Bu site, sönmeye yüz tutan mücadele ateşini yeniden yakmış, sizlerin özgür sesi olmuştur.
Muhataplarımızı henüz değiştiremesek te bizler değiştik. Haksızlıklar karşısında susmanın haksızlık kadar suç olduğununun bilinci ile sesimizi muhtelif platformlarda dile getiriyor, bunlarla ilgili çözümler üretiyor, eleştiriyor ve sorguluyoruz.
Bizim misyonumuz TEMAD'a ve mücadelemize destek vermektir. Ne yazık ki yasal temsilcimiz üyelerinden geri de kalmıştır!
"Biz bu kadarını yapabiliyoruz veya yeterliyiz" savunması bizim için yeterli değildir. O göreve kimseyi zorla getirmediler ve zorla tutmuyorlar. O göreve bizim sorunlarımızı çözme sözü vererek kendileri talip oldular. Elbette onlardan mucize beklemiyorduk. Yılların sorunu birkaç yılda çözülemezdi ama bize yeterli gayreti gösterdikleri ve iyi niyetli oldukları konusunda güven vermediler.
Mücadele kimsenin tekelinde olmadığının da bilinci ile, muhaliflikle suçlansakta binamız, sekreterimiz, ödeneğimiz, aidatımız, makamımız olmadan bu işe gönül veren meslektaşlarımızla mücadelemizi sürdürüyoruz ve tüm engellere rağmen sürdürmeye kararlıyız.
Biz kimsenin siyasi mezesi olmayacağız. Bu bilinçli toplumun oylarını kasaba politikaları ile yönlendiremiyeceklerdir.
Değerli arkadaşlarımız, bizim intibaklarımızla ilgili MS komisyonun da MHP milletvekillerinin yasa teklifinin yanı sıra henüz meclise intikal etmeyen ama TEMAD sitesinde verildiği bildirilen Sn.Akman'ın teklifinde 9/1 adaletsizliği aynen korunmaktadır. Bizler yıllardır ekonomik sorunlarımızın çözümünde 9/2 nin anahtar rolü oynadığını belirtemize rağmen tekliflerin hazırlanmasında emeklerini övünç vesilesi olarak bölge toplantılarında dile getiren TEMAD yönetimi ya bu bilgilerden yoksundur yada bizleri mahalle bekçileri, ziraat ev ekonomistleri gibi sınıflardan daha alt kademeden göreve başlatan bu önyargılı adaletsiz uygulamaya 'genelkurmaya karşı olmamak adına' razı olmaktadırlar.
Değerli arkadaşlarımız, TEMAD yönetimi bölge toplantılarında, partilerle görüşeceğini, onlardan kontenjan talep edeceğini bildirmiştir. Ne derece başarır, gayret gösterirler bilemiyoruz. Böyle bir durum olumlu yönde gerçekleşirse değerlendirir, gerekli destekte bulunuruz. Ancak, biz bir trenin daha kaçmaması için siyasilere kararlığımızı bildirmek için BİR DEKLARASYON HAZIRLIYACAĞIZ.
Bu konuda her zamanki gibi yapmanız gereken tek şey sitemizde yayınlanacak deklarasyonun altına imza koymanızdır. Katılımın miktarı inandırıcılığımızın ve kararlılığımızın göstergesi olacaktır.
Lütfen bu konuda ilginizi ve bunun arkadaşlarımızla paylaşılması için göstereceğiniz gayrete şimdiden teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Yorumlar
Kendisi " Sayın Çetin.İktidar Milletvekilleri 8 yıldır iktidarlarında bizim yanımızda oldular da biz bunu inkar mı ettik? Bu saatten sonra hala böyle bir umut taşıyor olmanızı anlamak mümkün değil. Bu konuda bu saatten sonra kusura bakmayın ama sizinle aynı safta olmam da mümkün değil." diyor haklı olabilir, tabi herkesin görüşlerinin aynı olması mümkün değil. 8 yıldır iktidar milletvekilleri yanımızda olmadı diyorsunuz, peki bizler onların yanında olabildik mi? 2006 yılında bizler için verilen özlük haklarının kimlerin baskısıyla geri çekildiğini unutmayalım. Bu fikrim nedeniyle beni AKP'li olarak görmeyin.
