Değerli Meslektaşlarım;
Verilmeyen, ötelenen haklarımızla ilgili olarak yıllarca sorumlu aradık. Bu gün birikmiş olan sorunlarımızla yaşamak zorunda kalmamızın başlıca sorumluları olarak Gnkur ve hükümetlerin ön yargıları, kâle almamalarının yanında, Eski Temad Genel Başkanlığı, Temad şubelerinin tutum ve davnanışları ile bizzat üyelerin, özellikle de üye dahi olmayan meslektaşlarımızın tutum ve davranışları bu sorunları halen fiilen yaşamak zorunda kalmamıza sebep olmuştur.
Bilinçli ve sağduyulu meslektaşlarımızın çabaları sonucunda, belki de en zor olanı başarılmış, TEMAD Genel Başkanı ve ekibi değiştirilmiştir. Seçilen yeni başkan ve ekibi; çağdaş bir anlayışa sahip, bir Sivil Toplum Örgütünün nasıl olması ve nasıl hareket etmesi hususunda, bence çok kısa bir süre içinde diğer sivil toplum örgütlerine de örnek olacak şekilde faaliyetler içine girmiş, yapılması gerekenler bilinçli bir şekilde, sırasıyla yapılabilir duruma getirilmiştir. En büyük ve aşılması gereken çok önemli bir engel son derece çağdaş ve demokratik bir yöntemle aşılmıştır. Bu başarıya giden en önemli ve büyük bir adım olmuştur.
Sorunlarımızla ilgili olarak yıllarca eleştirilen Gnkur.Bşk.lığı, bu günlere gelinceye kadar; “Statü hukukunun” ve bizlerin “tercihi”nin gereği olarak gördüğü sorunlarımızın önemli bir kısmını kabul etmiş ve MSB.lığına gönderek yasalaşmasını teklif etmiştir. Şakadan yasa teklifi yapılmayacağına göre, teklif yapılmış ve kamuoyuna duyurulmuştur. Çok önemli bir takım taleplerimiz şikayetçi olduğumuz kendi kurumumuz tarafından da kabul edilerek çözüm için harekete geçilmiştir. Nihayet Milli Savunma Bakanı bu teklifleri Kanun Tasarısı haline getirerek Başbakanlığa gönderdiğini birkaç kez yazılı olarak kamuoyuna duyurmuş, yeni yasama yılında yasalaşacağını açıkça beyan etmiştir. Buraya kadar kısaca anlatmaya çalıştığım hususları hepimiz biliyor ve izliyoruz.
Henüz hiçbir sorunumuz (içi boş 1/4 hariç) çözülmüş değildir. Yıllarca canhıraş bir şekilde mücadele eden, emek veren, göz nuru döken, yürüyen, meydanlara çıkan, bağıran, çığlık atan, lider ve yönetici olarak seçilip, canını ortaya koyan, gece gündüz internetin başında nöbet tutan meslektaşlarımızın yanında, maalesef görmeyen, bilmeyen ve duymayan kısaca üç maymunu başarıyla oynayan meslektaşlarımızın genel mevcudumuza oranı bence en az % 90'dır. PES GRUBUNDAki sayı herkesin gıpta ile baktığı, bizim adımıza çok onur verici bir seviye olduğu gibi, muhataplarımızın bizleri dikkate almasında da etkili olmuştur.
TEMAD Genel Başkanı ve ekibi henüz yasalaşmayan tüm haklarımız için bir Sivil Toplum Örgütünden bekleneni yapmaya gayret göstererek, 17 EKİM’de “DÜNYA ASSUBAYLAR GÜNÜ”adı altında bir “FESTİVAL” düzenleme girişimi başlatmıştır. Ancak internette bu başlık altındaki gruba üye sayısı son olarak 15.991 görülmektedir.
Endişem odur ki, canla başla çalışan TEMAD Genel Başkanlığı Yönetimi ve yıllarca mücadele eden çok değerli büyüklerim ve meslektaşlarım bu nemalazımcılık karşısında bir kez daha hayal kırıklığına uğramasınlar.
