GÖKTEKİ YILDIZI KALDIRIMLARA DÜŞÜRDÜLER...

ASSUBAY SINIFINA VEDA MEKTUBUMDUR

Degerli Arkadaşlarım;

1969 yılında Çankırı'da,Assubay Hazırlamada öğrenci iken TEMAY'a üç kuruş para katkım olsun diye "Çekiliş biletlerini" satarak başladığım,975 lerde ağır bedeller ödediğim,sakıncalı olduğum,sürgünler yediğim ve 1993 yılında emeklilik dilekçemi verir vermez başı dik,onurlu bir Assubay sınıfının inşası için Tekirdağ/TEMAD'ın kuruluş çalışmaları için Ankara'ya gidip gerekli evrakları zamanın başkanı Orhan Özkan Ağabeyden alarak devam eden genel olarak 46 yıllık mücadeleme bu gün son noktayı koyuyorum.


Bundan sonra gerek TEMAD ve gerekse çok önemsediğim TAS-SEN ile ilgili hiç bir fikir,görüş ve düşünce açıklamayacağım.Sayfamda bulunan bütün Assubay önadlı grup ve sayfaları kapatıyorum.Kişisel dostluklar kurduğum arkadaşlarım dışındaki bütün Assubayları sayfamdan siliyorum.

Neden bu kararı aldım?

Özellikle son iki yıldır kendileriyle hiç bir kişisel sorunum olmadığı halde sadece Genel başkan ve Yönetimi eleştirdiğim için her türlü rezilce,şerefsizce dedikodu,iftira,küfür ve hakaret eden kendilerinin de sınıf mücadelesini verdiğim kişiler bu kararı almama neden oldu.


Artık karşılığı olmayan,nedeni olmayan,soysuz bu kadar sövgüyü ve hakareti kaldıracak gücüm kalmadı.


1.Ahmet Keser ve bütün heyeti 


2.Ayhan Bayırlı 


3.Sami Başkaya 


4.Turgay İyialkan 
 

5.Hattat Mehmet 
 

6.Ahmet Can
 

 7.Ayhan Şabadak 
 

7.M.Celal Sadakoglu 
 

8.Anamur Temad Başkanı casus Yaşar Gedik dışındaki bütün arkadaşlara hakkım varsa helal ediyorum. 


Yukarıda yazdığım kişilere ise hakkımı hiç bir zaman helal etmeyeceğim.

Kendileri artık gurur duyabilirler,övünebilirler,kına yakabilirler.Çünkü iftira ve dedi kodularla düşürdüler kaldırımlara göklerdeki yıldızı.

Sadece bu sınıfın çıkarları için emek vermiş bedel ödemiş Assubaylara selam olsun.Beni anlayacaklarını umarım.

Adilhan Şanlı.
10 Şubat 2015

Yukarıdaki satırlar, daha 4 gün önce vefat eden, büyük dava adamı, değerli bir dost, ağabey Adilhan ŞANLI'ya ait. Değerli ağabeyimizin Facebook sayfasından aldık ve hiç dokunmadan yayınladık. 

GÖKLERDEKİ YILDIZI KALDIRIMLARA DÜŞÜRDÜLER...

Şubat 2015 ayından bu tarafa kanser tedavisi gören Adilhan ŞANLI ağabeyimizi 5 gün önce  kaybettik. Kendisi gerçek bir dost ve sırdaştı. Mücadelemizde hep omuz omuzaydık. İnanın babamı, kardeşimi kaybetmiş kadar üzüldüm.

Adilhan ağabey kırgın gitti. Yazmayı bıraktı.  Hakları için ömrünü mücadeleye verdiği meslektaşlarının hakkında yazdıkları, TEMAD Anamur Delegeliğinin iptal edilmesi onu küstürdü. 

 Utanmaz alçak iftiracılar,  "Kumbağ'da çadırda ne yaptığını açıklarız haa" diye ailesine ve kendisine en namussuz, en şerefsiz iftiraları atmaya çalıştılar. 

Kimisi senin yazılarını okuyarak hapishanede günleri geçirdim derken ona hakaret etmekten beis görmedi. 

Kimisi ismiyle dalga geçerek "HADİLAN" diye şiirler yazarak hakaret etti. 


Kimisi Adilhan ağabeyimizin, emekliassubaylar.org sitesinde  17 Nisan 2014 tarihinde   "KESER'E SAP OLMAK MI, SAP'A KESER OLMAK MI?" yazısını, amirinden  aldığı talimatla sildiremeyince gitti çakma site kurdu. 

Adilhan ağabey, ölünce "Tüm malvarlığımı TEMAD'a bağışlayacağım" diye vasiyet etti, utanmaz arsız kalemşörün biri "Adilhan Şanlı kalleşlik yapma" diye yazı yazdı.

Önce Mehmet Ali KILINÇ ağabey elim bir trafik kazası Hakka yürüdü, arkasından "OY YOK" grubunu beraber kurduğumuz Mustafa Savaş EVRAN ağabeyi  amansız hastalık yüzünden kaybettik. 