Sayın Çetin.İktidar Milletvekilleri 8 yıldır iktidarlarında bizim yanımızda oldular da biz bunu inkar mı ettik? Bu saatten sonra hala böyle bir umut taşıyor olmanızı anlamak mümkün değil. Bu konuda bu saatten sonra kusura bakmayın ama sizinle aynı safta olmam da mümkün değil.
Sayın Batur'un Kağıttan Kaplanlar derken kast ettiğini ben biliyorum. Ancak Sayın yorumcuların da belirttiği hususları iyice inceleyince literatürümüze yeni giren ve ne demek olduğu aşıkar olan "kağıttan kaplan" deyiminin OYAK'a ne kadar yakıştığını vurgulamak isterim. Nitekim Sayın Umur TALU bu benzetmeyi köşe yazısına taşımış.
Bir de şöyle bir acı tablo var. Yüzlerce muvazzaf, emekli subay ergenekon ve balyoz soruşturmalarından tutuklandı. Kendilerini savunmak için yardım sandığı kuruldu. Ne kadar hukuki olduğunu şu an konu etmek istemiyorum. Ancak bu sandığa aidat vermek istemeyen alt rütbelerle ilgili haberle basına yansıdı. Tutuklamalar hakkında orduevinin önünde yapılan gösteri de o kadar cılızdı ki... Muvazzaf olsun emekli olsun bizler aile gibi davranıp tutuklananlara sahip çıkmıyoruz. Demek ki TSK'ni yönetenler aile gibi olduğumuz, ya da birlikte olduğumuz, ya da kader ortağı olduğumuz gerçeğini iyi anlatamamışlar. Davranışlarıyla bunu gösterememişler. Maalesef her şeyin bedeli oluyor. Böyle günlerde bu tür muhasebelerin doğru yapılmasının gerektiği günlerdir. Yoksa yine eskisi gibi kızarak, kısıtlayarak, hak kelimesinin komutanın emirlerine maruz olduğunu söyleyerek sorun çözülmez...
Harbiye Marşı maalesef TSK'yı kucaklamıyor. İstiklal marşı söylemek gerek. Saygılarımla...
KESİNLİKLE KATILIYORUM.YILLARDAN BERİ CUMHURİYET HALK PARTİSİ ASTSUBAYLAR İÇİN ÖNERGE VERİR DURUR. AKP REDDEDER DURUR.200 BİN ÇALIŞAN 100 BİN EMEKLİ ASTSUBAY=300 BİN KİŞİ 4 LE ÇARP. EDER 1MİLYON 200 BİN KİŞİ.1 KİŞİ ETKİLESEK EDER 1.5 MİLYON KİŞİ. NE KADAR İYİMSERİM DEĞİL Mİ?. EVET İYİMSERİM. BİZİM ARAMIZDA BİZİ DAİMA REDDEDEN PARTİ SEMPAZİTANİ O KADAR ADALETLİ ARKADAŞ VAR Kİ. ARKADAŞLAR KESİNLİKLE TEK PARÇA,TEK VÜCUT OLMAK ZORUNDAYIZ.BELİRLEYECEĞİMİZ TAVIR SEÇİMDEN ÖNCE BİR ÇOK HAKKIMIZI ALMAMIZI SAĞLAYACAKTIR. BAKIN GÖRÜN NELER OLUYOR.
CHP veya MHP'den bir milletveikilinin bizim için verdiği önergenin bu hükümet tarafından onaylanmayacağı gün gibi aşikardır, biz yanlış yerde saf tutuyoruz. Biz hükümet tarafından bir milletvekilini yanımıza alırsak kazanımlarımız olur, aksi halde boş hayallerle avunuruz. Ayrıca eylem konusunda Sayın Ersen GÜRPINAR ile hemfikirim.