Yasa teklif ve tasarıları halen bir kenarda öylece bekletilmektedir. TEMAD Yönetimi arkasındaki güce inanarak, haklı taleplerinin amansız takipçisi olduğunu göstermek üzere, 17 EKİM etkinliğini planlıyor. Fakat iş meydanlara çıkmaya gelince “ben de hakkımı aramak için hazırım” diyenler yine % 10'larda görünmektedir. Bu yazımın asıl amacı da zaten bu yüzde 10 değil % 90'lık kesimdir. Hepimiz şimdiden bu % 90'lık gerçeği görüp acil önlem almadan hiçbir hayale kapılmamalıyız. Sonucun, bizleri olduğu kadar, bizleri destekleyenleri üzüntü, kırgınlık ve kızgınlığa sürüklemesi, bizleri sevmeyenleri de çok mutlu edeceği büyük bir ihtimal olarak önümüzde durmaktadır.
1.TEMAD Genel Başkanlığı: Tüm Temad Şubelerine üyeleri bilgilendirmek ve bilinçlendirmek üzere bildiriler hazırlamalı, şube yöneticileri tarafından üyelere bu bildirilerin toplu halde okunması ve bilgilendirme yapması istenmelidir. Eylül ayından itibaren 17 Ekim etkinliğine katılacakların listesini tutmalarını istemeli, periyodik olarak rapor almalı, genel merkeze sayıların bildirilmesi istenmeli, katılım için şubelerin yerel yönetimlerden ulaşım desteği almaları hususunda faaliyet göstermeleri talep edilmeli ve sonuçları istenmelidir. 17 Ekim etkinliğinden sonra üye yüzdelerine göre şubelerin başarı listelerinin tüm camiaya yayınlanacağı ve başarısızlığın sorgulanacağı şimdiden duyurulmalıdır. Bilmeyen, duymayan ve görmeyen meslektaşlarımızın ısrarla bilgilendirilmeleri sağlanmalı, mazeret unsuru kesinlikle ortadan kaldırılmalıdır.
2.TEMAD Şubeleri : Görevlerinin bilincinde ve hakkıyla yapanlar hariç olmak üzere, büyük bir çoğunluğu maalesef kendilerini kıraathane yöneticisi, üyelerini de müşteri olarak görme alışkanlıklarını terk etmelidirler. Asli amaç bu görevlere seçilmek değil, üstlenilen görevleri amacına uygun olarak gereğini yapmak olmalıdır. Başarısızlığın nedeni olarak, şubeler üyeleri, üyelerin şubeleri sorumlu tutması kolaycılığı terk edilmelidir. Tüm imkansızlıklarına rağmen mazeret üretmeden çalışan, çaba gösteren ve başarılı olan şubeler vardır. Bu şubeler ve yöneticileri örnek alınmalıdır. Birikmiş sorunlar yalnızca bu başarılı şubelerin sorunu değildir. Hepimizi ilgilendiren ortak sorunlardır.
3. Emekli Meslektaşlarımız:
Önce birkaç soru sormak istiyorum;
Yeni TEMAD Yönetimi 17 EKİM TARİHİNİ ASSUBAYLAR GÜNÜ ilan etti. 20 Ekim tarihine kadar bu etkinlik devam edecek. Sorunlarımız Yasa tasarısı olarak Başbakanlığın önüne kadar getirildi. Yalnızca Anayasal ve demokratik haklarını kullanarak sorunlarına sahip çıkacak ve inatla takip edecek sahiplerinin var olduklarını göstermelerini bekliyor.
%90 sorumsuzluk bizim için ne kadar üzüntü verici ise % 90'lık sorumluluk duygusu en az o kadar kıvanç verici olacaktır. Sorunlarımızın çözümü artık kesinlikle başkasının elinde değil, Bu % 90'lık kitlenin kendileri için vereceği kararla çözülecektir. Bu husus da kendimize saygımızla çok yakından ilgili bir husustur. Tüm meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Yorumlar
Bizler; bu duygu ve düşüncelerden yola çıkarak, her türlü ayrımcılığa, kast sistemine, statülerin bahane edilerek sınıflandırılmamıza, çağ dışı yasalarla, insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına, anayasa ile belirlenmiş sosyal hukuk devleti ilkelerinin tanımına uygun olarak adalet ve hakkaniyet mücadelesi veriyoruz.
Ama en kötü koşullar altında dahi ülkemizin bağımsızlığını, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü, tartışma konusu yapmadık, yapmayacağız. Vatansever insanlara hak ettiği değerin verilerek, gerçek ve büyük bir ailenin inşa edilmesi, sonsuza kadar düşmanlarına korku, dostlarına güven verir duruma getirilmesi gayretleri içindeyiz.
