, bu adamlar kadar, ‘’ha bu arada silahlarıyla gidiyorlar’’ biz ASSB.'ların adı olmaz mı? Hatta bu silahlı adamlara verilen, ağaçtaki kediye verilen değer bizlere verilmez mi? Bir bilen varsa hakikatten anlatsın,özellikle bizlere bu muameleyi reva görenler anlatsınlar da şahsım adına söylüyorum ben cahil, anlayışsız biriyimdir, hatta yazarak anlatsınlar belki anlayabilirim!.. Fakat kimse kusura bakmasın hata bizde, bizler bir mesaj kampanyasında bile hala bir olup, yumruk olup 10 bin, 20 bin ve daha üzeri mesajı üç, beş gün içerisinde gönderemezsek bizim adımız hakikaten olmaz, olamaz. Sayın Adilhan Şanlı'nın dediği gibi belki mahkemelerden duyulabilir miyiz konusuna katılmakla beraber, kim ve nasıl? sorularının cevabını bulmalı ve örgütlü olarak sesimizi oralardan duyurmalıyız diye de düşünmekteyim. SAYGILARIMLA.
Alıntı
#3 Hikmet AYDINCAK 27-04-2013 09:39
Sayın Çam,
Teşekkürler,elinize sağlık.
Umarım, sayın Genelkurmay Başkanımız sizin bu yazınızı okurlar.
Ben şahsen Genelkurmay Başkanı olsam ve sizin bu yazıyı okusam, ya ASSUBAY TOPLUMUNUN karşı karşıya kaldıkları SORUNLARINI ÇÖZERİM, ya da GENELKURMAY BAŞKANLIĞINDAN İSTİFA EDERİM!
Başka yolu yok.
Saygılarımla.
Alıntı
#2 Adilhan Şanlı 26-04-2013 09:41
Bir kurum düşünün ki bu kadar acımasızca eleştirilsin,yerden yere vurulsun ama yazılanlar söylenenler karşısında susulsun kulagı üzerine yatılsın yenilsin yutulsun veya çıkıp adam gibi açıklama yapılmasın. Çagırıp bunları yazanların dernek başkanını "Kardeşim sorun şudur,şuradan kaynaklanmaktadır.Şu konularda haklısınız ama şunda haksızsınız" diyebilsin. Yıllardır içimiz kan aglıyor. Sıkıla sıkıla kendi kurumumuz yöneticilerine feryatlarımızı duyurmaya çalışıyoruz.İlla hakaret edip mahkemelerde mi konuşalım? Bizi oralardan mı duyacaksınız? Sorunlarımızı mahkeme kalemlerinde yürüyen şaryolar mı dillendirsin? Bu ne aymazlık, bu ne vurdumduymazlıktır kardeşim...İnsanlar ölüyor be, ölüyor. Çaresizligini ölümle çözüyor görmüyor musun? Bu ölen insanların çoluk çocugunun "ahı" sizi nerede olursa olsun bulacaktır. Bu kadar mı körsün,vicdansızsın? Yazıklar olsun...!
Alıntı
#1 ibrahim 25-04-2013 18:06
Sayın ÇAM Sorunlarımızın bir çoğunu çok güzel özetlemişsiniz. Yüreğinize sağlık.
Sağır sultanların bile duyduğu sorunlarımızı Genelkurmay Başkanı da duyar, inşallah da birşeyleri çözerse tarihe geçen bir komutan olur.
Alıntı

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