O günlerde yine utanmazın biri çıktı, ömrünü bu davaya harcayan 5 ağabeyimizden M.Ali KILINÇ ve M. Savaş EVRAN ağabey vefat edince  aynen "Bunlar 5 kişiydi, ikisi gitti kaldı 3 tane" dedi. O utanmaz sevinmiştir artık, o beş kişiden biri olan Adilhan Ağabeyimiz de 3. kişi olarak gitti. Şenlik yapsın artık. 

Trilyonluk bütçeyi harcayan ve bu gün TEMAD Başkan adayı olan Genel Başkan Yardımcısı, o günlerde delegelerin otel vs. masraflarını öderken, Adilhan ağabeyin delege olarak oy kullanıp, Dünya Assubaylar Gününe katılmadan,  5 yıldızlı otelde kalmayı reddeti diye, Ananmur - Ankara otobüs biletini bile ödemedi.  Oysa ki Adilhan Ağabeyimiz, her eyleme, mitinge Anamur'dan, toroslarda bir sağa bir sola sallanarak 14 saatlik otobüs yolculuklarıyla gelmişti. 


4. dereceden emekli olan assubay olarak, kirada oturmasına rağmen mücadelesini kısıtlı bütçesiyle sürdürdü. 

Mücadele için gittiğimizde, Ankara'nın soğuk günlerinde, sabahçı kahvesinde oturup beraber çay içtik.  Sırf benim orduevi yasağım var diye kendisi de orduevine girmedi, beraber dışarıda kaldık.  Tıpkı Zafer ÇİMEN ve  Mustafa KARABULUT ağabey gibi beni yalnız bırakmamıştı.

İşte Adilhan ağabeyimiz bir taraftan kanser tedavisi görürken, bir taraftan da bunların üzüntüsünü yaşadı.


Şimdi bu kişilere bir tek soru soracağım. 


Mutlu musunuz? 

Adilhan ağabeyin de, benim de, Ersen GÜRPINAR ağabeyinde, Adnan Fuat ÖZDEMİR ağabeyin de, Bülent CİVAN ağabeyin de, onurumuz Mehmet KAYALI ağabeyin de ve burada ismini sayamadığımız bir çok arkadaşımızın tek suçu KESER'i desteklememek ve muhalif olmaktı. 

Muhalif gördüğünüz bizlere bu kadar iftirayı, yalanı dolanı atmaya, karalamaya ne gerek vardı? Hepimiz emekli assubayız, değer miydi buna? 

Ankara'nın bir ilçesinin bozkırındaki çiftlik evinde, kimin en adi şekilde bir assubaya yakışmayacak neler yaptığını, TSK'nın bunu öğrenmesi üzerine, neden emekli olmak zorunda kaldığını hepimiz biliyorduk,  Adilhan ağabey kendine yapılan tüm ithamlara karşı, Sabahattin Ali'nin dediği gibi  "Bizler, onların bize karşı kullandığı silahları kullanacak kadar onursuz değiliz!" diyebilen koca yürekli bir devrimciydi. 

Hepimiz Adilhan ağabeye, Mehmet ali Ağabeye ve Mustafa Savaş  ağabeye hakkımızı helal ettik, peki ya onlar size hakkını helal etti mi? 
  

Bu gün döktüğünüz timsah gözyaşları ile onları daha da çok incitiyorsunuz...

O GÜN HEPİMİZ ÇOCUKLAR GİBİ ŞENDİK, MÜCADELENİN TEK ÖDÜLÜNÜ VERMİŞTİK...

TAS-SEN Genel Kurulunda, Adilhan ağabeyimize Şeref Madalyası verilmesini teklif etmiştim.

Madalyayı da Mehmet KAYALI ağabeyimizin takmasını istirham etmiştik. Değerli ağabeyimiz o gün, ömrünü harcadığı mücadelenin sembolik şeref madalyasını alınca, hepimiz çocuklar gibi sevinmiştik. 

Güle güle Adilhan ağabey. Assubay sınıfı çok büyük bir adamı kaybetti. Nadir yetişen, değerli bir insanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor ve yasını tutuyoruz. 

Kıymetli ağabeyim;  ruhun şad, mekanının cennet olsun.

Kaldırıma düşürdükleri yıldız, şimdi göklerde parıldayarak bizlere el sallıyor...  
 

Güle güle koca yürekli adam...


ADİLHAN AĞABEYİMİZİN CENAZE TÖRENİ

Ögeyi Oylayın
(7 oy)

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

Yorumlar  

#1 Ersen Gürpınar 09-10-2017 17:27
Altın ipeklere sarılsa da çamura düşse de değerinden bir şey kaybetmez. Adilhan ŞANLI altın gibi yüreği ve kişiliği ile assubayların onur mücadelesinde bir meşale oldu, O'na haksızlık hukuksuzluk yapan iftira ve hakaretlerde bulunan aşağılık nemacı yalakalar isterlerse kına yaksınlar. Adilhan ŞANLI bu zümrenin bir yıldızı olarak minnet ve saygı ile anılacaktır. Ruhun şad mekanın cennet olsun.
Alıntı

Son Eklenenler

Copyright © 2006 Emekli Assubaylar. Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım İhsan GÜNEŞ