Bizim fikir ve mücadelemize herkes bu açıdan bakarsa bizleri daha iyi analiz etmiş olur düşüncesi ile herkese saygılar sunarım.
Yine çok tepki çekeceğini bilerek ve anlaşılmasını çok beklemediğim ama yine de yazmak istediğim birkaç şeyi paylaşmak istiyorum.
Assubayların (emekliler de dahil) mesleğe karşı aidiyet duygularının sadece özlük haklarından oluştuğu ve özlük haklarının anlaşılır karşılığının da maddi iyileştirmeler olduğu bilinen bir gerçek. Elbette mesleğin uzunluğu, assubayları oluşturan kişilerin, kültürel durumları ile ekonomik ve bölgesel farklılıklar göz önüne alınırsa; kuşaklar arası iletişim ve etkileşmenin sağlıklı ya da hiç olmadığı, kültüre, birikime, siyasal görüşe ait bir homojen yapı oluşturamadığımız, yaşama ve geleceğe dair kaygılarımızın çeşitliliği ve önceliklerimiz hem bu aidiyet ve birliktelik duygusunun zayıflığını hem de mücadele deyince ne anladığımızın sebeplerini bir nebze de olsa açıklar.
Daha önce yoğun ve haklı olarak eleştirilen TEMAD’ın etliye sütlüye karışmaz tutumu, belirli bir siyasi görüşe meyli ve Genelkurmaya biat etmesi, çoğu TEMAD şubesinin okey ve tavla oyunları eşliğindeki yoğun kültürel faaliyetleri(!) sadece aidiyet duygusu üzerinde değil genel olarak kendisinden uzaklaştırıcı bir tepki oluşturmuştur. Eski yönetimin olumsuzluklarını uzun uzun yazmaya gerek yok.
Seçimle birlikte yeni TEMAD’ın önüne mücadele bilinci oluşturmak ve assubay sınıfını dönüştürmek gibi bir fırsat çıkmıştır. Bu dönüşüm ve mücadelenin sadece özlük haklarından ve maddi kazanımlardan oluşmayacağı; değişen konjonktürle birlikte genel olarak ülkenin demokratikleşmesi, ülkede bir eğitim sorununun bulunduğu, emek ve hak arama sorunu olduğu (çok istisnai durumlar hariç hangimiz haklı bulduğumuz bir emekçi grubun eyleminde destek verdik ya da çok uzak değil Uzman Çavuşlar eylem yaptığında aralarında bir tane emekli de olsa assubay var mıydı, orada olmamız gerektiğini hissettik mi?) mücadele için öncelik oluşturmalıdır.
17 Ekim Dünya Assubaylar günü için, festival içeriğini oluşturan maddeleri okuduğumda sanki eski TEMAD yönetiminin geri geldiğini en azından festival içeriğinin o eski lümpen ruhla, etliye sütlüye karışmamak doğrultusunda oluşturulduğunu gördüm, en azından her ne kadar fikirlerine katılmasam da Ümit Özdağ’a, Balçiçek Pamir’e ve özellikle mücadelemizi sütunlarına taşıyarak her fırsatta yanımızda duran Umur Talu’ya panelde birkaç cümle etmesi için bir davet gönderilebilirdi.(Haksızlık etmeyeyim belki de davet edilecektir.) Bu bile ilginin yoğunlaşması için bir sebep olurdu. Benim şahsi kanaatim böyle bir oluşumun aceleye getirildiği ve gerekli etkiyi yaratmayacağı yönünde. Festivalle ilgili neler yapılması gerektiği, anketler ve görüş alınmak suretiyle kolektif olarak oluşturulabilirdi. Ayrıca TEMAD sitesinde bulunan Kıbrıs ve İspanya gezileri ilanı beni aidiyet konusunda ciddi olarak düşündürüyor.(Umarım siteyi ve yazılanları TEMAD takip ediyordur)
Çıkış noktası ne olursa olsun güzel bir ivme ile başlayan ve gelişen mücadelenin giderek sekteye uğrayacağı ve eşyanın tabiatı gereği olması gereken maddi kazanımların (temsil tazminatı, 100 Tl.lik zamlar) mücadeleyi gerileteceği ve maddi kazanımların mücadelenin bitirilmesi için yeterli olduğunu içselleştiren bir çoğunluk görüntüsündeyiz. Ve ben hala bu oluşuma ait olduğumu hissedemiyorum ve hala beni iten bir şeyler var.
Yeni bir şeyler söylemek lazım, içinde özlük haklarının, tazminatların, paranın olmadığı, içinde sayılabilen, ölçülebilen, tartılabilen, harcanabilen, şeylerin olmadığı, bizi daha derinden, daha alttan, en alttan, insanlığımızdan, ruhumuzdan kavrayabilecek yeni bir şeyler söylemek lazım.
Sayın Meslektaşlarım,
Sayın Rafet Duran'ın düşüncelerimizi kağıda dökme becerisi, olaylara pozitif bakışı,geçmişten günümüze yönetimleri süzgeçten geçirmesi,sorunları ve çözümlerini bilimsel verilerle yazmasını zevkle okudum.
Ders çıkarılacak,şapkaları önümüze koyup düşünülecek bir hikayem var.
"Yıl 2005 Balçova Temad yönetimi,Temad adına bir ilke imza atıyor,521 ihtiyaç sahibi çocuğu sünnet ettirme kararı alıyor. Doğrusu neden 500 veya 520 değil de 521 çocuğun sünnet kararını,sekreter olarak ben bile açıklayamıyorum. İzmir'in 9 metropol ilçesinin Kaymakamlıkları ile,
İzmir il milli eğitim müdürlüğü ile yazışmalar başlıyor.Ege Ordu Komutanlığı,Hv.Eğt.K.lığı,Güney Deniz Saha komutanlığı, Balçova kaymakamlığı,Balçova belediye Başkanlığı,İzmir Ticaret Odası,İzmir Valiliği,İzmir İl sağlık müdürlüğü,Hatay Asker Hst. ve Hava Hastanesi yetkilileriyle görüşmeler başlıyor.Ulaşım,Kumanya,Giyim kuşam,verilecek hediyeler.
Yazıldığı gibi kolay değil,deveyi hendekten geçirmek inanın daha kolay.Görüşmeler başarı ile tamamlanmış,görev bölümü yapılmış (Hangi kurumun hangi işlevi üstlendiğini uzun uzun
yazmayacağım) start verilmişti.Bu arada medya ile gerekli irtibat kurulmuş,yazı ve fax'larla gazete ve televizyon kanalları bilgilendirilmişti.Sıkıntı ilk anda başladı,talep aşırıydı.
Radikal çözüm olarak,ilk etapta yaşı büyük olanlara öncelik tanınacak,yaşı küçük olanların ileriki yıllarda sünnet olması sağlanacaktı.Listeye alınanların belirlenmesi neticesinde, boy, ayakkabı no,beden belirleme,bunları seçilenlere uyarlamada Balçova Temad Bayan komisyonunun özverisi gerekti.İzmir büyükşehir belediyesinden eğlence için vapur tahsisi sağlandı.Vapurda olabilecek kazalara karşı hücumbotlar eşliğinde güvenlik sağlandı.(Olmadık işler)
İkinci şok,hastanelerden geldi,planladığımız kişilerin sünnetlerinin yapılamayacağının bildirilmesiydi.
Bu şok İzmir Valiliği ve İl sağlık müdürlüğü tarafından giderildi.Medya'da uzun yıllar ses getirecek bir organizasyondu. Yapıldı,hiç kimsenin burnu kanamadı."
Bu dev olay ertesi günkü gazelerde yalnızca Yeni Asır gazetesinde yer buldu.UFACIK.
Şimdi soruyorum?
İzmir'deki medya engellendi mi?
Askeri hastaneler neden son anda sünnet yapamayacaklarını bildirdi?
TEMAD adına yapılan bu organizasyon neden medyada prim yapmadı, engellemek demek az kalır kösteklemek için ellerinden gelen yapıldı.Bu düşüncemi meslektaşlarımla paylaşmasaydım gözlerim açık giderdi.Felaket telallığı veya senaryoları ortaya koyduğumu düşünenler olsa bile.
Saygılarımla.
Zaman,zaman bir futbol maçında sokağa dökülen aynı kişiler neden örneğin bir benzin zammında bir araya gelip tepki gösteremiyorlardı? Konu tamamen örgütlenme sorunundan kaynaklanmaktadır.
Biz assubaylar da yıllardır TEMAD yönetimlerinin acizliğinden örgütlenemedik. KILAVUZU KARGA OLANIN BURNU MOKTAN KURTULMAZMIŞ misali istisnalar dışında sadece lokal işletmek,gezi tertiplemekten başka amacı olmayanlar yüzünden bu örgütlenme sağlanamamıştır.
Lafa geldiğinde assubay olduğunu unuttuğunu söyleyenler assubay maaşı almaya ve özverili arkadaşlarımızın gayreti ile kazanılacak hakları bizden önce almak için aportta bekliyorlar, bu fevkalade üzücü bir durumdur.
Bu sitenin yıllardır yaptığı mücadele içerisinde yer alan dilekçe kampanyalarına ismini yazıp GÖNDER tuşuna basmaktan imtina edenlere, kişisel amaçlarla mücadeleyi sekteye uğratanlara rağmen biz bu bayrak yarışını kazanacağız. Düne kadar esamesi okunmayan assubayların Gnkur tarafından en azından sizin de belirttiğiniz gibi haklılıklarının tescil edilmesi ve Sn.Ahmet KESER yönetimindeki TEMAD bize umut vermektedir.
Birliğimiz ve mücadelemizdeki kararlılığımızın göstergesi olan 17 EKİM etkinliğinde şubelere sorumluluk verilmeli katkı sağlamayan şubeler kapatılmalıdır; çünkü bizlerin artık bekleyecek ne sabrı ne de zamanı kalmamıştır. Mücadele için gayret gösteren meslektaşlarıma minnettarlığımı sunuyorum.
Örnek bir mesaj gönderiyorum.
TEMAD GN. BSK.LIĞI Kurban Bayramı'nda Kıbrıs ve İspanya gezisi için kayıtlar başlamıştır. (Kıbrıs gezisi için yol ücreti 300 TL ile kayıt yaptırılabilir.)
Sayın Arkadaşlarım,
Kurban Bayramı 20 Ekim'de Başlıyor. Festivalimiz ise 17 Ekim'de... Yorumsuz....
Hak aramamızı zirveye çıkardığımız şu günlerde bu mesaja tepki gösterince aldığım cevap: "Benim Assubay Camiasına sizden fazla emeğim var." Gezi mesajı tarafıma şu ana kadar iki defa gönderildi.
Bazen iyiler de hata yapar. Hatayı kabul etmek ise erdemliliktir.
Resmi olarak hem İspanya Gezisini hem Kıbrıs gezisini üyelerine para karşılığında organize eden dernek, nasıl olur da karşı tarafa böyle bir koz verir.
Emekli Uzmanlar Derneği Oturma Eylemi Yaptı. Şapkalarını bıraktı. Gerekirse biz de bir sürü eylem yapacağız. İktidara yakın gazetenin biri gelip şu organizasyonu diline dolayamaz mı? Bunu kullanamaz mı?
Saygılarımla...
Bir kısım duyarlı arkadaşımız bıkmadan doğru bilgilerle öncelikle hakkımızdaki ön yargıları yıkmak ve kasıtlı olarak uğratıldığımız adaletsizlikleri tüm yetkililere ve duyarlı kesimlere yıllardır iletmeye çalışırken bahsettiğiniz % 90'lık kesim sanırım saçak altından yürüyor ve birileri ıslanırken güneşin doğmasını bekliyorlar!.. Mücadele örgütlü çatı altında toplanmaktan geçmektedir. Umarım sesin-m-izi duyarlar bu arkadaşlarımız... Emeğinize,yüreğinze sağlık. Onur mücadelesine emek ve destek veren tüm arkadaşlarıma saygılar...
Önceki Temad Gen.Bşk. zamanında yargısız infazlar yapıldığı engizisyon mahkemelerinde üyelikten çıkarılan ve uzaklaştırma cezası alanlar var, yani küskünler topluluğu bu arkadaşların durumları yeni yönetim görevi devir alalı bir yıla yakın zaman geçmesine rağmen durumları netleşmemiştir. Gayri resmi olarak af edildiklerini duyduk ancak resmi bir açıklama yoktur. Hal böyle olunca üye sayısı nasıl artacak? Ben istifa ettiğim halde İlçe Bşk. tarafından 6 ay uzaklaştırıldım, daha sonra İlçe Bşk. Gen.Bşk.lığa hakkımda yazı yazmış 3 yıl uzaklaştırma verildi. Bu hangi hukuk anlayışı ile bağdaşmaktadır. Görevdeyken subayların adil olmayan cezai işlemlerine maruz kalırken Temad'a üye olunca hukuk eğitimi almayan kendi meslektaşlarımızın cezalandırmalarına maruz kaldık. Bu şartlar altında üye sayısı nasıl artacak?